Kafamda bir labirent var. Yolları karışık ve çıkmaz. Gökyüzü yok, kapkaranlık içinde sesler var yükselen,konuşan sesler. İçerde büyük bir fırtına var düşüncelerimi savurup dağıtan,boğazımı kurutuyor yutkunamıyorum. Nefesimi kesiyor, fırtınada boğuluyorum, bedenim güçlükle hareket ediyor.Sonu olmayan bir labirentte karanlık bir gökyüzünde sesler ve güçlükle yürüyen bir bedenle yolumu arıyorum elimi tutmak isteyenlere uzanamıyorum ,onlara yardım bile edemiyorum acı çekiyorlar, acı çekişlerini izliyorum tıpkı bir hayalet gibi yanlarından geçiyorum,yanımdan geçiyorlar. Lanet olası labirentte sıkışmışız. Olmayan dengem alt üst oluyor nefesim kesiliyor kendi çukurumda boğuluyorum etrafımdakileri öldürüyorum,hislerim yok,duygularım yok ama etrafımdakilerin duygularını hissederek emiyorum.Ben kendi hisleri olmayan ama başkalarından beslenen bir canavarım...
Buraya kaç satır yazsam beni anlayacaksınız ,beni asla anlayamazsınız...
Asla ,asla anlayamazsınız yaşarken ölmek, öleceğini bilmek, anlamamak,doyumsuzluk,tatminsizlik,karanlık,hissizlik,karmaşa,kötülük bir bedende etrafı hissetmeden yaşamak...Bunlar benim tanımım.
Ne yazık ki ben bunlarım; Yıldızını kaybetmiş,Okyanusunda boğulmuş,kendi labirentinde sıkışmış biriyim...Ve gökyüzüm çok karanlık, görünmüyor.
-2018
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşamamaya Ölenler
Short StorySadece birkaç duygu, birkaç satır, birkaç anı... Hepsi bu kadardan ibaretti, yaşamı anlatmaya. Umarım bu satırlar herkese biraz da olsa dokunur ve hissettirir kelimelerin gücünü...