19🍫İşte Şimdi Yandı

1.9K 205 122
                                    

Multimedya: Suho💙

"Hah! Benim Derya'mmış, Minik kelebeğimmiş... Nasıl olur da senin elini tutar?! Aissh! Duydun değil mi? Sen de duydun?! Neymiş efendim, seni bulmuşken bir daha asla bırakmayacakmış! Hah! Güleyim bari. Bir de bana kendini fazla kaptırma diyor! Kafayı yiyeceğim Mina, kafayı yiyeceğim!"

Jin'i sakinleştirmek için ağzımı açacağım vakit beraber yürüdüğümüz Bangtan bize şaşkınlıkla bakıp, Jungkook soru sorunca ağzım açıldığı gibi yeniden kapandı.

"Sana böyle mi dedi noona? Ne ara?"

Bu sefer de Jungkook'a cevap vermek için ağzımı açmıştım lâkin yeniden Jin'in ona cevap vermesiyle yine ağzım açıldığı gibi kapandı.

"Aynen böyle dedi Jungkook-ah! Bana kendini fazla kaptırma, onu bulmuşken bir daha asla kaybetmeyeceğim dedi!"

"Oha! Yavaş gelsin. Noonamı kimselere vermem."

Kaldığımız yurda giriş yaptığımızda kendi dairemize doğru ilerlerken sonunda sözümü kimsecikler kesmeden konuşabileceğim derken yine hayallerim suya düştü.

Jimin ve Taehyung bizi kapının önünde çömelmiş, bekliyorlardı. Görünce hemen bize doğru heyecanla koştular. İlk önce söze Jimin girdi.

"Hyung, neler olmuş öyle? Exo cidden şirketi mi bastı? Dairemizin kapısını kıranlar onlar mı? Kai de burada mıydı, Kai Kai?! Ahh, nasıl olur da burada olmam?! Yah! Bir cevap versenize!"

Daha sonra da Taehyung onu sözleriyle tamamladı.

"Yokluğumuzda neler olmuş vallahi. Anlatsanıza yahu! Meraktan çatlayacağım şimdi."

Ancak Jin sinirle yapılmış olan dairenin kapısından içeri girdi.

Onu yalnız bırakamam. Çok öfkeli zaten.

Hemen peşinden koştum. Kapıyı kapatmadan yetiştim ve ellerimle kapıyı tutarak içeri girdikten sonra kapattım. Diğerleri anlatır artık her şeyi bizim meraklı melahatlere.

"Jin! Jin bekle lütfen."

Odasına girmeden önce kolundan tutarak onu durdurduğumda bana dönmeden olduğu yerde kaldı.

Yüzünü görmüyordum.

Lâkin ağzından kaçan hıçkırık sesini duymamla hemen telaşlanarak onun önüne geçtim.

Ağlıyordu...

"Ne oldu Jin? Neden ağlıyorsun? Yah! Kıyamam ben sana, ne oldu? "

Onu böyle görmek canımı o kadar çok yakıyor ki... O içli içli ağlayışı kalbimi delik deşik ediyor resmen.

Gözleri kan çanağına dönmüştü. Yanaklarından sicim gibi gözyaşı boşalıyordu.

Sanırım benim de gözlerim doldu. Onun ağlamasına dayanamam ki ben! Hemen elimi yanağına attım ve yeniden sordum.

"Jin... Ağlama ne olur? Ne olduğunu anlat bana. Dayanamıyorum seni böyle görmeye."

Gözlerime uzunca bir süre baktıktan sonra beni hızla kendisine çekti ve sarıldı.

Belime dolanan kollarını hissettiğimde bende sıkıca ona sarıldım ve kokusunu içime çekerek gözlerimi yumdum.

"Beni bırakma Mina..."dedi titreyen sesiyle.

Onu asla bırakmayacağım zaten.

"Ne olursa olsun beni sakın bırakma. Sensiz yaşayamam ben. Beni sensiz bırakma."

Kore'ye Düşüş(✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin