18⚡O Benim,Benim!

1.8K 218 76
                                    

Multimedya: D.O~Kyungsoo💙

🎶

"Hyung, ne olur yapma böyle? Bizim de ne hâlde olduğumuzu görmüyor musun? Seni böyle gördükçe bizim de kötüleştiğimizi bilmiyor musun? Sen bize kıyamazsın. Ne olur iki lokma bir şey ye?"

Kapının ucundan bakarken bir kişinin, büyük ihtimalle grubun makneasinin yatakta sağ tarafına uzanan kişiye ısrar ettiğini gördüm.

Suho muydu yatan kişi?

Eli başının altında, kafası yastıkta, bir yere dalmış derin derin düşünüyor gibi duruyordu. Sehun'un söylediği hiçbir kelimeyi duymuyor gibiydi. Gerçekten o, hiç tepki vermiyordu.

Arkamda kalan Exo üyelerine ve bizimkilere baktıktan sonra her ne kadar emin olamasam da açık kapı aralığından içeri girdim.

Diğerleri de peşimden geliyordu. Ama gerçekten ne yapmam gerektiğine dair hiçbir fikrim yoktu.

"Suho hyung, sen konuşmasan bile ben yine de böyle konuşmaya devam edeceğim. Başını şişireceğim. Belki bana kızar, sonunda bağırırsın ha. Hiç vazgeçmeye-"

Sehun beni görür görmez sözünü yarıda kesti ve şaşkınca bakarken usul usul ayağa kalktı.

"De-de-derya." dedi kekelemesine engel olamayarak. Bir kişi daha vardı odada. Ama o, koltukta uzanmış uyuyordu bile.

Yeniden güç almak istermişçesine arkamdan gelen sevdiklerime baktım. Hepsi de neler olacağını çok merak ediyor gibiydi.

Bu esnada Sehun koşarak ani bir hareketle bana sarıldı. Jin'in bir an için atak yapıp onu engellemek üzere adım attığını görsem de Yoongi oppa onu tuttuğu için rahatladım.

"Sen... Sen... Sen buradasın cidden. Çok şükür, çok şükür seni bir kere daha görebildim."

O kadar heyecanlıydı ki...

Ama ben gerçekten hiçbir şeyi hatırlayamıyordum. Chanyeol'ün geldiğini gördüm. Sehun'un omzuna elini attı ve;

"Konuşalım Sehun."dedi. O benden ayrıldı ve abisine bakmaya devam etti. Sanırım ona hiçbir şey hatırlamadığımı anlatacaktı.

Peki ya şimdi?

Şimdi ne yapacaktım?

"Hadi git yanına. Karşısına otur ve onunla konuş. Korkma, biz buradayız. Arkadaşların da burada."

Xiumin'in sözleri üzerine yatakta uzanan Suho'nun karşısındaki sandalyeyi gördüm.

Onu dinleyecektim.

Adımlarım sandalyeye doğru ilerlerken kalbim her geçen saniye daha çok atmaya başlıyordu. Sonunda sandalyeye vardım ve yavaşça oturdum. Aslında benim olduğum tarafa doğru uzanıyordu ama gözleri hâlâ pencerede takılı olduğu için beni görmüyordu.

Ne yapsam ki acaba?

Kararsız bir şekilde sandalyeyi biraz daha onun yanına yaklaştırdım ve elimi gözlerinin önünde salladım.

Gerçekten iyi değildi. Beni hiç takmamıştı bile.

Bunun üzerine odaya doluşan Exo üyelerine, özellikle Xiumin'e yeniden baktım. Ondan bir talimat daha bekliyordum.

"Seslen ona, seslen."dedi.

Ah, tamam! Yapacağım artık. Kendine gel Mina.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra yüzümü onun yüzüne biraz daha yaklaştırdım ve gözlerinin beni görebilmesini sağladım. Aynı esnada;

Kore'ye Düşüş(✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin