Akça ağaç dallarını uzatıp minik akça ağaçları doğru düzgün sevmedi hiçbir zaman...
Savrulmaktan kurtulamadılar hiçbir zaman, koca akça ağacın rüzgarından.Canları acıya acıya dik durmayı öğrenmek zorunda kaldılar, gövdelerindeki yaralarla yaşamaya çalışmak zorunda kaldılar.Koca akça ağacı neden bir türlü sevmiyordu küçükleri. Bir türlü anlamıyorlardı. Mevsimler geçti akça ağaçlar büyüdü içlerindeki hüzüne acıya rağmen yollarına bakmaya çalıştılar. Bazıları kontrolünü kaybetti,bazıları ruhunu ve hislerini diğer bazıları ise inançlarını...
Büyük akça ağaç gün geçtikçe diğerlerine daha kontrolsüz davrandı bazen, hatta çoğu zaman hep dediği tek bir şey vardı.
-Elimde olsa köklerimi yakar sizden uzak bir vadiye yerleşirdim ama elimde değil sizden nefret ediyorum ama sizden kurtulamıyorum.Derdi.
Neden daha normal olamıyordu ki? Neden daha sevgi dolu olamıyordu o küçük ağaçlara
hayatın kısa olduğunu bilmiyor muydu.Acı çektiriyordu kendine ve diğerlerine.Elinde olsaydı küçük akça ağacın, bütün ormanı yakardı başta kendini,varlığının değersizliğini örterdi belki...
Büyük akça ağacın karanlığı ruhuma işlemiş bazen kendimi o olmaktan alıkoyamıyorum.
Karanlığı her geçen gün beni daha çok içine çekiyor.Ona her geçen gün biraz daha bulanıyorum.Ben gün geçtikçe büyük akça ağaç oluyorum...
-20.09.18
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşamamaya Ölenler
Short StorySadece birkaç duygu, birkaç satır, birkaç anı... Hepsi bu kadardan ibaretti, yaşamı anlatmaya. Umarım bu satırlar herkese biraz da olsa dokunur ve hissettirir kelimelerin gücünü...