12- TESLİMİYET -

133 104 1
                                    

Keyifli okumalar...

Susuyorum ruhumu bir çiçek gibi kırgınlıklarım güneş gibi yalnızlığımı büyütüyor.

Yok olmak istiyorum ama bunu bile başaramıyorum. Hastalığımla mücadelemde yavaşça tükeniyorum.
Ama nedense kendimi bu günlerde daha iyi hissediyorum. Sanırım tedavim işe yarıyor.

Kendimi iyi hissetmem beni daha da güçlendiriyor. Tedavimi ilaçlarımla ilerletiyorum. Hastalığımın benim açımdan büyük sorun olacağını söylemişti doktorum. Kendimi kaybedebilirmişim böylece kendime zarar vermem kaçınılmazdı. Doktor çoklu kişilik bozukluğum olduğunu söylemişti geçen ki kontrolde. Nedense buna ihtimal veremiyordum. Bu hastalığın belirtilerini hiç rastlamamıştım daha önce .

Doktora bu hastalığın ne zamandır var olduğunu sorduğumada uzun bir zamandır bu hastalıkla vücudum mücadele ediyormuş.

Peki ben neden daha önce fark etmemiştim. İnsan anlamaz mıydı kendindeki değişikliği?

Aynadaki yansımama baktım solgun cildime , göz kapaklarıma,  boynumda hala izini taşıyan çizgiye.

Özgenin bana saldırması sırasında olmuştu. Kendini kaybetmişti o an.

Gözü o kadar kararmıştı ki gerçekleri dahi fark edememişti. Hırsları yüzünden zarara uğramıştım . Haytlarından tamamen çıkmıştım.

Gözlerimi aynadaki yansımamdan alıp banyo kapısına diktim.  Kapıya ilerledim. Kapı kulpunu çevirip odam giriş yaptım.

Sessizlik yine her zamanki gibi hakimdi. Nedense insan zamanla alışırken ben zamanla daha da nefret ediyordum.

Katlanılmaz bir hal alıyordu hayatım. Artık amaçsız yaşıyordum.

Pencereye doğru yürüdüm. Bahçe bugün çok sessizdi.  Kimseler gidip gelmiyordu. İki gündür ortalıklarda ne Ada vardı nede baş belası. Sanki anlaşmışlar gibi ikiside ortalıktan aynı anda kaybolmuşlardı. Anlam verememiştim bu olana .

Hafifçe kapım tıklatıldı. Arkamı döndüm kimin geldigine bakmak için. Odaya 60 yaşlarında bir kadın girdi. Meraklanmıştım doğrusu .

Neden buradaydı ki.

"Merhaba İzem ben Sevil Sayer. Psikiyatristim. Seninle ilgilenmek adına görevlendirildim. Hızlıca sana lazım olan özel eşyalarını yanına aldıktan sonra burdan ayrılacağız."

Ne söylemişti az önce bu kadın. Buradan ayrılmak mı? Ne saçmalıyordu bu kadın.

"Neyden bahsediyorsunuz siz Sevil Hanım. Ne gitmesi. Ben burada kalacağım sanırım yanlış odadasınız . Odamı hemen terk edin."

"Doğru yerdeyim ben İzem. Buradaki  görevli müdür beyle konuştum. Şimdi buradan derhal hastaneye sefk edileceksin. Sağlığın açısından  kontrol altında olmalısın. "

Kafamı olumsuzca salladım.Onunla hiç bir yere gitmeyecektim.

"Sizinle hiç bir yere gelmiyorum beni anladınız mı?"

Bana doğru adım attığı  an hemen banyoya koştum. İçeri girdiğim an hemen kapıyı kitledim.  Banyonun içinde dolanıp dolanıyordum. Ne yapacaktım ben şimdi. Kimden yardım isteyebilirdim ki. Kapana kısılmıştım. Buradan gidemezdim. Kahretsin ne yapacaktım abimide arayamıyordum. 

Allahım lütfen bana bir çıkış yolu göster .  Asla burdan ayrılmayacaktım. Onlar kapıyı açmadan buradan çıkmanın yollarını bulmalıydım.Hemen hızla banyo dolabını kapıya doğru itmeye başladım. Kapının arkasına gelecek şekilde ittim. Kimse içeri girmemeliydi.

DELİ VE DAHİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin