Her gün bir düşünceyle öldürüyorum ruhumu. Bedenen olmayan ölümler, ruhun ölümüne sebep veriyor. Bu düşünceyle bile olsa evrene gönderdiğin enerjiyle kendini gerçekten her geçen gün biraz daha öldürürsün, içine yavaş yavaş sızan bu zehir yavaşça ruhunu ele geçirir.Bir süre sonra ruhun bedenine ölüm hükmü vermek ister.Bu sefer yüksek bir gökdelendeyim. Her zaman ki gibi yükseği seviyorum orada hava aşağıdakinden daha temiz daha az gürültü var daha az insan var...
Ellerimle ruhumu çıkardım,yavaşça yanağını okşadım. Bana yine umut dolu gözlerle bakıyordu.Bu ifadesine istemeden gülümsedim ellerimi saçlarında gezdirip kulağına yaklaştım
'Bu hiç son olmayacak'
yavaşça geri çekilip gözlerine bakıp 'Hoşçakal' dedim ve var gücümle onu aşağıya itekledim o ise kocaman ve dolu gözleriyle bana bakmıştı sesini bile çıkartmadı,aşağı düşerken.Önüme gelen saçlarımı yüzümden çekip hiçbir şey olmamış gibi devam ettim, sanki her şey normalmiş gibi...
-2018
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşamamaya Ölenler
NouvellesSadece birkaç duygu, birkaç satır, birkaç anı... Hepsi bu kadardan ibaretti, yaşamı anlatmaya. Umarım bu satırlar herkese biraz da olsa dokunur ve hissettirir kelimelerin gücünü...