Multimedya:Kim Seok Jin 😍💕
"Kimse benim olana dokunamaz!" diye bağırdıktan sonra elindeki taşı hızla Kim Seok Jin'e fırlattı. Ve taş telleri bile aşarak Jin'in başına isabet etti. Hedefini tutturmuştu.
Üyeler onu sokağın başına, görünmeyen bir yere çektiler hemen.
Lâkin taşı fırlattıktan sonra, çekilmeden önce kendisini gören Mina'dan bir haberdi.
🎶
Jin yaklaştıkça kalbimin ritminin hızlanmasına engel olamıyordum. Ellerini bellerime öyle güzel dolamış, gözlerime o kadar sıcak bakıyordu ki yaşadığım bu hissin tarifi olamazdı.
Yaklaşmaya devam ediyordu. Kalbimin ritmi ise giderek artmaya...
Tam öpecekti ki bu esnada gözüme Suho ve arkasında duran Exo çarptı. Anlık bir zaman diliminde görmüştüm. Ve ben daha ne olduğunu dahi anlayamadan Suho'nun eline bir taş alıp bize doğru fırlatışına şahit oldum.
Suho'nun attığı taş, Jin'i uyaramadan onun başına isabet etti.
Jin ellerini belimden çekti ve aldığı darbe yüzünden ters dönüp dengesini kaybederek yere düştü.
Şaşkınlık içerisinde hemen onun karşısına giderek yere çöktüm. Başı dönüyor gibiydi. Sağ elini yüzüne kapatmıştı.
"Jin! Jin, iyi misin?"diye endişe içerisinde sorduğumda bana bakmaya çalıştı.
"Canım... Canım çok acıyor." dedi acı dolu bir sesle.
Onu böyle görünce ben de aynı şeyleri yaşıyormuş gibi oluyordum resmen. Kalbimdeki o titreyişi, o sızıyı nasıl anlatırım bilemiyorum.
"Elini çek Jin. Bir bakayım. Ya da hemen doktoru mu çağırsam? Bu katta olması gerekiyor. Off!"
"Sakin ol, şimdi gideriz beraber." dedi ve sağ elini yavaşça yüzünden çekti.
Ancak çeker çekmez gördüğüm görüntüyle şaşkınlığım daha çok arttı. Aynı zamanda sinirlerime de hâkim olamıyordum.
Şu an başından, tam olarak gözünün yanından deli gibi kan akıyor. Biraz yarılmış mı sanki? Baya da derin duruyor. Ya gözüne gelseydi?!
"Yah! Ağlama Mina. İyiyim ben, gerçekten. "
Ağlıyor muydum? Bunu bile fark edememişim. Ama böyle bir görüntü karşısında gayet normal her hâlde.
"Hadi kalk Jin, revire gidelim hemen."
Bana hafifçe başını salladığında kalkmasına yardımcı olmak için koluna girdim. Ayağa kalktığında hâlâ bir eliyle kanayan yerini kapatmaya çalışıyordu. Başındaki kan, yanağından aşağı süzülerek tişörtünü de kana bulamıştı.
Yavaşça yürümeye başladık. O hâlâ biraz sendeliyor gibiydi.
"Başın mı dönüyor? Bulanık falan görmüyorsun değil mi?"diye yeniden endişeyle sorduğumda bana bir cevap vermedi. Bu beni daha da çok korkuttu.
Yürümeye devam ettik. Bahçeden çıkıp şirkete girdik ve revire doğru
yavaşça ilerlemeye başladık.Suho... Bunu neden yapmıştı?
Geçen gün hastanede de benden için 'o benim' demişti. Gerçekten onunla bir geçmişim olabilir miydi? Kıskandığı için mi yapmıştı bu felaket şeyi?
Ahh! Cidden kafayı yiyeceğim artık. Ama bunun hesabını soracağım ondan. Her ne olursa olsun birini yaralamıştı o. -Ki taşı attığı yer başıydı. Üstelik başı dönüyor gibi. Yürürken sendeliyor. Bu da beni daha çok korkutuyor. Gerçekten ya o kocaman taş gözüne isabet etseydi? Allah korusun! Düşüncesi bile kötü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kore'ye Düşüş(✔)
Fanfic❤Güney Kore'ye uçakla düşen bir Türk kızı... ❤Uçağı bulan,onu kurtaran bir K-pop grubu,BTS... ❤ Uçağın düşüşündeki gizem ve bir türlü çözülemeyen sırlarla dolu hayatlar... ❤ Türk kızının geçmişinde olan EXO... ❤ Kitapta neler yok neler? Her şey k...