Chan uyandığında Minho'nun yatakta kıvrandığını farketti.
Ch: Bebeğim neyin var? İyi misin?
Mh: Midem ağrıyor. Sanırım o kadar çok çikolata yememeliydim.
Ch: Hastaneye gitmek ister misin? En azından serum falan verirler.
Mh: HAYIR SERUM OLMAZ!
Ch: Minho, zehirlenmiş olabilir. Önlem almalıyız.
Mh: Serum istemiyorum.
Ch: Tamam. Belki ilaç verirler ya da iğne yaparlar. Lütfen itiraz etme de gidelim.
Mh: İğne de istemiyorum.
Ch: Bırak buna doktorlar karar versin. Gidiyoruz.
Minho'ya kıyafet çıkartıp giydirdi. Kendisi de giyindikten sonra kucağına alıp arabaya bindirdi ve hastaneye gittiler.
Mh: Chan ben cidden iyiyim. Geçti bak artık ağrımıyor.
Ch: Hmhm inandım.
Hasta kaydı yaptırıp sıra aldıktan sonra beklemeye başladılar. Minho Chan'ın boynuna gömülmüş, canının acısıyla sızlanıyordu.
Mh: Chan eve gidelim.
Ch: Hayır.
Mh: İyiyim be-ahh...
Ch: Değilsin. Sıramız geldi gidelim.
Chan Minho'nun elini tutup kendisine yaslayarak hastane odasına götürdü.
Dktr: Lee Minho değil mi?
Ch: Evet.
Dktr: Hastanın şikayeti nedir?
Ch: Şiddetli mide ağrısı. Dün fazla çikolata yedi.
Dktr: Anladım.
Doktor Minho'yu muayene ettikten sonra Chan'a döndü.
Dktr: Gıda zehirlenmesi yaşıyor. Serum takmamız gerek.
Minho Chan'a yalvaran bakışlarını gönderdi.
Mh: Chan iyiyim ben~ Eve gidelim~
Ch: Tamam serumu takalım, bitsin öyle gideriz.
Mh: İğneleri sevmiyorum. İğnelerden nefret ediyorum. Hem sen neden beni dinleyip çikolata sosu hazırladın ki? Sonunda ne olacağını bilmiyordun sanki.
Doktor serumu almak için odadan çıktığında Chan Minho'ya cevap verdi.
Ch: Ama güzel olmadı mı? Farklı bir fantezi denemiş olduk. Bence bir dahakine köle-sahip yapabiliriz.
Mh: Kollarımı bağlamanı veya altında acıdan kıvranmayı isteyeceğimi sanmıyorum.
Ch: Merak etme seni acıdan değil zevkten kıvrandıracağım.
Mh: Köle-sahip fantezisini aklından sil çünkü asla olmayacak.
Ch: Serumun geldi.
Minho korkuyla doktora baktıktan sonra yanında oturan Chan'ın arkasına saklandı.
Mh: SERUM İSTEMİYORUM İYİYİM DEDİM!
Ch: Minho almak zorundasın. Ceza mı istiyorsun?
Arkadan Chan'ın boynuna sarılıp yüzüne doğru eyildi.
Mh: Nasıl bir ceza?
Chan Minho'nun yumuşamasını fırsat bilerek hızlıca kucağına oturttu ve sol kolunu tutup doktora doğru uzattı.
Minho artık kaçacak yeri kalmadığını anlamıştı. Chan'a sarılıp başını boynuna gömüp gözlerini sıkıca kapattı. Chan da Minho'yu sakinleştirmek için saçlarını okşuyordu.
Doktor iğneyi Minho'nun koluna batırdığında Minho acıyla inledi. Uzun bir süre acısı devam etmişti. O kadar çok acıyordu ki Minho ağlamaya başlamıştı.
Ch: Tamam bebeğim geçti...
Mh: Canım acıyor!
Artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Ch: Tamam geçecek. Herşey geçecek.
Birden başı döndü ve yeni kaldırdığı başını tekrar omzuna düşürdü.
Chan Minho'nun yanağını tutup kendisine bakmasını sağladı. Halsiz görünüyordu ve baygın bakıyordu.
Ch: Minho iyi misin? Bana bak.
Mh: İyiyim.
Ch: Ateşin var!
Minho'yu yatağa yatırıp emin olmak için tekrar ateşini kontrol etti. Fakat endişesine karşılık bir kıkırtı aldı.
Mh: Ateşli olduğumu biliyorum.
Ch: Doktoru çağıracağım.
Mh: Bu sefer beni dinle. Olmaz. İyiyim dedim.
Ch: Değilsin işte!
Minho Chan'ın neden bu kadar endişelendiğini biliyordu. Chan aynı şeyleri yaşamak istemiyordu.
Kollarını açıp gülümsedi.
Mh: Gel. Sarıl bana.
Chan Minho'nun kollarının arasına girip sarıldı ve burnunu boynuna yaklaştırdı.
Ch: Seni tekrar kaybedemem.
Mh: Beni tekrar kaybetmeyeceksin. Sadece başım dönüyor. Eminim önemli değildir. Şimdi uyumama izin ver. Çok yorgunum çünkü.
Ch: Tamam bebeğim iyice dinlen.
Minho gözlerini kapatır kapatmaz uyumuştu.
Chan Minho'nun dudaklarına varla yok arasında minik bir öpücük kondurdu. Yanağını da aynı şekilde öptü. Uyandırmak istemiyordu.
Yanına yavaşça uzanıp gözlerini kapattı. Uyumuyordu. Sadece sevdiğinin kokusunda sarhoş olmak istiyordu.
______
Selam!
puddinsiva aslında senin söylediğin gibi bir bölüm olacaktı ama fazla ekşın olsun istemedim. Yine de ilhamın için çok tşk bebeem.
Sizce Minho'nun başının dönmesi önemli mi değil mi?
Kendinize iyi bakın💛💛💛