Medyayı yapanın parmaklarını ısırmak istiyorum...
Ch: Adı Woojin.
Mh: Güzel isimmiş. Üzerimi değiştirmem gerek. Karşılarına böyle çıkamam.
Ch: Sana yardım edeyim.
Chan Minho'yu kucağına alıp odaya çıkarttı. Üzerini değiştirmesine yardım ettikten sonra tekrar kucağına alıp aşağıya indirdi.
O anda kapı çaldı.
Ch: Ben bakarım.
Mh: Ben de geleyim.
Beraber kapıyı açmaya gittiler. Chan gülümseyip Woojin'e sarıldı.
Ch: Özlemişim seni.
Wj: Ben de seni.
Ch: Woojin, bu sevgilim Minho.
Wj: Memnun oldum.
Mh: Ben de.
Minho kıskanmaya başladığını hissediyordu. Bu yüzden konuyu değiştirmeye çalıştı.
Mh: Chan'ın söylediğine göre sevgiliniz de gelecekti.
Wj: Markete gitmek istedi. Şimdi gelir.
Ch: İçeri geçsene.
Wj: Tamam.
Woojin içeri girdiğinde Minho kapıyı kapatmak üzereyken bir el kapıyı durdurdu.
Js: B-bir saniye lütfen! Özür dilerim geç kaldım.
Jisung Minho'ya bakmıyordu. Sokuklanmak için kafasını yere eymişti. Ama Minho onun kim olduğunu çoktan anlamıştı bile.
Mh: Jisung?
Jisung Minho'ya baktığında gözlerinin büyümesiyle gülümsemesi bir oldu.
Js: Minho!
İkili birbirlerine sıkıca sarıldılar.
Mh: Ne kadar oldu?
Js: Sanırım bir yıl kadar. Seni görmek güzel.
Mh: Seni de öyle. Gel içeri geç.
Js: Şey...senin haberini son aldığımda taşındı demişlerdi.
Jisung içeri geçerken konuşuyordu.
Mh: Hayır hiç taşınmadım. Ne zaman aldın ki haberi?
Js: Bir ay oldu. Ama ben aslını öğrendim.
Mh: Sen biliyor musun?
Js: Evet ama önemli değil. Hala dostumsun.
Önlerine döndüklerinde Woojin ve Chan'ın şaşkın bakışlarına maruz kaldılar.
Js&Mh: Eski sevgilim.
Bu sefer kıskanma sırası Chan'daydı. Minho'yu elinden tutup kendine çekti.
Chan'ın bu yaptığı Minho'nun hoşuna gitmişti. Belki biraz daha devam ederdi.
Chan'ın kulağına yaklaşıp fısıldadı.
Mh: Ne oldu Chan?
Ch: Bir insanın eski sevgilisiyle bu kadar yakın durması iyi değil.
Mh: Sen Woojin hyungla yakın dururken çok mu iyi? Kıskandın kabul et.
Ch: Kıskanç biri değilim.
Mh: Göreceğiz.
Minho ve Jisung yan yana oturmuş hasret gideriyorlardı.
Chan da Woojin'i dinliyormuş gibi yapıp Minho'yu izliyordu.
Js: Bizimle ilgili en çok neleri severdin?
Mh: Düşünelim bakalım... Sana sarılmayı severdim, kucağıma oturmanı severdim, bir de dudaklarının dudaklarımın üzerinde hareket edişini severdim.
Js: Kucağına şimdi de oturabilirim.
Mh: Yok canım daha neler.
Minho Chan'a baktı. Onunla ilgilenmiyor gibiydi. Sonra Woojin'in elinin Chan'ın bacağında durduğunu farketti.
Mh: Ya da, neden geçmişi biraz tekrarlamayalım ki? Gel.
Minho Jisung'u kucağına çekti ve kollarını beline sardı.
Şimdi Chan'ın dikkatini çekmeyi başarmıştı.
Chan Minho'ya sinirle baktı. Sonra aniden kalkıp mutfağa gitti.
Minho Jisung'u kucağından indirip Chan'ın arkasından mutfağa ilerledi.
Chan mutfağa girer girmez Minho'ya döndü.
Ch: Bu neydi?
Mh: Ney neydi?
Ch: Jisung'u neden kucağına oturttun Minho?
Mh: Jisung isteyince kıramadım. Neden? Kıskandın mı?
Ch: Amacın bu mu? Beni kıskandırmaya mı çalışıyorsun?
Mh: Belki.
Chan Minho'yu duvarla arasına aldı.
Ch: Bir daha deneme. 5 tur daha yapasım geliyor.
Mh: Hala inkar mı ediyorsun?
Ch: Kıskanmıyorum.
Mh: Kıskanacaksın.
Ch: Görürüz.
Chan mutfaktan çıkacakken Minho'nun sesiyle durdu.
Mh: Sen git Chan. Ben meyva suyu hazırlayacağım. Jisung benim yaptıklarımı çok severdi.
Chan derin bir nefes alıp gülümsemeye çalıştı.
Ch: Güzel. Woojin'le bana da kahve yapar mısın? Woojin kahveye bayılır da.
Minho ukalaca sırıttı.
Mh: Yaparım. Jisung'a sorar mısın kurabiye ister miymiş? Eğer isterse ona kendi ellerimle yedireceğimi de söyle.
Ch: Söylerim... Hayır söylemem.
Mh: Neden?
Ch: Çünkü kıskanıyorum.
______
Selammmmm!
Chan kıskandıığğ!
Uzun bişey yazmayacağım.
Kendinize iyi bakın💛💛💛