Songül yanlarına gidip bağırmayı düşünse de vazgeçmişti. Güney'e görünmeden hızlıca odaya çıktı ve yatağa uzanıp gözlerini kapattı.
Bir süre sonra odanın kapısı açılmış ve Güney gelmişti.
Songül uyumuş gibi davranıyordu.
Güney Songül'ün orada olduğunu görünce rahat bir nefes alıp "Oh... buradaymış." diye mırıldanarak yatağın kenarına oturdu ve Songül'ün saçlarını okşadı. "Güzelim..."
Songül cevap vermemişti.
Güney eğilip yanağına bir öpücük kondurdu.
"Aşkım... uyan hadi."
Songül yine cevap vermese de Güney numara olduğunu anlamıştı.
Bu kez eğilip Songül'ün dudağına uzun bir öpücük bıraktı.
Songül gözlerini açmıştı.
"Ne yapıyorsun sen ya?!"
Güney:
"Niye haber vermeden çıktın? Çok korktum bir şey oldu diye."
Songül:
"Meşguldün çünkü."
Güney tek kaşını kaldırdı.
"Nasıl meşguldüm?"
Songül:
"O kızla ilgileniyordun! Bozmayım dedim!"
Güney güldü.
"Seda'ya sarılırken mi gördün? :)"
Songül:
"Bir de gülüyorsun ya!"
Güney:
"Kıskandın mı? :)"
Songül:
"Umrumda değil Güney! Git sen Seda mıdır nedir onunla ilgilenmeye devam et! Uyuyacağım ben.!" diyerek yatağa uzanıp arkasını döndü.