ALINTI|| Yarı Texting

1.7

Ben bir gerizekalıyım.

Ben koca bir gerizekalıyım.

Sen neden evden arkadaşıma gidiyorum diye çıkıp ailene haber vermeden yatıya kalıp, artı olarak içki içip sızarsın ki?

Şaşırmadığım ve şaşırdığım iki konu oldu ki;

17 Cevapsız Arama: Annem
6 Cevapsız Arama: Babam

An itibariyle ölüm fermanımın yazıldığına dair ufak bir bildirim aldım, ne yazık ki telefonumdan değil.

Annemin son attığı mesajdan.

Şaşırmadığım kısımlar ailemin cevapsız aramasıydı fakat şaşırdığım kısım işin daha korkutucu yanı olan Bilinmeyen'den gelen mesajlardı. 10 adet uzun ve acıklı mesajlar, bir de mesajın sonuna eklenmiş olan birkaç saat buralarda yokum notu.

Birkaç saati düşünmeye adayabilirdim o zaman?

Ya da birkaç saatimi helvamı kavurmaya ayırabilir, cenaze masraflarım için part-time bir işe girebilirdim değil mi?

Lara'nın hala derin bir uykuda olması işime gelmişti çünkü şu anki kaygım + baş ağrımla bir de onun sorgularını çekemezdim. Çalışma masasının üzerinden orta boyutta bir postit alarak uyandığında görebilmesi için yanına bıraktım.

"Sevgili beyinsiz Lara,
Umarım yatıya kaldığımı annemlere ben uyurken bildirmişsindir ve beni büyük bir dertten kurtarmışsındır. Aksi taktirde bunu beni son görüşün olacak da."

Son derece duygusal bir vasiyet.

Evet, bundan sonrası çok hızlı; koşa koşa evin yolunu tutuyorum. Duruyorum ve başımın ağrısının geçmesini bekliyorum. Geçmiyor. Eh, ben de durur muyum? Yürümeye devam ediyorum.

Evdeyim.
Tür: Korku gerilim, IMDB 5/5

''Merhaba canım ailem.'' Dedim kapıyı açıp anne ve babamı usulca selamlarken. Ciddi bir giriş olacaktı, çünkü açıklamaya geçecektim fakat olmadı ve kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Aklımdan ne geçiyordu biliyor musunuz? İyi günler Akasya Durağı, ve onun çok değerli emekçi şoför kardeşleri.

"Neye gülüyorsun küçük hanım? Oh, ailemi ne güzel kandırdım ve tüm gün haber vermedim sırıtışı mı bu?''

''Nerdeydin dün, şarjın falan mı bitti? Bir de telefonun kapalı. Bir ailen olduğunun farkında mısın sen?'' dedi babam.

''Hayır şarjım bitmedi Lara'yla biraz içtik sonra ben yanlışlıkla fazla kaçırdım ve sarhoş oldum ama yemin ederim planlarım arasında bu yoktu.''

Evet, bu kötü bir özelliğimdi, fazla dürüst oluyordum.

''Kızım sen salak mısın?'' dedi annem bana bakarak. ''Madem içiyorsun, neden söylüyorsun? Azardan kaç bari. Kime çekti bu anlamıyorum ki..''

''Dürüstlüğün gözü kör olsun.'' Dedim gururla.

''Dürüstlükmüş, peh. Yürü odana, üç gün kütüphane yok sana.''

''Ne?''

''Gidiyor musun yoksa geleyim mi?''

"Üç gün kütüphane yok cezası ne ya? Milletin annesi modemin bağlantısını keser, haftasonu dışarıya çıkma yasağı koyar, senin yaptığına bak. Çalışmamı engelliyorsun kadın, ders çalışacağım ben kütüphanede."

Bilinmeyen Numara: Ne yapıyorsun? (16:00)

Beria: Kütüphaneye gitmeme el koyuldu, bileklerimle bakışıyoruz. Sen? (16:01)

Bilinmeyen Numara: Kütüphane mi.. Yeni reşit olan bir kızın ailesine haber vermeden bir yerlerde sızıp kalmasını hatırlarsak, bence adil bir ceza olmuş. (16:04)

Bilinmeyen Numara: Ama şurada bir sorun var, (16:04)

Bilinmeyen Numara: Seni nasıl göreceğim???? (16:04)

Beria: Göremeyeceksin galiba. (16:05)

Bilinmeyen Numara: Hiç sanmıyorum. (16:05)

Bilinmeyen Numara: Sakinleşmiş görünüyorsun (16:07)

Beria: Kızgın değildim, sarhoştum (16:08)

Bilinmeyen Numara: Yalancı. (16:08)

Beria: Yine de bu halime katlanmak zorunda değildin. (16:09)

Bilinmeyen Numara: Değildim (16:09)

Beria: Ama katlandın (16:10)

Bilinmeyen Numara: Çünkü buna değerdi. (16:11)

Beria: Pekala. (16:11)

Beria: Başım ağrıyor, uyusam iyi olacak (16:11)

Bilinmeyen Numara: İyi uykular Beria. (16:12)