Kore'ye Düşüş(✔)

17🍂Gidelim Madem

Multimedya:Kai ve Suho 💕

Bir anda bizim kapımız deli gibi yumruklanmaya başlayınca ağzımdan kaçan ufak çaplı çığlığa engel olamadım.Hepimiz korkuyla bir adım geriye doğru gittiğimizde Jin, Jungkook ile bana sarılarak kolları arasına aldı.

"Burada hyung! Derya burada!" seslerini işitir işitmez ise kapının çok yüksek bir sesle kırılması ve Jin'in benim önüme geçmesi bir oldu.

🍂

Bir önümde yığılan kapı, bir de içeri giren kalabalık erkek topluluğu arasında gidip gelen şaşkın bakışlarım devam ede dururken aynı anda tüm zaman durmuş gibiydi.

Kimseden çıt çıkmıyordu.

Bir dakika! Bunlar...

Bu kişiler EXO değil mi?!

İyi de neden buradalar? Neden zorla şirkete girip, yurttaki dairemizi basıyorlar?!

Jungkook bana daha sıkı sarılmaya başlayınca ben de kollarımı hiç ayrılmak istemezcesine ona sardım.

Jin önümüze geçmiş gelen Exo üyelerine garip bakışlar atıyordu. Gerçekten çok sessizdi. Hani diyorlar ya hep? Fırtına öncesi sessizlik diye...

İşte tam da ona benziyor. Ama ben herhangi bir fırtına kopsun istemiyorum ki!

Bu sessizliği Namjoon oppa bozdu. Yoongi ve J-Hope'un önüne geçerek;

"Neler oluyor?!"diye sordu sakin tutmaya çalıştığı sesiyle. Yine de sinirli olduğu belliydi. Normal olarak tabii! Bildiğiniz dairemizi basmışlardı ya!

"Kardeşimizi almaya geldik."

Benden mi bahsediyordu onlar?

Kardeşimizi demişlerdi değil mi? Bir de bundan önce bana Derya diye seslenmişlerdi. Ah hayır! Yine başlıyoruz. Başıma yine felaket bir ağrı giriyor.

Alışveriş merkezi gibi bir yer. Başıma yine ağrı girmişken EXO üyelerinin başımda toplandığını, benimle konuştuklarını görüyorum. Daha sonra bir adamın boynuma bıçak dayadığını, onların da beni kurtarmak için cebelleştiğini... Orada da bağırıyorlar.

"Derya! Derya hayır! Bırak onu pislik herif! Bırakın bizi hyung, onu görmüyor musunuz?!"

Yani bu EXO ile ilk karşılaşmam değil miydi? Hatırladığım şeyler gerçekti.

Hatta... Hatta o gün beni yine bizimkiler kurtarmıştı.

İyi de ben bunları nasıl unuturum? Nasıl olur da şimdi hatırlayabilirim?

"Noona, iyi misin?"

Jungkook fısıldayarak sormuştu sorusunu. Ona dönerek gözlerimi yumdum ve geri açtım. Ama iyi değildim. Başımdaki ağrı giderek şiddetleniyor ve gözlerimin önüne yine görüntüler gelmeye devam ediyordu.

"Neler oluyor? Neden bana öyle bakıyorsun? Suho hyung neden yerde? Kalksana hyung, bak! Derya burada. Senin Derya'n burada. Onu gördüğüne sevinmedin mi? Sen... Bir dakika... Neden bize bir yabancıymışız gibi bakıyorsun? Derya... Bizi hatırlamıyor musun?"