Kore'ye Düşüş(✔)

11🍫Baekhyun'um Derken?

🎤

"Eline sağlık noona. Çok lezzetli olmuş."

Bana gülümseyerek bakan küçük kardeşime ağzımdaki eti çiğnerken tebessüm ederek karşılık verdim.

Mangal harcı yapmak da, etini almak da ayrı meseleydi burada. Tavuk eti de olsa çok dikkatli bir şekilde almıştım. Harcı için de kendi aklımda kalan baharatları bulmuş ve ona göre hazırlamıştım.

Tabii bizimkilere farklı gelmişti ama bayıla bayıla yiyorlardı. Baharatı gerçekten çok seviyorlardı.

Bir insan nasıl baharatı sevmez Yixing oppa? Boşuna mı hazırladım yani ben tüm bunları?

Yine neyin nesiydi bu uğultu? Son günlerde ne düşünürsem düşüneyim ya kulaklarıma bazı sesler geliyor, ya da kestiremediğim bulanık görüntüler.

"Ya şimdi şu ızgarayı yakmışken yılan balığı yapmak lazımdı. Üstelik bir de kuyruk kıs-"

Tae ona olan ölümcül bakışlarımı görünce sözünü kesti ve hızla;

"Sustum."dedi.

Yılan diyince tüylerim diken diken olurken yılan balığının etini yemekten bahsediyor.

Iyy! İğrenç! Şimdiden midemi kaldırmayı başardı. Elimdeki tavuk eti bile sanki yesem yılan etiymiş gibi hissediyordum.

Elimdeki tavuk etini hemen tabağıma bıraktım ve ayağa kalktım.

"Şurada tuvalet görünüyor. Bir gidip ellerimi yıkayayım."

"Tamam, gelince de yürüyüşe çıkarız Mina."

Jimin'e başımı olumlu anlamda salladıktan sonra bize yakın olan tuvalete doğru yürümeye başladım.

Ah buraya gelene kadar neler çektim bir bilseniz? Maknaelerin ısrarı üzerine garaj tarafından araca binerek yola revan olduk.

Oturma düzenimize göre Jin oppanın yeri benim yanımdı. Her ne kadar başka biriyle yer değiştirmek istesem de bizimkilerin gıcıklığı tuttuğu için yerlerini bana vermediler. Yol boyunca eğilip eğilip kulağıma fısıldadı. Üstelik her fısıldayışında sırıtıyordu.

"Pişman değilim."

"Yine olsa yine yaparım."

"Ne o? Neden kaçıyorsun? Sen de garip oldun değil mi? İtiraf et sende garip hissettin kendini."

"Hayatımda öptüğüm ilk kız sendin. O tuhaf hissi, aşıkların ne hissettiğini şimdi anlıyorum."

"Galiba seni seviyorum."

Evet, bu itirafta bile bulunmuştu inanabiliyor musunuz? Hangi insan birini sevdiğini bu kadar açık sözlü olarak, bu durumda söyler ki?

Düşünme Mina, düşünme. Yine kafayı tırlatacak gibi oluyorsun.

Tuvalete girdikten sonra avucumun içine sıvı sabun sıktım ve bir güzel yıkadım. Daha sonra buz gibi suyu bir güzel yüzüme çarparak iyice açıldım ve kendime geldim. Peçeteyle de durulanıp dışarı çıktım. Yürürken hâlâ peçeteyle elimdeki ıslak kalan yerleri kurutmaya çalışıyordum.

"Suho! Suho nereye gidiyorsun bekle?! Suhooo!"

Arkamdan gelen bu bağırışları işitince durdum ve başımı o tarafa çevirdim. Kalabalık bir erkek grubu toplanmış, nefes nefese soluklanmaya çalışarak bir şeyler konuşuyorlardı.