1.4

779 127 31
                                    


f o u r t e e n

Kadınlar veya erkekler. Belirli bir cinsten hoşlandığımı söyleyemezdim. Küçüklüğümden beri, hem kadınlardan hem de erkeklerden etkilendiğim çok olmuştu ve en sonunda cinsiyet değil insanlara göre birinden hoşlanıp hoşlanmadığıma karar vermeye başlamıştım.

Min Seo ise ilk bakışta sizi etkileyen fakat daha sonra konuşmaya başladığı zaman tüm etkiyi söndüren kadınlardan biriydi. Jimin'in onda ne bulduğunu anlamasamda yanında otururken ve anlattığı saçma şeyleri dinlerken çok mutlu görünüyordu.

Ben daha çok çerez tabağım ve önümdeki bira ile ilgilenmeyi tercih ediyordum. Ortamda dönen konu ilgi alanım değildi ve sınava gittikçe az bir zaman kaldığı için gergindim. "Pekala" dedi Min Seo. "Jeongguk bana biraz kendinden bahsetmeye ne dersin? Bütün çocuklarla tanıştım ve bir tek seninle ilk defa görüşüyoruz."

"Jungkook denmesini tercih ediyorum." dediğim sırada samimiyetsizce gülümsedi. Ona aynı şekilde karşılık verdim. Yugyeom'un haklı olduğu çok nadir görülürdü ve bu kadın konusunda düşünceleriyle kesinlikle haklıydı. Başıma çıkacağını ve sürekli "Ben haklıyım kurabiyem" şeklinde konuşacağını bilsemde kulağına onun haklı olduğunu fısıldadım ve dudaklarını kıvırıp "Biliyorum, haklıyım." dedi.

Taehyung, "Min Seo asıl sen anlat." diyerek kadının üzerimde dolanan bakışlarını kendi üzerine çevirdi. "Başka nelerden hoşlanırsın?"

Ellerini önünde birleştirmiş, çekik gözlerini kısmıştı. Avına bakan bir avcı gibi kadını köşeye sıkıştırmanın yollarını arıyordu. Taehyung'a yol aramasının gerek olmadığını, kadının zaten meyilli göründüğünü söylemek istesemde sustum. Çünkü, konu beni ilgilendirmezdi ve ben dikkatimi yanımdaki sandalyeye oturan beyaz tenli çocuğa vermeyi tercih ederdim. "Sıkılmış gibisin."

Kafedeki gürültülü ortama rağmen mırıldanışını duyabilmiştim ve gülümseden edemedim. "Artık sıkılmıyorum." dediğimde bana doğru kafasını çevirdi ve yamuk gülümsemesini görebildim. "Jeon Jungkook benimle flört mü ediyorsun?"

"Sen buna flört etmek mi diyorsun?"

Cevabımla kaşlarını çatıp elini çenesinde gezdirdi ve "Haklısın." dedi. "Bu bas bayağı evlenme teklifi. Hadi evlenelim!"

Min Yoongi'nin duyalamayacak kadar kısık bir ses tonu vardı ve beni oyuna getirmek istediği için mi yoksa heyecandan dolayı kendine sahip çıkamadığı için mi bilinmez sesi masada herkes tarafından duyuldu ve tüm gözler bize döndü.

"O şekilde değil!" diyerek ellerimi önümde salladım fakat aptal arkadaşım Yugyeom "Başka şekilde mi evleneceksiniz yani?" diyerek masadaki ortalama zeka seviyesini düşürdü. "Hayır, yani şakalaşıyorduk sadece."

Yoongi, "Sen benim duygularımla oynuyor musun?" diyerek kaşlarını biraz daha çattı ve beni iyice zor bir duruma soktu. "Hayır, yani, şaka yapıyorduk ya, of!"

Yanaklarımı şişirdim ve ellerimden birini saçlarıma attım. Neden böyle yapıyordu ki şimdi durduk yere?

Taehyung, "Hyung çocuğun üzerine gitme ağlayacak şimdi." diyerek gülmeye başladığı sırada bozulmuş suratımla Yoongi'nin yüzüne baktım. "Dalga geçmiyorum ben." dedi. "Ciddiyim hoşlanıyorum senden Jeon Jungkook. Benimle oynuyor musun gerçekten?"

Yugyeom "Biliyordum ki!" diyerek gülmeye başlasa da masada gittikçe gerilen bir ortam vardı ve ben tam olarak ne yapacağımı kestiremiyordum. Jimin, "Bu hoş bir şaka değildi." derken sevgilisi gözlerini ikimizin üzerinde gezdiriyordu. Taehyung ise Jimin'in düşen suratına bakıyordu ve kendi içinde beni suçluyormuş, parçalara ayırıyormuş gibi bir hali vardı. Yoongi, "Evet hoş bir şaka olmadı." dedi. Sanki ben ondan hoşlandığımı söylesem şu an üzerime atlayacakmış gibiydi fakat bunu söyleyemezdim işte. Nedenlerim vardı ve bu nedenler beni ondan uzakta tutuyordu. "Zaten benim bir sevgilim var, veletlerle ilgilenmiyorum."

Ne?

Yugyeom "Nasıl yani?" derken ben sadece dişlerimi alt dudağıma geçirdim ve gözlerimi ellerime indirdim. Ona yapılan teklif konusunda gerçekten ciddiydi ve ben sevgilisi olan birini öpmüştüm. Harika. "Duydun işte."

"Sevgilin nasıl biri hyung? Tanışacak mıyız?" Jimin tekrar gülmeye başlamıştı ve arada gözleri bana kaysada ben sadece ellerime bakmaya devam ediyordum. Yoongi iyice arkasına yaslandı ve "Güzel biri." dedi. Taehyung onun dış görünüşünü betimlemesini isterken Yugyeom kafasını eğmiş benimle göz göze gelmeye çalışıyordu. Bulunduğum ortam o kadar saçma bir hal almıştı ki dışarıdaki güzel havanın bile bastığını hissetmeye başlamıştım. "Uzun boylu, kahverengi saçlı, tavşan dişli." dedi.

Ee, bu benim görüntüm?

Yugyeom, "Yine Jungkook'u tarif ediyorsun gerçekten aşık olmalısın hyung." dediğinde "En son hatırladığımda Jungkook bir erkekti." dedi. "Oysaki benim sevgilim kız."

Sikeyim. Gerçekten, sikeyim.

üzgünümüzgünümüzgünüm

kısa bir bölüm fakat telafi edicem.. sizi daha fazla bekletmek istemedim ve içime sinmeden yayınlamak da istemedim

cuma gecesi görüşürüz

galaxy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin