I Am YOUUUUU!
Bu bölümde olaylar karışacak lütfen beni öldürmeyin 🙏
Bölüme geçelim.
İkili dışarı çıkacakken açılan kapıyla derin bir nefes aldılar.
Ch: Baba...neredeydiniz siz?!
Bbsı: Markete gitmiştik. Sen Chan'ın sevgilisi olmalısın.
Mh: Evet efendim. Lee Minho.
Diğer bbsı: Chan bizi her aradığında seni anlatıyor. Hakkında neredeyse her şeyi biliyoruz. Seni gerçekten çok seviyor.
Minho gülümseyip teşekkür etti ve Chan'a döndü. Kulağına fısıldadı.
Mh: Biraz konuşabilir miyiz?
Ch: Tamam bebeğim.
Minho sinirli görünüyordu. Chan ne olduğunu anlamıştı. Daha önceden söylemeliydi. Odaya gittiler.
Mh: Bunu bana nasıl söylemezsin?
Ch: Üzgünüm Minho söyleyecektim ama aklımdan çıkmış.
Mh: O PİSLİKLE KARDEŞSİNİZ VE BUNU BANA SÖYLEMEYİ UNUTUYORSUN ÖYLE Mİ?!
Ch: Ona pislik deme. Sonuçta kardeşim.
Mh: BİR DE BANA O PİSLİĞİ SAVUNUYOR MUSUN? BAKİRLİĞİMİ ELİMDEN ZORLA ALAN ADAMI BANA SAVUNAMAZSIN!
Ch: O BENİM CANIMDAN BİR PARÇA! SEN İSE SIRADAN BİR SÜRTÜKSÜN! ŞİMDİ SENİ Mİ SAVUNAYIM ONU MU?!
Mh: Sürtüğüm öyle mi? Bakalım bu sürtüp hayatında olmadan ne yapacaksın? Bitti Chan. Artık Bang Chan da Chris de benim için ölü.
Ch: SİKTİR GİT MİNHO! AKLIN BAŞINA GELENE KADAR BANA GELME!
Mh: SENDEN NEFRET EDİYORUM! NASIL SENİ SEVEBİLDİM Kİ?!
Minho hızlıca odadan çıktı. Chan'ın ailesine bakmadan kapıyı açtı ve ağlayarak kendini dışarı attı.
Gidecek bir evi yoktu. Bir yakını da yoktu. Nerede kalacaktı? Seungmin ve Jeongin'in evine gitse Chan'a yakın olurdu. Onun bulamayacağı ve ona uzak olan bir yere gitmeliydi. Belki aldığı paralarla Jeju Adası'na taşınırdı.
Akşam olmak üzereydi. Şimdi gitse bir otel tutması zor olacaktı. En iyisi o gün tek gecelik bir oda tutmaktı. Bir arkadaşının oteli vardı. Orada kalabilirdi.
Düşüncelerinden sıyrılmasını sağlayan şey birden birinin onu duvara yapıştırmasıydı. O tarafa baktığında "O adam" olduğunu gördü. (hayali bir karakter olacak.)
Jungmin: Yine karşılaştık güzellik.
Mh: Uzak dur benden.
Jungmin: Tch tch tch. Bir süre misafirim olacaksın.
Jungmin Minho'nun ağzını ve burnunu eter döktüğü beze bastırdı. Minho bayılmıştı.
Uyandığında etrafına baktı. Jungmin'in elinde Minho'nun telefonu vardı.
Mh: Burası neresi?
Jungmin: Hatırlamıyor musun? Burası ilk seviştiğimiz yer.
Mh: İnsanların özel eşyalarını karıştırmak çok ayıp. Bunu yapmamalısın.
Başka şeyleri karıştırmadığıma şükret güzellik.
Minho başlığa bağlı olan ellerinden birini hareketlendirdi ve orta parmağını kaldırdı.
Jungmin: Fazla cesursun. Sevgilin seni almaya gelmezse olacaklardan haberin yok.
Gözleri dolmuştu. Cesaret yerini öfkeye bırakmaya başladığında sert bir ses tonu takındı.
Mh: O benim sevgilim değil.
Jungmin: Her neyse. Şimdi senin telefonundan kardeşimi görüntülü aramalıyım.
Mh: Pislik.
Jungmin Chan'ı aradı. İlk çalışta açılmıştı ve Chan sinirle saçlarını karıştırıyordu.
Ch: Minho neredesin sen?! Seni kaç saattir aradığımı farkında mıs-Jungmin? Minho nerede?
Jm: Minho yanımda. Hem o sevgilin değil neden merak ediyorsun 'abiciğim'?
Ch: Ona dokunmayı aklının ucundan bile geçirme!
Telefonu Minho'nun yanına getirdi. Chan'ın gözleri dolmaya başlamıştı. Minho da da durum aynıydı.
Ch: M-minho iyi misin?
Mh: Umurunda mı?
Ch: Tabiki umrumda. Seni seviyorum.
Mh: Boşver Chan.
Ch: Minho...
Mh: Seni seviyorum ama ileri gittin Chan. Savunduğun biricik kardeşinin yaptıklarına bak.
Jm: Daha bişey yapmadım.
Jungmin telefonu sabitledi ve Minho'nun üstüne çıktı.
Mh: N-ne yapıyorsun? Yapma!
Jm: Abiciğim eğer çabuk gelmezsen sevgilin adımla inleyecek.
Minho korkuyla telefondaki Chan'a baktı. Sesi çaresiz bir fısıltı gibi çıkıyordu.
Mh: Yardım et.
Ch: Geliyorum Minho. Karşı koymaya çalış.
Chan son hız evinden çıkıp gelen konuma doğru ilerledi. Açık kapıdan içeri girer girmez evi Minho'nun çığlıkları doldurmaya başladı. Odaya gidip Jungmin'i Minho'nun üstünden çekti. Art arda yumruklarını ve tekmelerini savurdu.
Bayıldığını anladığında Minho'nun ellerini çözdü.
Ch: İyi misin?
Mh: İ-iyiyim. Teşekkür ederim.
Minho'nun ses tonu hala sertti. Affedemiyordu.
Ch: Bana kızgınsın değil mi?
Mh: Kızmamaya çalışıyorum ama elimde değil.
Ch: Özür dilerim. Onun cidden bu kadar adi olduğunu bilmiyordum.
Mh: Anlatmaya çalıştım ama inanmadın. Ya da inanmak istemedin.
Ch: Beni affetmen için herşeyi yaparım. Lütfen bize bir şans daha ver.
Mh: Sensiz yapamadığımı biliyorsun. Madem seni affetmem için her şeyi yaparsın...eve döndüğümüzde bana çikolata sosu hazırlayacaksın. Ama az değil. Bir tencere dolusu.
Ch: Tamam bebeğim.
İkili evden çıkıp kendi evlerine gidecekken Chan duyduğu sesle Minho'nun önüne geçti ve o anda bir silah sesi duyuldu.
Chan yavaşça yere yığılırken şoku yeni atlatan Minho elinde bir taş alıp Jungmin'i kafasına fırlatarak tekrar bayılmasın sağlandıktan sonra yerde yatan Chan'a döndü.
______
Saçma bir son oldu sanırım.
Selam!
Bu bölümü bu şekilde yazmamı tavsiye eden şahıs puddinsiva dır. VampireChan97 özellikle sen bana değil ona söv lütfen. Gerçi benim yazdığım daha beter olacaktı. Anlatamayacağım.
Neyse.
Kendinize iyi bakın💛💛💛