Bölüm 34-Doğu Arkona/Arkona Prensi

499 49 47
                                    


BÖLÜM 34

Doğu Arkona/Arkona Prensi


On iki bin süvari

Arkona'nın yenilmiş, dağıtılmış ordusundan geriye kalanlar ancak işte bu kadardı. Belki zaman olsa süvarilerin sayısı yirmi bini bulurdu ancak şimdi elde olan sadece bu kadardı. Hattin ordusu ilerlerken ordunun toparlanmasını bekleme ihtimalleri yoktu. Ank şehrinden yola çıktıklarında sayıları sekiz bini geçmiyordu, şimdi ise on iki bin süvari. Eskinin Yüzbaşı Shamsutu'su, şimdinin Arkona Prensi Balaberg bu tepeyi özellikle seçmişti. Kuzeye doğru yürüyüşüne devam eden mütevazı ordusunu ancak buradan tek bir seferde görebilirdi. Sabahın serinliği artık eskisi gibi değildi. Günler yaklaşan yazla birlikte ısınmaya başlamıştı.

"Sıcak iyi, çok daha iyi"

Balaberg yine içini kaplayan bir üşümüşlük duygusuyla ürperdi. Soğuk işkence zindanının yarası beresi artık bedeninden silinmek üzereydi. Ak Şehirin hünerli elleri taze yaraları çabucak iyileştirmiş hatta sökülen tırnakları bile yeniden çıkmaya başlamıştı. Yine de tüm bu hünere rağmen Balaberg nedensiz üşüyordu. Hele ki baharın hırçın bir sabahına veya gecesine denk gelirlerse Balaberg'in bedeninden silinmiş her bir yarası, beresi sızım sızım sızlıyordu. Ak Şehir'in hünerleri buna çare bulamıyordu.

"Bir müddet daha böyle devam edecektir Majesteleri, zamanla bu sızılarınız azalacaktır lakin korkarım ki çok soğuk havalarda sızılarınız kendini hatırlatacaktır, onlarla yaşamaya alışmanız gerekecek."

Ank Şehrinin Altın Hanımı Nalna böyle söylemişti. Balaberg omuzundaki kürk pelerine sarılarak içindeki üşümüşlük duygusundan kurtulmak istediyse de kendine engel oldu. Artık eski sertliğinde olmayan bahar sabahlarında üşüyen bedeni değildi. Öyleyse özenle dikilmiş beyaz kürk pelerine daha çok sarınmanın bir faydası yoktu. Arkona Prensi Balaberg intizam içerisindeki ordusuna baktı bir kere daha.

"Sessiz ve mahzun"

      Isınmışlığında bile bir parça serin olan bahar sabahında tıksıran birkaç at dışında Arkona ordusu büyük bir sessizlik içerisinde ilerliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Isınmışlığında bile bir parça serin olan bahar sabahında tıksıran birkaç at dışında Arkona ordusu büyük bir sessizlik içerisinde ilerliyordu. Yumuşak toprağa basan nalların bile sesleri duyulmuyordu. Sabah serinliğine uyum sağlayamayan birkaç at ve asıldığı yerden salınan üç beş kılıcın gürültüsü. Arkona ordusundan geriye kalanlardan duyulan ses ancak bu kadardı işte.

"Yolda birkaç bin atlı daha katılabilir Majesteleri, Hattin ordusunu karşılayana kadar sayımız on beş bini bulur."

Lord Eflan mahzun Arkona ordusunun aksi bir coşkuya sahipti. Lordların en gayretlisi de yine bu genç kuzey lorduydu. Shamsutu daha önce Lord Eflan'ın adını duymamıştı. Gerçi Babası Edda Lordu Amrad'ı biliyordu. Tir şehrinde bulunduğu dönemde Edda'dan gelen tüccarların Amrad'ın adaletinden ve bilgeliğinden bahsettiğini hatırlıyordu, ancak Eflan bu hatırlayışlarda yoktu.

SIR MUHAFIZI-KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin