7. Bölüm

1.3K 75 18
                                    

    
   İntikam adına edilmiş bir yemin vardı hayatımın merkezinde...

   Yıllar geçti yeminimin üzerinden ve o yemin sadece hayallerin katili oldu...
   Sevdiğim insan beni kandırdı, hayatımı silinmez bir siyaha boyadı...
   Boğuldum...
   Tükendim...
   Ve yeni bir yemin ettim...
   Hayallerimin katili olan o adamdan intikamımı alacaktım...

   Beni kandıran, hayatımda geri dönüşü olmayan hatalar yapmamı sağlayan, uykusuz gecelerimin sebebi olan, göz yaşlarımın suçlusu olan o adamdan intikamımı alacaktım...
   Onu yavaş yavaş bitireceğim...
   Hayallerini öldüreceğim...
   Onu bitireceğim, tıpkı onun beni bitirdiği gibi.
   Ve ona asla acımayacağım ben nasıl yaptıklarımdan pişman olduysam , o da pişman olacaktı...
   
   
      Üç  haftadır Miraz Karahanlı'yı evimin önündeki gereksiz gelişi ve dengesiz tavırlarından sonra görmemiştim. Zaten pekte detaya takıldığım bir nokta değildi.

   Kenan'ın bana ayarladığı kafede üç haftadır garsonluk yapıyordum. Bu süreçte bizimkilerle sıksık görüşemesemde görüştüğümüz zamanlarda Kenan'a mesafeli davranıyordum.
    Çünkü bana olan duyguları yanlıştı, ve o da beni kandırmıştı. Barış'la iletişim kurmuş olması ve bana tek kelime bile etmemesi kendimi aptal hissettiriyordu.

    Ve Barış...

  Yıllardır süren  intikamın, en acı yalanla birleşip ruhumda nefret kıvılcımlarını oluşturan o adam...

    Bir zamanlar varlığında huzur bulduğum adama karşı şimdi nefret bulunduruyordum...

      Elimdeki boş tepsiyi çalıştığım kafenin mutfağına götürdüm ve limonata doldurup, altı numaralı masaya ilerledim. Limonatayı siyah saçlı esmer kızın önüne koyup 'afiyet olsun' dedim ve gülümsemeyi ihmal etmedim.
     Arkamı dönüp gidecekken karşımda gördüğüm tanıdık, güvenini yitirmiş kahverengi gözler olduğum yerde durmama sebep oldu.

Nefes alışverişim hızlanırken, kalbim nefretin aleviyle kavrulup taşıyordu... Yıllar sonra onu canlı olarak görmek beni anlatamayacağım kadar büyük bir karmaşanın ortasında tek başıma  bırakıyordu..

    Barış yanındaki sarışın kız ve esmer çocukla on sekiz numaralı masaya ilerledi. Sinirle dolan gözlerimi birkaç saniye kapattım ve o masaya ilerledim.
 
   On sekiz numara...

   "Hoş geldiniz." dedim bakışlarım sadece Barış'a bakarken.Titreyen sesim onun kulaklarına ulaştığı an kafasını kaldırdı ve göz göze geldik.
  
      Zaman durdu, uçan kuşlar öldü...

   O an herşey yok olmuş gibiydi, sadece ben ve onun kahverengi gözleri vardı...
    Gözlerindeki pişmanlık ve hüzün içimdeki özlemi ortaya çıkarmıştı...
  
  Bir insan nefret ettiği birini özler miydi ?

   Ya da özlediği birini hayatından silmek ister mi ?

     Kahverengi gözleri değişmişti...
  Kötülüğü içinde barındıran cehennemin son kıvılcımı gibiydi...

    Duyduğum silah sesi beni kendime getirirken midemin üst tarafında hissettiğim acıyla bağırdım. Elimi acıyan yere bastırırken, insanların çığlıkları çok uzaktan geliyor gibiydi.
   Barış'ın sesi kulaklarımda dolanıyordu, ama kelimeler birbirine karışıyordu...

   Elimi çektim, parmaklarıma bulaşan kırmızı sıvıyı görmemle  kararmaya başlayan gözlerim kapanmak üzereydi.
   Biri beni kucağına aldığında uzun yıllardır hasretine muhtaç kaldığım o kokuyu aldım. Yıllar geçse de değişmeyen kokusu, bana yine sonbahar akşamında yağan yağmurun etrafa, toprakla beraber yaydığı kokuyu hatırlatıyordu.

    Ama değişen bir şey vardı, bu koku bana huzur vermiyordu...

    "Gözlerime bak." dedi, endişeyle...
    " Gözlerini kapatma. Sakın uyuma." Dedi, ardından ayaklarım yerden kesildi. Bacağımda ve belimde hissettiğim eller ile beni taşıdığını anladım.
    Hissettiğim acı oldukça dayanılmaz bir hal alırken, bir arabaya bindik. Barış saçımı okşarken elindeki ceketiyle kanamanın olduğu yere bastırıyordu...
    Zorla çıkan sesimle konuştum.
   " Bana dokunma !" Gözlerime baktı ve ardından ellerini saçımdan çekti.
   Gözlerim kapanırken beni uyanık tutmak için sorular soruyordu.
   Cevap vermedim sorduğu sorulara...
  Boş boş gözlerine baktım.
   Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda Barış'ın kulağına yaklaşıp fısıldadım.
   " Senden nefret ediyorum."
   Ardından gözlerim acıyla kapandı...
  

  

İntikam   ~~Tamamlandı~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin