Limuzinde giderken Minho'nun elleri terliyordu. Chan'ın omzuna başını koydu ve derin bir nefes daha aldı.
Ch: Minho hep yanında olacağım. Bu kadar stres yapmana gerek yok.
Mh: Yine de ister istemez heyecanlanıyorum. Onları uzun zamandır görmüyorum. Beni gördüklerinde ne tepki vereceklerini de bilmiyorum.
Ch: Muhtemelen şaşıracaklar. Belki kızarlar. Çok düşük bir ihtimal olsa da sevinebilirler. Onlar senin gibi temiz kalpli birini hak etmiyorlar.
Mh: Ne olursa olsun onlar benim ailem. Onları seviyorum.
Ch: Kalbin bu dünya için fazla güzel.
Onlar konuşurlarken evin önüne gelmişlerdi bile.
Minho Chan'ı son bir kez daha öpüp arabadan indi. Chan da indikten sonra Minho'nun elini tuttu.
Ch: Girelim mi?
Mh: Girelim.
Evin bahçesine girdiler. Bahçede annesi ve babası kahkaha atarak konuşup yemek yiyorlardı.
Minho'nun kalbi acımıştı. O oralarda sürünürken anne-babası nasıl gülebiliyorlardı. Kalp acısından sonra bir duygu daha hissetti.
Acıma.
Evet onlara acıyordu. Neden bu kadar karaktersiz bir ailenin parçası olmuştu ki?
Haftalık gönderdiği paralar onları değiştirmişti.
Kirli para diye düşündü Minho. Benim kirli paramı yiyorlar.
Chan'a baktı. O da Minho'nun ailesine acıyarak bakıyordu.
Yavaşça yanlarına ilerlediler. Minho babasına seslendi.
Mh: Baba.
Babası ona bakıp sinirle kalktı.
Bbsı: Minho?! Ne işin var burada?!
Mh: Sizi görmeye geldim. İyi misiniz diye merak ettim.
Bbsı: İYİYİZ İŞTE GÖRDÜN HADİ GİT!
Minho annesine baktı.
Mh: Anneciğim. Oğlun geldi. Merhaba diyip sarılmayacak mısın?
Annsi: Minho git. Git başımdan ahlaksız çocuk. GİT!
Minho ailesine sevgiyle değil iğrentiyle bakıyordu artık.
Babasına doğru yaklaşıp sarıldı. Babası anında onu ittirince Chan Minho'yu tuttu.
Ch: Sevgilim iyi misin?
Mh: İyiyim Chan. Çok iyiyim.
Bbsı: Bir daha kirli ellerini bana sürmeyi aklının ucundan bile geçirme!
Minho sırıttı.
Mh: Evet kirliyim. Ama param da kirli. Onu neden alıyorsunuz? Şuan size acıyorum.
Bbsı: SENİ TERBİYESİZ ÇOCUK!
Babası Minho'ya tokat atacakken Chan adamın bileğini tuttu.
Ch: Sevgilime elini sürmeyi aklının ucundan bile geçirme! Bebeğim ben buradayken kimse sana dokunamaz tamam mı?
Mh: Seni seviyorum.
Ch: Ben de seni seviyorum.
Mh: Artık benden para falan beklemeyin. Orada bir daha çalışmayacağım.
Bbsı: Ama oğlum-
Babası Minho'ya sarılacakken Minho geri çekildi.
Mh: DOKUNMA BANA! Kirliyim ya hani?! Bu arada Chan, diyorum ki eve gidince birşeyler mi yapsak?
Chan Minho'yu kendine çekti.
Ch: Ne gibi şeyler?
Minho kollarını Chan'ın boynuna doladı ve dudaklarına nefesini üfledi.
Mh: Anladın sen.
Chan gülümsedi ve Minho'nun dudaklarına minik bir buse kondurdu.
Ch: Yaparız bebeğim.
Minho tekrar annesine baktı. Sonra babasını süzdü.
Mh: İkinizden de iğreniyorum. Benim artık ne annem var ne de babam. Sadece kendimden bile çok sevdiğim Chan, olmayan kardeşim gibi gördüğüm Jeongin ve beni her daim mutlu eden arkadaşlarım var. Onlar sizin gibi acınası insanlar değiller. Bundan sonra yanıma bile yaklaşmayın. Bay ve bayan Lee.
Chan'ın elini tutup limuzine bindiler. Eve dönerken Minho derin nefesler alıyordu.
Ch: Hata ettim değil mi? Seni buraya getirmemeliydim. Özür dilerim.
Mh: Hayır. Sayende onların gerçek yüzünü gördüm. Ama bir bakıma onlara teşekkür borcum vardı.
Ch: Neden?
Mh: Seninle tanışmamı sağladılar çünkü. Şey... Burada başlasak mı? İlk günkü gibi.
Ch: Bana uyar.
Chan yaklaştı ve Minho'yu koltuğa yatırdı. Dudaklarını boynuna götürdü ve elini tişörtünün içine sokup bedeninde gezdirmeye başladı.
Eve geldiklerinde Chan ilk günde olduğu gibi Minho'yu kucağına aldı ve odaya götürdü.
Bu sefer Minho kıkırdıyordu.
Chan Minho'yu yatağa yatırıp dolabına ilerledi. İçinden prezervatif paketini ve kayganlaştırıcıyı çıkartıp tekrar yatağa döndü.
Minho üzerindeki herşeyi çıkartmış Chan'ı bekliyordu.
O gün en güzel sevişmelerini yaşadılar.
______
Yeni bölüm eski ben. Selamlar!
Hayırsız ana-babaya sövmek serbest. Şahsen ben içimden sövdüm.
Yazmaya üşendim...
Kendinize iyi bakın 💛💛💛