Kore'ye Düşüş(✔)

4😮Neler Oluyor?

Uzun ve yorucu bir koşma merasiminin ardından beni koşturan bu maskeli kişilerle beraber dışarı çıktık ve araca doğru koşmaya başladık.

Bizim geldiğimiz araca...

Ah, aptal kafam! Kıyafetlerine hiç dikkat etmedim ki! O kadar şeyden sonra akıl mı kaldı ki bende?

Bizimkilerdi işte bunlar. Henüz çıkış yapmamışlardı ama görünmemek adına yüzlerine maske geçirmişlerdi. Beni koşturan da anladığım kadarıyla Jin oppaydı.

Araca bir bir binip oturduğumuzda hepimiz de derin derin nefes alıp vererek soluklanmaya başladık.

Boynum... Boynum gerçekten çok acıyordu. Acıyla elimi oraya attığımda parmağıma değen kanla ne yapacağımı şaşırdım.

Allah aşkına!

Daha yüzümdeki bantlar duruyordu. Oradaki kesikler yetmezmiş gibi bir de şimdi boğazımda kesik açılmıştı.

"Sen iyi misin?"

Hemen bakışlarımı bana bu soru soruyu soran Yoongi oppaya çevirdim. Ama Jungkook telaşla sözümü bölerek;

"Boynu kanıyor hyung!"diye bağırdı ve araç hareket hâlinde olmadığı için rahatça ayağa kalkıp yanıma geldi. Bacaklarımın önünde diz çökerek üzgün bir suratla boynuma dikkatlice baktı.

Koltuklar karşı karşışaydı zaten. Yanımda Jin oppa,onun yanında Namjoon oppa ve onun yanında da Yoongi oppa vardı. Karşımızdaki koltukta da sırayla Jimin,Taehyung, Jungkook ve Hoseok oturuyordu.

"İyiyim ben Jungkook, endişelenme." diyerek kardeşimi biraz olsun sakinleştirmeye çalıştım.

Biraz sonra aracın ön koltuğunun kapısı açıldı ve içeri nefes nefese menajer ajusshi girdi.

Araç yine hareket etti.

BigHit'e doğru yol almaya başladı.

🎧

"Tamamdır, bitti."

Şirketin doktoru boynumda açılan kesiğe pansuman yaptıktan sonra bir bant da oraya yapıştırdı. Vücudumda yara bandı olmayan tek yer kalmadı cidden!

Ahh! Kafam o kadar karışık ki...

"Neler oluyor çocuklar?"

Bir bu eksikti zaten. BigHit Müdürü toplanan kalabalığı yararak yanımıza geldi. Bana ilk önce ters ters baktıktan sonra bizimkilere döndü.

Bu adamı bir türlü anlayamıyorum. Bana karşı bir garezi mi vardır nedir? Bir bakıyorum benimle muhteşem bir şekilde anlaşmaya çalışıyor, bir bakıyorum gözleriyle beni öldürecekmiş gibi bakıyor.

Gülüşleri... Hiç samimi olmayan cinsten. Hani şu zorla gülmeye çalışan samimiyetsiz tipler var ya, hah! İşte onlardan.

"Biri alışveriş merkezinde Mina'ya bıçak dayadı. Ama Yoongi hyung o adamı fark edip sessizce arkasından yaklaştı ve kimseye bir zarar gelmeden Mina'yı o şerefsizin elinden kurtardı."

Jimin'in sözlerinden sonra yeniden bana döndü.

"Sen... İyi misin kızım?"

Al işte!

Yine 360 derece dönüş yaptı Müdür Beyimiz. Yüzünde sahte bir endişe maskesi var bu sefer. Bende meraklı değilim zaten sana. Kusura bakma ama ben senin gibi yapmacık olamam.

Bundan dolayı ona gözlerimi devirerek revirde açıkta duran tıbbî malzemeleri incelemeye başladım. Cevap vermedim. Sadece sustum. O da anlamıştır herhalde.