10. Bölüm

1.3K 65 80
                                    

" Gitmeyeceksin!" Diye bana sesini yükselten Kenan'a sinirle baktım.

Miraz beni eve bıraktığından beri Kenan ile tartışıyorduk.

Kesinlikle deliriyordu!

" Kenan sanane. Zevkine gitmiyorum herhalde. Anlaşma yapmıştık hatırla." Dedim her kelimenin üzerine basabasa.
" O şerefsize güvenmiyorum. Tek başına gitsin yemeğe." Demesiyle sinirden gözlerim doldu.
Siyah ceketimi giyinip , telefonumu çantama koydum ve odamdan çıktım.
Birazdan Miraz gelirdi...
Arkamdan gelen Kenan önümü kesti ve kolumu sertçe tuttu. Hızla kolumu çekmeye çalışsamda kolumu bırakmıyordu.
" Bırak kolumu." Diye sesimi yükselttim.
Sanki beni duymuyordu, gözleriyle bana ateş püskürtmeye devam ederken kolumu çekmeye çalışıyordum.

" Gitmeni istemiyorum." Dedi kolumu tutmaya devam ederken.

" Sanane Kenan! İstersem giderim. Seni ilgilendirmez." Dememle dudakları dudaklarımı örttü. Elini kolumdan çekip, belime koydu. Hızlıca geriye çekilip Kenan'ı ittim.

" Sakın bir daha..." Sinirden cümlemi tamamlayamıyordum. Kenan'a sinirle bakıp merdivenlerden inmeye başladım.

Şuan bildiğim tek birşey vardı, Kenan benim gözümde artık bir hiçti...

Kolumu tuttuğu yer çok fena ağırıyordu. Kapıdan çıkacakken Berk bana seslendi.

" Dolunay ?"

Sinirden titreyen sesimle

" Kenan bir daha buraya gelmeyecek. " Dedim.
Berk şaşkınlıkla bana bakarken, başka birşey demedim ve evden çıktım.

Evin önüne yanaşan Miraz'ın arabasına sinirle bindim.
Şaşkınlıkla bana bakan Miraz, arabanın içini dolduran şarkıyı kapattı.
" Bir sorun mu var ?" Diye sordu.
"Sonra konuşsak olur mu ?" Dedim Soruya soruyla karşılık vermek çok sinir bozucu bir şeydi ama şuan Miraz'a anlatırsam sinirden ağlardım.

Sinirlenince ağlamaktan nefret ediyorum !

Miraz arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladı.

Delirmek istemiyorum...
Delirmek istemiyorum...
Delirmek istemiyorum...

Düşündükçe kafayı yiyordum. İnsanlar beni delirtiyordu. En çok güvendiğimiz insanlar güvenimizi kırıyordu ve ben artık insanların karaktersizliklerinden yorulmuştum...

O an aklıma evimin anahtarının Kenan'da olduğu geldi. Telefonumu çantamdan çıkartıp Berk'i aradım. İlk çalışta açılan telefonla konuşmaya başladım.

" Kenan'dan benim evimin anahtarını al." Diyip küçük siyah çantamın tokasını çevirdim.

" Sen gittikten sonra Kenan sinirlenip çıktı." Dedi.

" Geç gelebilirim haberin olsun."
"Tamam dikkat et."
" Tamam." Dedim ve telefonumu kapattım.

Araba kırmızı ışıkta durduğunda Miraz buz mavisi gözlerini bana çevirip konuşmaya başladı.
" Barış benim yemekte olduğumu bildiği için gelmez." Dedi ve kolundaki gümüş saate baktı.
" Onun mide bulandırıcı yüzünü tekrar görmek istediğimi sanmıyorum zaten." Diyince Miraz tekrar bana baktı.
" Tekrar derken ?" Diye sordu ve yeşil ışığın yanmasıyla arabayı sürmeye başladı. Miraz arabayı sürerken ben de ona vurulduğum andan itibaren Barış ile olanları bütün detayıyla anlattım.

Beni vuran kişiyi sorduğunda maganda kurşunu olduğunu söyledim. Bu bilgiyi bana veren Kenan aklıma gelince tekrar sinirlendim ve Kenan'ın Barış ile iletişim halinde olduğunu Miraz'a anlattım. Miraz şaşırmıştı. Kenan ile ilgili birşey demesede, bana hayatın altın kuralını hatırlattı.

İntikam   ~~Tamamlandı~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin