Bölüm 23-Doğu Arkona/ Kraliçe

359 47 22
                                    



Doğu Arkona/ Kraliçe



"Takip edecekleri liderleri olmayınca Şehir Lordlarını bir bayrak altında toplayamayız Kraliçem"

Sama ile evlendiğinden bu yana Lord Salgan öz kızına Kraliyet unvanı ile hitap ediyordu. Oysa çocukluğunda ve genç kızlığında babası ona hep "Tatlı Esella'm" diye seslenirdi. Ancak Lord Salgan bu şekilde sanki öz kızının kendisini değil de, parlak renkleri ve hoş kokusuyla Arkona düzlüklerini dolduran bir bahar çiçeği olan esella çiçeklerini kastederdi.

"Prens Boman'ın buyruğunu çiğneyebilirler mi Lordum, Kraliyet soyuna karşı gelebilirler mi?"

Lord Salgan'ın Arkona Kraliçesi olan kızına karşı ördüğü bu resmiyet duvarından sonra Esella da babasına uymuş, ona Arkona düzenindeki unvanıyla hitap eder olmuştu. Özellikle de yalnız olmadıkları zamanlarda bu soğuk resmiyet baba-kızın arasına girmişti.

Lord Salgan, henüz oyun çağında olmasına rağmen çalışma odasındaki tek mobilya olan ceviz masada büyük bir ciddiyetle oturan küçük torununa baktıktan bir süre. Karşılarında duran veliaht prens tüm ciddiyetine rağmen sevimli bir oğlan çocuğundan öte görünmüyordu. Salgan torununu süzdükten sonra hüzünlü bir şekilde gülümsedi.

"Prens Boman henüz tacını takmadı Kraliçem, ancak tacını taksa bile, kendi kılıcını kavramadıktan sonra Arkona Lordlarını bir arada tutamaz. Bunun ötesini istemek ise ancak Lordlar için ağır bir yük olur. Siz de biliyorsunuz Kraliçem, Arkona orduları dağıldı, şehirler savunmasız, eğer duyduklarımız doğruysa ülkemiz her an işgale uğrayabilir. Bu durumda her bir Lord kendi şehrini savunmak isteyecektir ve kimileri bunu yapmaya muktedirdir. Onları başlarında Kralları olmadan bir savaşa çağırmak mümkün değil Kraliçem, ancak Arkona Kralları veya prensleri Lordları toplayabilir, bunu siz de en az benim kadar iyi biliyorsunuz."

Esella elbette bunu biliyordu. Zaten birçok savaş Lordu ölmüş, yerine ya oğulları ya da kardeşleri geçmişti. Kimi şehirlerde ihtiyar babalar, amcalar tekrar kılıç kuşanmak zorunda kalmıştı. Doğu Arkona'da irili ufaklı iki yüz yetmiş bir şehir Lordu vardı ve bunların pek çoğunda durum böyleydi. Şehirlerini, kasabalarını kaybedip sağ kalabilen Lordların ise kimi dağlara çekilmiş, kimi de Kraliçe Esella'dan medet umarak Lord Salgan'ın misafiri olmuşlardı. Öte yandan Arkona henüz Kralını da seçmemişti. Gerçi ortada seçilecek bir Kral yoktu, şu an tahtın tek adayı daha altı yaşında olan Boman'dı. Kadim kurallara göre eski Kralın cenazesi defnedilmeden yeni bir Kral da seçilmezdi. Bu yüzen Lord Salgan kardeşini, Esella'nın büyük amcası olan Lord Tulgun'u Arkona'ya göndermişti. Tulgun Solhan'dan Kral Sama'nın cenazesini isteyecekti.

Sama'yı düşünmek yine Esella'nın boğazının düğümlenmesine, yüreğini yakan o alışamadığı hasretin kabarmasına sebep olmuştu. Daha birkaç hafta önce kanıyla canıyla, yiğit duruşuyla ve herkesin üzerine kol kanat geren şefkatiyle yanında olan adamın artık yok olduğuna inanmak da, alışmak da mümkün değildi. Üstelik Genç Kraliçe kocasının yasını tutmak şöyle dursun, ne uykusuz gecelerini, ne de bitmek bilmez gözyaşlarını kendi halinde yaşama lüksüne sahip değildi. İçinde bulundukları durum onu bir Kraliçenin ağırlığında, bir Kraliçenin sorumluluğunda ve hatta duygusuzluğunda davranmaya zorluyordu. Herkes Esella'nın güçlü bir kadın olduğunu düşünürdü ancak onun gerçek gücü Sama idi ve şimdi Sama yokken Esella kendini öyle güçsüz, öyle çaresiz hissediyordu ki tüm sorumluluklarını nasıl yerine getirebileceğini bilmiyordu.

SIR MUHAFIZI-KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin