1.0

723 122 6
                                    

t e n

Neden ona mesaj attım bilmiyorum. Evinin adresini isterken ne düşündüğümü ya da sarı sokak lambalarının altında yürürken bunu neden yaptığımı. Sadece gittim işte.

Gidecek yerim var mıydı düşünmemiştim. Onu tercih etmiştim. Zor anlarımı görüp bana daha iyisi için hep destek olmuştu. Mesaj attığım zaman sorgulamamıştı bile. Şimdiyse sessizce bana bir bardak kahve yapıp ardından sabaha kadar balkonunda oturmama izin verecek biriydi.

Kapısının önüne gelip zile bastığımda gördüğüm tek şey ben ne kadar kaçarsam kaçayım, yollarımın ona çıktığıydı.

Min Yoongi siyah şortu, uzun kollu ince badisiyle karşımda dikiliyordu. Arkasında uykulu bir şekilde saçlarını karıştıran Jimin vardı. Neden buradaydı?

Neden ben başka birini aradığımda hep o çıkıyordu karşıma?

"İçeri gelsene." Dediğini yaptım ve ayakkabılarımı çıkarıp içeri adımladım. Jimin mutfaktan getirdiği tepsiyi küçük salonunda yere bıraktı. Koltukta oturmayı pek sevmezdim, bunu biliyordu. Tepsi içerisine yemeği sevdiğim krakerlerden koymuştu. Ve üç bardak sıcak kahve.

Elime kırmızı kupayı aldım. Jimin'in evine ilk gelişimdi ve buraya tek başıma geleceğimi hiç düşünmezdim. Ya da ani kararlar sonucu buraya geldiğimde Yoongi'yi burada göreceğimi. Kendisine bir ev tutmamış mıydı? Neden arkadaşlarının evinde kalıp duruyordu ki. Ya da ne zamandan beri ben bunu umursuyordum. "Ee, konuşmayacak mısın?"

Ses tonu agresifti. Bana 'seni yakından tanımak istiyorum' diyen birinin ilk karşılaşmada kullanacağı ses tonu bu olmamalıydı. Jimin, "Hyung, ona zaman tanı." dediğini işittiğimde gözlerimi devirdim. "Seninle konuşmak isteseydim seni arardım." dedim Yoongi'ye yönelik.

Terslememden hoşlanmış gibi görünmüyordu ve Jimin gelecek olan tartışmayı hissetmiş gibi "Mutfakta konuşmak ister misin?" diye sordu. "Hayır." dedim.

"Şımarık velet." dedi Jimin'e verdiğim cevaba karşı. Kaşlarımı çattım ve tekrar sinirlendiğimi hissettim. Bu gece daha ne kadar kırılabilirdim ki sanki?

"Sen neden buradasın, gitsene evine. Evin yok mu senin?"

Elindeki siyah kupayı bıraktı ve kafasını bana çevirdi. "Neden gideyim ki? Burada olmamdan rahatsız mı oldun? İstediğim yerde kalırım."

Jimin, "Yoongi hyung yeni ev arkadaşım." dediğinde gülmeye başladım. "Hoseok hyungun evi güzel değil miydi? Orada kalmaktan rahatsız olduğun için gitmedin mi zaten geldiğin yere? Şimdi neden buradasın Yoongi?"

"Jungkook, o senden büyük. Kelimelerine dikkat et."

Aynı anda "Sen karışma!" diye bağırdığımızda "Siz delirmişsiniz." dedi ve ayaklanıp gitti. Ayaklanan sadece o değildi. Yoongi dizlerinin üzerine yükseldi ve bana tepeden bakmaya başladı. Kendimi küçük bir çocuk ve onu da ailemin bana almış olduğu güzel bir bebek olarak düşündüm. "Hoseok'un yanında kalmam daha mı iyiydi Jungkook? Bilmediğin şeyler hakkında yorum yapma."

"Anlat da bileyim o zaman."

"Kimsin ki sen, sana açıklama yapma gereği hissedeyim?" Sözleri artık sadece kalbimi parçalamamıştı. Gözlerimin dolduğunu hissettim ama sorun değil, dedim kendi kendime. Atlatabilirim. "Haklısın." dedim. "Ben hiçbir şeyim."

Bu kadar çabuk pes edeceğimi düşünmemiştim. Sinirimin bu kadar çabuk yok olacağını ve bu düşüncenin kalbimin son parçasını da kıracağını. Asla ama asla düşünmemiştim. Gözümden akan yaşı silmek için geç kalmıştım ve şimdi yanağımdan yavaşça dökülüyordu.

Dökülen yaşla gök gürledi ve yağmur bir anda yağmaya başladı. Birileri beni izliyordu. Birileri beni anlıyordu belki de.

Yoongi hyung dizleri üzerinde ilerledi ve önümde durdu. "Özür dilerim." dedi. "Öyle söylemek istemedim. Uykuluyum hâlâ, sözlerime dikkat etmem gerekirdi."

Kırmıştı beni bir kere özür dilese bile ne değişecekti ki? Kollarını omuzlarıma sardı ve kafasını çenemin altına koydu. Yumuşak saçları çenemi gıdıklarken az önce ki düşünceme güldüm. Değişmişti işte. Şimdi, şu an değiştirmişti bir çok şeyi. Onu kendime çektim ve daha sıkı sarıldım. Hıçkırıklarım hiç dinmedi ama korkmama gerek kalmayacağını biliyordum artık. Korurdu beni.

Bana kollarını bu kadar sıkı saran biri nasıl koruyamazdı ki zaten beni?

az önce geçiş bölümü okudunuz ho

veee sormak istediğim bir şey var jimin ve taehyung'un ilişkisine değinmemi ister misiniz yoksa sadece jungkook olarak devam mı etsin? [buraya neden böyle bir not bıraktım bilmiyorum ama en başından beri kitabın yan shipi yok •sorry •muhtemelen konuyu ayrıntılarıyla yazmak için söylemişimdir]

nasıl yazarım bilmiyorum fakat isteğinize göre gidişat değişir .-.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
galaxy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin