Kenan ile Berk'in evine gitmek için evden çıktım. Hava önceki gecelere göre daha soğuktu ve ben ruhumu besleyen soğuk havayı seviyordum. Kenan'la Berk'in oturduğu apartmana geldiğimde ikinci kata merdivenlerle çıktım ve oturdukları dairenin ziline bastım.
Karşımda ağzında birşeyler çiğneyen Berk'le gülümsedim ve ayakkabımı çıkarıp eve girdim.
" Afiyet olsun." Dedim.Berk benimde yemek yemem gerektiğini söyledi. Aç olmadığımı söyleyince de bana küstü ve beni mutfaktan çıkardı.
Kenan odasında olma ihtimali fikri yüksek basınca, Kenan'ın odasına ilerledim.
Kenan sanırım telefonla konuşurdu. Duyduğum sesle Kenan'ın odasının önünde durdum. Yaptığım belki de yanlıştı ama duyduklarım doğruyu götürecek türdendi..
" Eğer ortaya çıkarsan yemin ederim ki bu sefer gerçekten ölürsün."
..." Dolunay'a olan duygularım seni ilgilendirmez."
..." Bir daha Dolunay'ın adını ağzına alma ve sakın onu düşündüğünden bahsetme! Kızın hayatı karardı lan senin yüzünden.
..." Emin ol yakında ait olduğun yere gideceksin. O senin oyunların gibi yalancılıktan ölüm değil. Üzerine toprağı ben atacam. Rahat ol sen."
Kalp atışım hızlanırken Kenan'ın konuştuğu kişinin Barış olma ihtimali beni çıkmaza sokuyordu.
Kenan'ın bahsettiği duygulardan bahsetmek bile istemiyordum.
Kapı aniden açılınca Kenan beni görmeyi beklemediği için şaşkındı.
"Selam." Dedim duygusuz tutmaya çalıştığım sesimle.
" Ne zaman geldin?" Diye sorunca gülümsedim.
" Şimdi geldim. Bende seni çağırmak için gelmiştim. Berk benle küstü." Diyip konuyu dağıtmaya çalıştım. Kenan sırıttı ve bana sarılıp,
" Boşver o dengesizi, özledim seni." Dedi ve gözlerime derin bir şekilde baktı. O an doğruyu söyleyecek şeyin ne olduğunu bildiğim için bende Kenan'a sarılıp kulağımı sol göğsüne koydum.Kalp atışı bir kuşun kanat çırpması gibiydi...
Hızlı kalp atışı ile başımı kaldırdım ve Kenan'dan ayrılıp
" Lavaboyu kullanmam lazım.Sen salona git geliyorum ben" Dedim ve çaprazdaki lavaboya girdim. Birkaç dakika sonra Kenan'ın gittiğinden emin olduktan sonra lavabodan çıktım.
Kenan burada yoktu. Kenan'ın odasına girdim ve telefonunu gözlerimle aradım.
Yatağın üzerine atılmış telefonu aldım ve Kenan'ın şifresini girdim.
9683
Telefon açıldığı an son aramalarına girdim ve son aramasındaki numarayı arka cebimdeki telefonuma "Aaa" diye kaydettim.
Hızlıca telefonu kapattım ve Kenan'ın odasından çıktım.
O numaranın Barış olma ihtimali, bir an önce eve gitmem için beni zorluyordu. Salona geçtiğimde Kenan balkonda sigara içiyordu. Berk ise oturmuş telefonuyla oynuyordu. Kenan bu saatte eve tek gitmeme izin vermezdi. Kenan sigarasını bitirmeden Berk'e seslendim.
" Berk ben gidiyorum." Diyince cevap vermedi.Birkaç kez daha seslendim ama o her zamanki yaptığı şeyi yaptı ve poposunu bana çevirdi.
Gözlerimi devirdim ve dış kapıya ulaştım. Evden çıktığımda hızlı adımlarla yürümeye başladım.
Cebimdeki telefonu aldım ve ilk sırada yer alan "Aaa" diye kaydettiğim numarayı ellerim titreye titreye aradım. Telefon birkaç kez daha çaldığında yanıtlandı.
" Efendim ?"
Diye sordu yıllardır değişmeyen sesiyle. Sesi kalbimi titretirken, gözlerim doldu, boğazım kör düğüm oldu.
" Orda mısınız ?" Diye sordu ardından, zorla tuttuğum hıçkırıklarımı serbest bırakmadan aramayı sonlandırdım ve hıçkırıklarımı özgürlüğe kavuşturdum.Evime doğru yürürken yanlız değildim göz yaşlarım bana eşlik ediyordu. Adımlarım oldukça güçsüz ve güvensizdi. Her an düşüp bayılacak gibi hissediyordum.
Evime yaklaştığımda, tanıdık arabayı gördüm.
Miraz Karahanlı telefonunu kulağına götürünce telefonum çalmaya başladı.Başı ağır ağır bana doğru dönerken, buz mavisi gözleri, mavi gözlerimi zehirliyordu.
Aramasını reddedip yanına yaklaştım.
" Bir sorun mu var?" diye sordum.
Cevap vermedi yüzüme ifadesizce baktı. Gözlerimi bir süre inceledikten sonra
" Neden Ağladın?" Diye sordu.
" Seni ilgilendirmez." Dedim kısaca.
Cevap vermedi. Birkaç saniye daha gözlerime baktı ve sinirli, sert adımlarıyla arabasına bindi. Gazı köklerken, araba tekerlek sesiyle hızlıca gözden kayboldu.Bu neydi şimdi ?
Dengesiz herif diye geçirdim içimden.
Kulağımda dolanıp zihnime giren, yıllardır duymadığım Barış'ın sesi her saniye benimleydi.
Üşüdüm...
Önceden beni ısıtan sesi, şimdi ısıtmıyordu aksine beni üşütüyordu...
Sadece intikam ateşi içimi kavuruyordu ve o intikam ateşi büyüdükçe içimdeki alevler beni boğuyordu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam ~~Tamamlandı~~
Teen Fiction"Bakışların değişmiş." Dedi. Sinirle yumduğum gözlerimi geri açtım. " Eserini beğenmeni beklerdim." Dedim. Kahverengi gözleri mavilerime baktı ve ardından konuşmaya başladı. " Özür dilemem birşey değiştirmeyecek biliyorum. Ama nedenlerim vardı...