Yerde kanlar içerisinde bilinçsizce uzanan bir beden...
Tesadüfen ve şu an gerçeklerin farkına varan 3 ayrı,acılı genç adam; Hongbin,Leo ve Hakyeon.
Kardeşine,arkadaşına,ablası yerine koyduğu kişinin arkasından deli gibi ağlayan,acı çığlıklar atan yine farklı 3 genç adam;Ken,Ravi ve Hyuk.
Ve siren sesleri...
Ambulansın ölüm kadar acı çıkardığı, âdeta 'ben hayatın asıl gerçeğiyim' diye bağırdığı tüyler ürpertici cılız sesi...
🍀
"Kalk güzel kızım. Uyan ve sevdiklerine acını yaşatma. Benim başıma gelen senin de başına gelmemeli. Uyan. Abini yalnız bırakma. Sizi benden koparan ölümümün sahibine hak ettiği cezayı ver. Hadi güzelim. Hadi Hae Soo'm. Hadi gece kuşum."
Annemin özlem duyduğum meleği andıran görüntüsü ve dünyadaki hiçbir sese değişmeyeceğim cennetlik sesi giderek uzaklaşırken en sonunda karanlığa mahkûm oldum.
Şimdi kimse yoktu. Hiçbir şey yoktu. Çok karanlıktı.
Canım yanıyor.
Neler olduğuna başlarda bir anlam veremedim. Ama hemen sonra aklıma kaza geldi. Ben... Ben kaza yaptım. Hakyeon ile konuşurken. Ahh!
Sanırım karanlığın nedeni gözlerimin kapalı oluşuydu.
Aklıma düşen yorucu düşüncelerle kendimi zorlayarak gözlerimi hafif aralamayı başardım.
Gözüme batmaya başlayan çapaklar oldukça canımı yaksa da gözlerimi üst üste kırpıştırmaya başladım. Bu da kaşındırdı. O kaşıntıya dayanamayarak sağ elimi güçlükle havaya kaldırıp gözlerimi ovmaya başladım.
Sol elim... Üzerinde bir baskı vardı. Bunu şimdi hissedebiliyordum.
Canım yanıyordu ama yine de başımı sol tarafıma çevirip baktım.
Hongbin...
Hongbin'di bu. Eli elimin üzerinde,başı yatağımda;yatağın yanına çektiği sandalyeye oturmuş iki büklüm uyuyakalmıştı.
Yutkundum. Ardından onun elinin altında kalan elimi hareket ettirirken ona seslendim.
"Hong-"der demez boğazımın kuruluğundan dolayı olmalı,bir an acı içerisinde inledim. Daha sonra yeniden yutkundum. Bir kere daha seslendim.
"Hong-Hongbin."
Sanırım duydu. Başı yavaş yavaş yatağın üzerinden kalktı. Şişen gözleriyle uykulu uykulu,mayhoş bir şekilde çevresine bakınmaya başladı.
Tatlı şey...
Çevresine bakına dururken bir anda gözleri beni gördü. Gözleri gözlerimle kesişir kesişmez şiş olduğundan dolayı iyice çekikleşen gözlerini açabildiği kadar açtı.
Hemen ayağa kalktı.
Üzerime doğru eğilerek resmen ismimi haykırdı.
"Soo-ah! Hae Soo! İnanamıyorum, açtın gözlerini! Biliyordum güzelim. Biliyordum."
Eli saçlarımda gezindiğinde hâlâ üzerimde olan yorgunluk yüzünden yeniden mayışmaya başlamıştım.
Bir kere daha yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koreli Arkadaşım Bir İdol! // VIXX(✓)
FanficAz önce Ken'in koştuğu taraftan genç kızlar buraya doğru geliyordu. "Nereye gitti ki?!" "Az önce buradaydı. Çok uzaklaşmış olamaz." "Ken oppa buradaysa diğerleri de buradadır kesin. Ölebilirim heyecandan." Burası aynı bu genç kızlar gibi başka kızla...