Bölüm Müziği: Kahraman Deniz - Suç Mahalli
Artık sadece sararmış takvim yapraklarını toplamakla yetiniyordum. Yarın olmasın. Zaman dursun. Ogün gitmesin. O yığılıp kaldığım masada bir kez daha yanımdaki varlığını hissedeyim. Birkaç dakika önce içtiği içkisini yudumlarken, gözyaşlarımı silen bir o olsun. Zaman dursun. Yarın olmasın. Tanrım, lütfen yarınım onsuz olmasın...
Gidecekti. Ne yaparsam yapayım gidecekti. Hiçbir şeyden vazgeçmeyen Ogün Enes, gözlerimin içine baka baka pes etmişti. Tüm ruhu solmuştu. Belki de bu yüzden gecelere sığınıyordu. O duvar köşelerine... Babasının yatağına serdiği tüm fotoğraflarının içine... Kaybolup, yok oluyordu. Çok geç kalmıştım. Ona dokunmamdan bile rahatsızlık duyduğunu hissedebiliyordum. Öyle ki sevgime inanmayı da bırakmıştı. Şimdi anladım, 12 gecede benimle vedalaşıyordu. Geçmişimizle... Geleceğimde var olan o Ogün Enes'le... Kıyametimizle... Hepsiyle tek tek vedalaşıyordu. Bunu anladığım o vakit, bir daha da kalkamadım o mutfak masasından. Bunu anladığım o saniyeler de, parçalarımı dağıttım hayalî defterimin içine. Gözyaşlarım, yazdıklarımın üzerine yığıldı. Zamanla diğerlerine de yayıldı. Dakikalar sonra ise, tüm yazdıklarım okunamayacak bir hâle geldi. Soldu. Kurudu. Mutfağa süzülen gün ışığıyla son kez baktım yazdıklarıma. Ogün de dokunmuştu bu defterin yapraklarına. Kokusu sinmiştir belki ha? Parmak izlerini bırakmıştı satırlarıma. Bir de onunla canlanmıştı tüm paragraflar. Başlangıçlar ve sonlar...
Ne kadar süre kıvrandım durdum o sandalyede bilmiyorum, ama artık bu evden çıkmam gerekiyordu. Ogün'ü bulmalıydım. Hayalî defteri önüme koyduktan sonra çıkıp gitmişti evden. Belki de hâlâ kapının önündeydi. Tek başına içiyordu sigarasını. Etrafı izliyordu yorgun gözleri. Yoldan geçenleri... Ona selam verip vermeme arasında kalanları... İzliyordu artık bomboş duran yüz ifadesiyle. Oysa ne yakışırdı ona gülümsemek. İçi ısınırdı insanın. Hemen düşerdi gözlerim onun gülümsemesine. Öfkeli olsam bile dayanamaz karşılık verirdim gülümsemesine. Gülümsemelerine âşık olduğum adam, ruhu güzel adam ölür ölmez gitmişti. Geriye sadece umursamaz adam kalmıştı. Tabii onu da yitirmemişse...
Mutfaktan çıktım. Diz kapaklarım sanki yere yığılacakmışım gibi titriyordu. Yine de kendime direndim. Onu bulacaktım. Konuşacaktık. Daha çok o konuşacaktı, ben dinleyecektim. Sonra gözlerimize geçecekti. Bakışlarımızda buluşacaktık. Herkes sustuğunda, bir tek o beni anlayacaktı. Ne de olsa o kulaksızdı. O sadece sesimi duymazdı, gözlerimi değil...
Evin aralıklı kapısını açıp küçük basamaklarına baksam da, Ogün'ü görememiştim. Kaldırıma kadar ilerledim ve sağıma soluma bakındım. Yoktu. Gitmişti...
Bir süre o basamakların ucuna oturup onu bekledim, fakat hiç geri dönmemişti. Başka seçenekler türettim. Eski okul binasına gitmiş olabilirdi. Ama ya artık yalnız kalmak istiyorsa? Bu yüzden geri dönmüyorsa? Yoksa tamamen mi gitmişti? Ama bana sözü vardı... 12 gece... 12. gecemiz dolduğunda gidecekti buralardan. Belki de sokağın köşesinde bulunan bakkaldaydı. Dursun Amca'yla oturup bir bardak çay eşliğinde sohbet ediyordu. Severdi Dursun Amca, Ogün'ü. Bu yüzden Dursun Amca, Ogün'ün ona kızacağını bildiği için her durumları kötü olduğunda elime poşetleri tutuşturup beni onun evine yollardı. Dursun Amca azarı yemekten kurtulsa da, bu sefer Ogün'le tartışmaya dalan ben oluyordum. Ta ki Behzat Amca aramıza girene kadar...
Ogün, saatlerce onu beklememe rağmen ne mesajlarıma geri dönmüştü, ne de evine... Güneş tamamen kendini gösterdiğinde, oturduğum yerden kalkıp yürümeye başladım. Evime gitmem gerekiyordu. Annemden habersiz gelmiştim Ogün'ün yanına. Beni yatağımda göremeyince aramaya koyulurdu. Kendimi böylesine güçsüz hissettiğim bir zamanda annemle kavga edebileceğimi pek sanmıyorum. Tek derdim yatağıma bir an önce ulaşmaktı. Biraz dinlendikten sonra yine Ogün'ün peşine düşerdim. En azından kollarının arasında ağlamama izin veriyordu. Her şeye rağmen ona son kez sarılmama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
12 GECE | OGÜN ENES
Romance🌙 WATTYS 2018 | KALP KIRANLAR KAZANANI 🌙 12 GECE | OGÜN ENES O, umursamaz adamdı. Korkmazdı. Üzülmezdi. Kırılmazdı... O, geçmişini tozlu raflara kaldırmış bir yazardı. Körelen kurşun kaleminden sızdı kan damlaları. Aşkına bir ömür, geceye bin ahv...