8. Bölüm

1.3K 67 18
                                    

  Acı...
  Şuan hissettiğim tek şey fiziksel acıydı. Bilincim açılmaya başladığında hatırladım.
   Barış vardı ve kahverengi gözleri sonra silah sesleri...
     Gözlerimi ağır ağır açtığımda beyaz bir odadaydım. Karnımda hissettiğim ince acı yüzümü korkuyla şekillendirmişti.
    Duyduğum adım sesleriyle gözlerimi kapattım. Duyduğum ses Barış'a aitti. Gelen sesiyle onun vurulmadığını anladım.

  O iyiydi...
 
    Onun iyi olmasına sevinmiştim. Eğer yaralansaydı üzülürdüm. Çünkü ona en büyük acıyı ben yaşatacaktım.
   Öldüğünü düşünmek bile istemiyordum. Barış'ın ölümünü düşünmek zihnimi karıncalandırıyordu. Ondan intikamımı almadan ölmemeliydi.

    İçimdeki öfke kıvılcımı yükseldiğinde gözlerimi sinirle açtım. Karşımda mutlulukla bana bakan kahverengi gözlere büyük bir nefretle karşılık verdim.
   " iyi misin?" Diye sordu. Cevap vermedim ve kolumdaki serumu çıkarıp doğrulmaya çalıştım. Hissettiğim acıyla ağzımdan kaçan inleme gözlerimin dolmasına sebep oldu. Barış kolumdan tuttuğu an kolunu itip
    "Bana sakın bir daha dokunma!" Dedim.
   Gözlerindeki hüznü gördüğüme yemin edebilirdim. O bakışı gördüğümde içimde, çok derinde saklanan 'özlem' duygusu bana el salladı. Gözlerimi yumdum.
   Barış hüzünle konuşmaya başladı.
   "Bakışların değişmiş." Dedi. Sinirle yumduğum gözlerimi geri açtım.
   " Eserini beğenmeni beklerdim." Dedim. Kahverengi gözleri mavilerime baktı ve konuşmaya başladı.
  " Özür dilemem birşey değiştirmeyecek biliyorum. Ama nedenlerim vardı. Beni dinlesen bana hak verirdin." Dedi ve elimi tuttu. Elimi sertçe çektim. Dolan gözlerimle ona baktım.
    " Barış ben senin yüzünden ka..." Sustum. Kendime 'katil' diyemedim o an. Sinirle titreyen sesimle tekrar konuşmaya başladım.
   " Sen nasıl beni ağlattıysan bende seni ağlatacağım. Senin hayallerini yıkacağım. Senden nefret ediyorum. Keşke seni hiç tanımasaydım. Keşke o gün gerçekten ölseydin." Dedim ve akan göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim.

Barış'ın gözünden akan bir damla yaşla onu boğmak istedim.

   "Ne desen haklısın Dolunay."  Dedi. Haklı olduğumu biliyordum zaten!
   " Benim senden başka kimsem yoktu. Ama sen beni bıraktın." Dedim. Göz yaşlarım akmaya devam ediyordu.
  Sinirlenince ağlamaktan nefret ediyorum !
   Barış belinden çıkardığı silahı elime bıraktı.
   " Al intikamını şimdi öldür beni." Dedi.
   Başımı olumsuz anlamda salladım ve elimdeki silahı yere attım.

   "Seni öldürmeyeceğim. Ölmek için bana yalvaracaksın Barış! Ben seni duymayacağım senin beni duymadığın gibi." Dedim.

     Barış bana bakıp burukça gülümsedi.

   "Bana istediğin duyguları besle. İster aşk olsun, ister nefret ben seni her zaman seveceğim." Dedi ve beyaz kapıdan çıktı.

   Arkasında karmakarışık bir ben bıraktı yine.

   Şaşırmadım..
 
∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆

    Barış'la konuşmamızın üzerinden iki hafta geçmişti.

   Fiziksel olarak iyileştikçe ruhsal olarak çöküyordum. Gözlerim kan çanağı gibiydi ve soluk tenim zombileri anımsatıyordu.
     Göz altı morluklarım bana gülümserken saçımı taradım. Saat gece yarısını geçmişti ve gözlerim uykuya muhtaçtı. Berk salonda uyuya kalmıştı üzerini battaniye ile örttüm. Kapı çalmaya başlayınca Kenan'ın geldiğini bildiğim için kapıyı açtım.
    " Selam." Dedi ve dengesizce içeri geçti. Ayakkabılarını çıkarıp bana gülümsedi. Burnuma gelen ağır içki ve sigara kokusuyla yüzümü ekşittim.
   " Dayanamıyorum ben " dedi Kenan. Gözleri benim gözlerimden daha kırmızıydı.
   Ağlamış mıydı?
  " Dolunay yemin ederim ki sen körsün ya. Ben seni köpekler gibi severken sen beni görmüyorsun." Diye bağırmaya başladı.
   " Sen şuan sağlıklı düşünemiyorsun." Dedim. Gülmeye başladı. Keyiften yoksun kahkahası tüylerimi ürpertti.

   " Ben zaten seni tanıdığım günden beri sağlıklı düşünemiyorum." Dedi.

  Özür dilerim Kenan...
  Ben seni sevemem. Çünkü ben senin sevgini hakketmiyorum.
  Sen benden daha iyilerini hakkeden, üzülmeyi asla hakketmeyen mükemmel bir insansın.
  
   " Git burdan." Dedim.
   Kenan durup bana oldukça şaşkın bakmıştı. Haklıydı da.

   Sustu...
  Hiçbir şey demedi. Derin bir nefes aldı ve üst kata çıktı.
   Git burdan derken evden gitmesinden bahsetmiştim.
   Gözlerimi devirip odama çıktım.

Yarın uzun bir gün olacaktı hissediyordum...

  

 

İntikam   ~~Tamamlandı~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin