Ben daha dünyaya gelmeden önce başlamıştı dünyanı bana olan nefreti .
Hatalarım vardı elbet ama hatalarımın cezası bu kadar büyük olmamalıydı.
Dünkü olay beni yıkıma sürüklemişti .Baş belası odama paldır küldür girmesi ve bağırıp çarğırması oda olmazmış gibi beni yatağa sertçe fırlatmasıyla ipler bende kopmuştu.Bana olan saf öfkesi gözlerinden bile belli oluyordu .Adanın odaya gelmesiyle çıkıp gitmişti kendimi dış dünyaya o kadar kapatmıştım ki ne konuştuklarını dahi duyumsamamıştım .Baş belası odayı terk eder etmez hemen kendimi banyoya atmıştım. Aynanın kaşısına geçip şismiş ve kızarmış gözlerimi incelemiştim bir süre bu olay sanki yıllar önceki yaşdığım olayın başlangıç aşamasıydı beni yatağa fırlatmasıyla o olayı tekrar yaşadığımı zannnedip aynı davranışları tekrar etmiştim ama tek fark vardı.Baş belası bu kadar zihniyetsiz olamazdı.
Akşama kadar olanları düşünmüştüm .Geceyi gündüz etmiş aklımın o kuytu köşelerinde dolanıp durmuştum.
Saat şuan 04:00 ' tü ruhum onca darbeye karşı hâla güçsüzdü ufak bir sarsıntıda yerlebir oluveriyordu .Gözlerimi kapatıp beni ufakta olsa mutlu etmeyi başaran sahte hayallerimi kurmaya başladım düşüncelerimi bi nebze olsa dindiriyordum böyle yaparak.
Şuan masmavi bir denizdeyim . Düzlükte güneşin bir parçası görünüyor ; koz gibi ,kıpkırmızı . Yer yarılmiş da sanki içinden çıkıyormuş gibi ... İnceden inceye esen seher yeli yüzümü okşuyor ; burnuma taze leylak çicegi kokusu geliyor , Ağaçlar hışırtılarla dalgalanıyor. Uzakta ucup duran sevimli kuşlar birbirlerini kovalıyor .
Bu güzel manzarda olmak o kadar isterdim ki gerekleşmesi ve orada hayatımı devam ettirmek için her şeyimi feda ederdim.Gözlerimi usulca gerçek dünyama açıyorum karşımda resimlerimle doldurduğum odamın duvarı karşılıyor beni . Kendi halimde bir farklılık katabilmiştim odama ...
Güneşin doğmasına az bir zaman kalmıştı.Yataktan kalktım usul usul yavaş adımlarla pencereye doğru adımladım .Bahçede gözlerimi gezdirdim insana dair hiçbir şey yoktu .
Gözlerimi güneşin doğmakta olduğu tarafa çektim daha yeni etrafını aydınlatıyordu tam olarak doğmamış ve bizi aydınlığa kavuşturmamıştı.
Arkamı dönüp kapıya doğru ilerledim .Kapıyı yavaş ve sessiz bir şekilde açtım kimseyi uyandırmak istemezdim benim uyumayıp bütün gece uyanık kaldığım uykuyu bari alabilselerdi.
Merdivenler doğru ilerledim.
Aşağı inip herkese açık olan kitap okuma alanına gittim.Burası önceden gelen bir psikyatristin fikriydi hastalar kitap okuyarak kendi zamanını böyle değerlendirmesini istemişti.
Burada farklı müzik aletide bulunuyordu ama sanırım kimse kullanmayı bilmediğinden kulllanmıyordu.Odanın kapısını açıp içeri girdim. Oda mavi ve beyazın uyumuyla döşenmişti.Dolaplarda her türden kitap bulundurulmuştu. Dolaba doğru ilerleyip kitapları incelemeye başladım çoğu kitap önceden okuduğum kitaplardı.
Gözlerimi daha önceden okuyup çok begendiğim ve etkilendiğim kitap çarptı.Kitap ilk sayfasıyla bile etkiliyordu. Kitaptaki kız karaktetine şuanki durumumu çok benzetiyordum.Bulunduğum yerde kimsesiz ve yalnızdım.
Kitap kapağı bile insanın çaresizligini ele almış bir resimdi.
Elerimin arasına alıp tekrardan okumak için can atıyordum.
Tam ilerliyordum ki karşıma biri çıktı.Başımı yukarı maldırıp kim olduğuna baktım.Tehlikeli gözleriyle gözlerimi esir almış kişi İmrenin ta kendisiydi.
"SABAHIN BU SAATİNDE BURDA NE ARADIĞINI MERAK ETTİM DOĞRUSU İZEM"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ VE DAHİ
ChickLitKadın; İnsan seçimleriyle bir yerlere gelebilir peki ben neyi seçtimde bu yalnızlığa savruldum karanlıkta bir başıma bırakıldım. Yıkık duvarlı hayatımda duvarlarımı tekrar inşa edilecekmidir... Mahvolan hayatım tekrar baştan başlayabilecekmıdır... ...