🎤
"Düşünceli gibisin. Neyin var?"
Bir anda omzuma atılan elle daldığım düşüncelerden sıyrıldım. Biraz ürksem de bu kişinin Namjoon oppa olduğunu görünce rahatlayarak yeniden elimi yumruk yapıp yüzüme yerleştirdim.
O ise karışımdaki sandalyeyi çekerek oturdu ve ellerini masanın üzerinde birleştirerek yeniden sordu.
"Cevap vermeyecek misin?"
Aslında konuşsam daha iyi olurdu sanırım. Sonuçta onları da alâkadar eden bir meseleydi. Ama ben yine de kafamdaki taşları bir araya getiremiyordum.
Aklımdakileri Namjoon oppaya anlatsam beni anlar mıydı ki?
"Oppa..." dedikten sonra bir süre sessiz kaldım. Daha sonra neredeyse 1 saate yakın oturup düşündüğüm bu meseleyi ona anlatmaya başladım. Belki de düşünceleriyle bana destek verip bir yol gösterecekti?
"Oppa ben... Ben ne düşünmem gerektiğini bilemiyorum artık. Düşüne düşüne boğulacak gibi oluyorum. Düşünmeyeyim diyorum ama olmuyor. Hatırlamak istiyorum. Beynimim içi sanki labirent gibi. Yolları dikenle dolu olan koca bir labirent. Canımı yakıyor... Ne zaman çıkışı bulacakmış gibi olsam hep çıkmaz bir sokağa giriyorum. Yolumdaki dikenler canımı attığım her adımda daha çok yakıyor. Ama her ne kadar canım yansa da bu labirentten çıkmayı beceremiyorum."
Gözümden bir damla yaş süzülüp ahşap masanın üzerine damladığında yanağıma dayadığım kolumu indirdim ve onun gibi ellerimi masada birleştirdim. Beni dinlemeye hazır gibiydi. Susuyordu...
Anlatmaya devam edebilmek için derin bir nefes alıp verdim. Nefes alış verişim bile titrekti.
"Garip şeyler oluyor oppa. Kendim hakkında neler düşündüğümü bir bilsen. Belki... Belki çok kötü bir insandım. Kore'ye geliş amacım kötü şeyler planladığım içindi."
"Şiişştt! Sakın öyle düşünme."
Hemen sözümü kesen Namjoon oppaya ben de hızla sorumu yönelttim.
"O hâlde benimle beraber düşen o üç adam neden kaçtılar?!"
"Min Ah-ya? Eğer kötü biri olsaydın o üç kişi senin de uyandığını bildikleri hâlde hastanede bırakmazlardı. Belki de kaçırıldın. Bunlarla kafanı yorma zaten. Her ne olursa olsun biz senin yanındayız. Bizim yanımızda güvendesin."
O da haklı olabilirdi. Ama kaçırılma düşüncesi bile tüylerimi diken diken etmeyi başarıyordu. Burada, onların yanında kendimi güvende hissediyordum. Lâkin nereye kadar burada kalabilirdim ki? Ancak iş teklifini kabul edersem. Doğru ya, birde o mesele var.
Her neyse, benden bir cevap bekleyen oppama cevap vermeliyim.
"Biliyorum... Teşekkür ederim." dedim ilk önce tebessüm ederek.
"Ama sadece bu da değil. Ben... Ben geçmişimde yetenekli biriydim sanırım. Bazı şarkı sözleri hafızamda. Bir şarkı duyduğum zaman vücudum hemen tepki veriyor ve dans etmeye başlıyorum. Müzikten anlıyorum. Hatta bugün sizin performansınızı izlediğim sırada menajer ajusshi yanıma geldi ve ne düşündüğümü sordu. Ben de dürüst bir şekilde aklımdan ne geçtiyse onu söyledim. Bana iş teklif etti. İnanabiliyor musun? Sizin şirketinizde çalışanların gerçekten manyak olduklarını düşünüyorum. İnsan bir sınava falan tâbi tutar en azından değil mi? Sizinkilerde o da yok. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kore'ye Düşüş(✔)
Hayran Kurgu❤Güney Kore'ye uçakla düşen bir Türk kızı... ❤Uçağı bulan,onu kurtaran bir K-pop grubu,BTS... ❤ Uçağın düşüşündeki gizem ve bir türlü çözülemeyen sırlarla dolu hayatlar... ❤ Türk kızının geçmişinde olan EXO... ❤ Kitapta neler yok neler? Her şey k...