İlk uyanan Chan olmuştu. Hala göğsünde uyuyan Minho'nun saçlarıyla oynamaya başladı.
Minho yavaşça gözlerini açtı. Hala yorgun olduğu her halinden belliydi.
Mh: Günaydın sevgilim.
Ch: Sana daha gün aymamış sanırım. Yorgun görünüyorsun.
Minho gülümseyip Chan'a sırnaştı.
Mh: Değilim. Ama mayışmamı sağlıyorsun.
Ch: Sen de. Kalksak mı?
Mh: Kalkalım hayatım.
Chan kalkıp Minho'yu elinden tutarak kaldırdı.
Ch: Elini yüzünü yıka sonra aşağıya inip kahvaltı hazırlayalım.
Mh: Tamam.
Alt kata inip kahvaltı hazırlamaya başladılar. Öğlen olmak üzereydi ama JeongMin çiftinden hiç ses yoktu.
Ch: Hala uyuyorlar mı?
Mh: Bilmem ki. Gidip bakalım.
İkili yukarı çıkıp yavaşça kapıyı araladılar.
Jeongin ve Seungmin hala birbirlerine sarılarak uyuyorlardı.
Chan gece yaptıkları şeyi anlamıştı. Minho Chan'a baktı.
Mh: Hepsi senin suçun Chan.
Ch: Ben ne yaptım ki?
Mh: Fazla seksisin. Çocuğumun canı ne kadar acır şimdi.
Minho Jeongin'in yanına gidip yavaşça yanağını öptü.
Jeongin gözlerini açıp Minho'ya baktı.
Jg : Günaydın hyung.
Mh: Günaydın. Canın acıyor mu?
Jg: Evet.
Mh: Biraz dinlen. Bugün seni yormayacağım.
Jg: Sağol hyung.
Minho gülümseyip odadan çıktı.
Jeongin Seungmin'in köprücük kemiğini nazikçe öptü ve Seungmin'in uyanmasını izledi.
Seungmin Jeongin'e baktığında Jeongin ona en içten gülümsemesini sundu.
Sm: İyi uyudun mu bebeğim?
Jg: Evet. Sen?
Sm: Evet. Kalmamız gerek.
Jg: Hayır kalkmayalım.
Sm: Neden?
Jg: Kalkamıyorum çünkü.
Sm: Ya ama ben seni yerim ki~
Jg: Dün yedin zaten yetmez mi?
Sm: Tch. Yetmez.
Jg: Uyu Seungmin uyu.
Minho ve Chan ikiliyi izliyorlardı. Tekrar sarılarak uyuduklarında kapıyı kapatıp çıktılar.
Mh: Çok tatlı bir çift olmuşlar.
Ch: Biz daha tatlıyız.
Mh: Evet öyleyiz.
Ch: Gel bebeğim film izleyelim.
Mh: Chan.
Ch: Efendim.
Mh: Geri dönmeme çok az kaldı. Döndüğümde ne olacak?
Ch: Oradan ayrılacaksın. Bir daha da dönmeyeceksin.
Mh: Ya zorlarlarsa?
Ch: Ben yanında olduğum sürece öyle bişey olmayacak.
Mh: Hep yanımda duracaksın yani.
Ch: Evet. Sonuçta sevgilimsin.
Minho Chan'a sıkıca sarıldı.
Mh: Ben sana aşık oldum Chan.
Ch: Ben sana zaten hep aşıktım. Gel gidelim.
Mh: Tamam.
El ele tutuşup salona gittiler ve koltuğa oturdular.
Ch: Ne izleyelim?
Mh: Farketmez.
Ch: Korku izler misin? Hani böyle çığlık atmalı, sarılmalı, yakınlaşmalı falan.
Mh: Niyetini hiç belli etmiyorsun cidden. Korku filmlerinden etkilenmiyorum. Ama istersen aç.
Ch: Korkarsan buradayım bebeğim.
Mh: Korkmasam da sarılırım merak etme.
Ch: Sarıl.
Chan filmi açtı ve izlemeye başladılar.
Minho hiçbir tepki vermeden filmi izlerken, Chan Minho'ya sarılmış korkusunu bastırmaya çalışıyordu.
Sonunda film bittiğinde Chan Minho'yu bıraktı.
Mh: Korktun mu?
Ch: Herkes korkabilir.
Mh: Tatlı.
Ch: Ne?
Mh: Korkunca çok tatlı oluyorsun.
Ch: Senin korkman gerekirdi ama.
Mh: Bu sefer roller değişsin sorun yok.
Ch: Bu seferlik öyle olsun artık.
Mh: Chan.
Ch: Efendim meleğim.
Mh: Şimdi biz sevgiliyiz ya.
Ch: Evet?
Mh: Ben bu sevgili aşamasından daha ilerisini hayal etmeye başladım.
Ch: Nasıl mesela?
Mh: Mesela evleniyormuşuz, evlatlık çocuklarımız oluyormuş, sonra yaşlanıyoruz. Yine le ele, göz göze, huzurla, mutlu bir şekilde yaşıyoruz. Çocuklarımıza bizi anlatıyoruz. Onlar da bizim gibi mutlu oluyorlar. Sonra bir gün bize torun getiriyorlar. Çocuklar bize dede diyip sarılıyorlar. Böyle işte.
Minho bunları anlatırken Chan başını Minho'nun omzuna koymuş, gülümseyerek anlattıklarını dinliyordu.
Bitirince konuşmaya başladı.
Ch: Çok güzel. Bir gün gerçek olacak.
Mh: Hayatımda hiç böyle hayaller kurmamıştım.
Ch: Şimdi kuruyorsun ya. Ve sana kırıldım.
Mh: Neden?
Chan başını kaldırıp Minho'ya bakarak ellerimi tuttu.
Ch: O hayalleri birlikte kurmalıydık.
Mh: Bundan sonra kurarız.
______
Hi hello!
Bir bölüm daha bitti.
Finale yaklaştık. Bitmesini istemiyorum ama...
Kendinize iyi bakın💛💛💛