Aleyna'nın uzattığı poşete, 'bu ne?' der gibi baktım. Aleyna poşeti tuttuğu elini sallayıp
"Alsana şunu." Dedi.
" Bu ne ?" Diye sordum. Aleyna sesli bir nefes alıp,
" Akşam dışarı çıkacağız ,belki yanında elbise getirmemişsindir diye sana elbise getirdim." Dedi.
Bakışlarım Miraz'ın kaydığında ifadesizce bizi izliyordu. Aleyna Miraz'a yan gözle bakıp konuşmaya başladı.
"Belki küçük gelebilir sana, benden kilolusun." Diyip poşeti elime tutuşturdu. göz devirdim.
Uzay kahkaha atmaya başlayınca, Aleyna sırıttı.
Elimdeki poşeti Uzay'a atmamak için kendimi zor tutuyordum. Uzay'a ters ters baktım. Uzay gülmeyi kesti, birkaç saniye sonra da kıkırdamaya başladı.
Kilolu falan değildim!
" Teşekkür ederim Aleyna." Dedim.
Başını salladı.
Aleyna saçlarını düzeltip,
" Ben hazırlanacağım da Miraz'cığım, senin odanı kullanabilir miyim ?"
Diye Miraz'a sordu.
Miraz başını olumlu anlamda sallayınca, televizyonun yanındaki mumları, Miraz'a yediresim geldi!
Aleyna kalktı ve içeriye girdi.
" Sen hazırlanmayacak mısın?" Diye sordu Miraz.
"Ben kıyafetlerimle mutluyum." Dedim.
Miraz omuz silkti ve telefonunu eline aldı.
Uzay elini yumruk yapıp,
" Ben olsam o poşette ki elbiseyi giyerdim, sana şişko, ayı, dana dedi. Giy de görsün kim şişko." Dedi.
" Bana şişko, ayı, dana demedi Uzay. 'Benden kilolusun' dedi." Dedim.
Uzay ise dudağının kenarını ısırıp gülmemek için kendini zor tuttu.
Onu umursamadım.
Miraz'ın çalmaya başlayan telefonu kulaklarıma ulaşırken, Miraz telefonu eline aldı ve arayana baktı.
Gözleri kısılırken, dudağına kendini bilmiş bir gülüş yerleştirdi ve ayağa kalktı sonra da telefonla konuşmak için yanımızdan ayrıldı.
Uzay'da benim gibi merakla Miraz'ın arkasından bakıyordu, Savaş ise elindeki telefona gömülmüştü.
Tam on yedi dakika yirmi bir saniye sonra Miraz geldi...
" Semih şerefsizini tehdit ettim. Barış'ın benden aldığı parayı üç gün içinde getirmezse onu iflasa sürükleyeceğim ." Aklımdaki soru işaretleri artarken, aklımdaki ilk soruyu sordum.
" Siz Barış'ın hesabından parayı almadınız mı?" Diye sordum.
Miraz başını iki yana salladı.
" Aldığımız para Barış'ın kendi parası, bu da benim paramı çalmasının cezası." Dedi.
" Senin paran nerede ?" Diye sordum merakla.
" Bilmiyoruz, eğer babası alamazsa başka bir yolunu bulacağız." Dedi.
Buz mavisi gözleri, kapıya kayınca başımı çevirdim ve görüş açıma giren Aleyna'ya baktım.
Üzerine giyindiği dar siyah v yaka büstiyer, ve altına giyindiği siyah ultra mini fermuarlı eteği ile oldukça güzel görünüyordu. Üzerine aldığı kırmızı kabanı ve kırmızı ruju birbirini tamamlıyordu.
Güzel bir kızdı ama banane...
Aleyna bu tarafa doğru gelince dudaklarını büzdü,
" Elbisem olmadı mı sana ?" Diye sordu.
" Giyinmek istemedim." Dedim.
Sakin tutmaya çalıştığım sesimle.
" Neden ya ? Git giyin işte, küçük gelirse daralttırmıştım, açarız istersen dikişini." Demesiyle gözlerimi sinirle yumdum.
" Anlama kıtlığın mı var ?" Dedim sesimi yükselterek, Aleyna ise böyle bir tepki beklemediği için şaşkınlıkla bana baktı ve
" İyi be seni düşünen de kabahat." diyip Uzay'ın yanına oturdu.
Sessiz geçen dakikalarda Uzay internette tanıştığı kızla buluşmasını anlatıyordu.
" Lan ben heyecandan gece bile uyuyamadım. Sonra kıza papatya yaptırdım öyle kafeye gittim, kız gelince de heyecandan kızla kafa tokuşturdum." Dedi hüzünle. Sonra elindeki saate baktı.
" Ne zaman çıkacağız ?" Diye sordu.
Miraz şimdi çıkacağımızı söyleyince üzerini değiştirmek için içeri geçti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam ~~Tamamlandı~~
Novela Juvenil"Bakışların değişmiş." Dedi. Sinirle yumduğum gözlerimi geri açtım. " Eserini beğenmeni beklerdim." Dedim. Kahverengi gözleri mavilerime baktı ve ardından konuşmaya başladı. " Özür dilemem birşey değiştirmeyecek biliyorum. Ama nedenlerim vardı...
