Kore'ye Düşüş(✔)

22💔Sır Perdesi Aralanıyor

Multimedya: Yeni karakterimiz 'Kim Yeol'. Namı diğer 'Patron'. 😍

"Beni...unutma...meleğim..."

Sonrasında yanağımda olan eli tıpkı başı gibi yere düştü.

Baktıkça içini ısıtan, her daim gülümseyen, her daim parıl parıl parıldayan koyu kahve harelerini muhteşem göz kapakları örttü.

Jin...

Ellerimin arasından kayıp gidiyordu...

💔

Neden zaman bir türlü geçmek bilmiyor?

Bir ameliyat nasıl bu kadar uzun sürebilir?!

Özledim Jin...

Korkuyorum...

Ne olur çabuk çık oradan ve yanıma gel.

Sıcacık ellerinle, buz kesmiş ellerimi avucunun içine alarak parıldayan gözlerinle gözlerimin içine bak.

Her baktığımda içimi kıpır kıpır eden o hafif tebessümünle kalbimi ömrümün sonuna kadar titret. Yeter ki; şu an acıdığı kadar acımasın o kalp.

Oturduğum yer artık giderek rahatsız etmeye başlamıştı. Şu an başım beni hiç usanıp sıkılmadan saatlerce teselli etmeye çalışan Suho'nun omzundaydı. Zor sakinleşebilmiştim.

Baekhyun ve Chanyeol bizim oturduğumuz koltukta,hemen yanımda oturuyor; Xiumin, D.O ve Kai ameliyathanenin hemen önünde çömelerek dalgınca bekliyor;Sehun ve Chen başlarını birbirlerine dayayarak uyuyor; geri kalanlar da ya koridoru turluyor ya da telefonla konuşuyordu.
Suho... Neredeyse 2-3 saattir hiç usanmadan beni teselli etmişti. Şimdi susuyordu. Gerçi ben de konuşmak istemiyorum. Ona bile mecalim yok.

"Mina!" sesini işittiğimde hızla buraya doğru koşan bizimkileri görünce başımı Suho'nun omzundan kaldırdım. Hiç durmak bilmeden akmaya devam eden gözyaşlarım onları görünce daha bir hızlandı. Kırık bir sesle;

"Oppa..."diyebildim sadece. Ardından oturduğum yerden kalkarak Suga'ya sarıldım. Beni hemen sıkıca sardı.

"Geçecek Mina. Geçecek güzel kardeşim, korkma."

Hepsinin gözü yaşlıydı. Taehyung gözüyle çevresini taradı. En son bir yerde takılı kaldı. Ardından;

"Baek."diye seslenip onun yanına ilerledi."Neler oldu burada kardeşim? Jin hyung... O nasıl...? O nasıl bıçaklanabilir?"

Baekhyun ayağa kalkıp Taehyung'a sarıldıktan sonra bana baktı ve;

"Burada konuşmayalım."diyerek Taehyung'u başka bir yere doğru yönlendirdi. Suga ve Jungkook hariç hepsi Taehyung ve Baekhyun'un peşinden gittiler.

"Bir şeyler yiyip içtin mi?"

Gerçekten boğazımda öyle bir düğüm var ki... Acısından konuşamıyorum. Zaten benim yerime hâlâ oturmakta olan Suho cevap vermişti.

"Ben zorla da olsa yedirdim. Merak etmeyin."

Suga Suho'ya başını hafifçe salladıktan sonra beni kolumdan tutarak yeniden o rahatsız edici koltuklara oturttu. Kendisi Baekhyun'un boşalttığı yere,hemen yanıma oturdu. Jungkook ise hemen dizlerimin önüne çökerek ellerimi tuttu. Canım kardeşim benim... Gözündeki yaşları bana göstermemek için sürekli başını eğik tutuyordu.

Bu esnada ameliyathanenin kapısının açılma sesini işitince hepimiz aynı anda ayaklandık. Kapının önünde bekleyen Xiumin,D.O ve Kai bizden önce doktoru tutarak hep bir ağızdan soruyu yöneltmişlerdi bile.