Yeni bir bölüm , vote ve yorumları fazla tutmanız dileğiyle , keyifli okumalar♥ medyada Ebrar ve İklim ayrıca çok sevdiğim bir şarkı var. ♥bölüm Fahriye3-0-8 için
Hafta sonunun sabahına üzerimdeki ağırlıkla uyandım. Bedenimiz altında yumuşacık yatağım olduğuna eminim fakat üzerimde bütün gövde ve bacaklarımı kaplayan, boynumu gıdıklayan şeyin ne olduğunu merak ediyordum. Kirpiklerimin ardından sızan ışığın sebebi gece perdeleri çekmeyi unuttuğum anlamına geliyordu. Bedenim dün kendimi temizliğe adadığım için sızım sızım sızlıyordu. Evde temizliği yapacak çalışanlar vardı fakat Bulut'a olan öfkemi bir şeylerle uğraşarak geçirmem gerekiyordu. Beni deli edebilecek kapasiteye sahipti hayalet bozuntusu. Ona , bana ceza veremeyeceğini söylediğim halde beni dolaylı yoldan ikna etmişti. Birde onun o saçma ceza zımbırtısıyla uğrşacaktım. Zaten benim hiç dersim yoktu.
Havlama sesiyle üzerimdeki ağırlığın sebebinin İyot olduğunu anladım. İyot üzerimden kalkarken kollarımı sanki etrafımda beni saran ince bir zar varmış , o zarı deliyormuşcasına açtım. Bedenim esnerken , gözlerim perdeleri açık pencerelerden taaruza geçmiş güneşin gazabına uğruyordu. Çapaklarla kirlenmiş gözlerimi parmak uçlarımla kirden arındırmak için bir süre ovdum. Bu sırada beni ayağımın altını yalayarak gıdıklamaya çalışan İyot'a gülümsedim. 'Ben ayak altından gıdıklanmam , tatlım' mesajı göndermek amacıyla bir süre suratına baktım , fakat tabii ki anlamadı. Bir süre daha tavanla bakıştım.
"Tavan , namusumu kirlettin. Evlenmeliyiz!"
Saçmalammalarımın doruklarını yaşıyorken , ellerimle zaten dağılmış olan saçlarımı dağıttım. Kıvırcık olsada kirlendiğini belli eden saçlarım yüzünden adetâ sürünerek koridorun sonundaki banyoya gittim. Sıcak bir duşla rahatlarken , İyot boş durmuyor , kapıya patileriyle ardı ardına vuruyordu. Onu umursamamaya çalışarak hindistan cevizli şampuanımla saçlarımı köpürtmeye başladım. Buram buram , bayıldığım o koku duş kabinine yayılırken gülümsedim. Saçlarımı duruladım ve kabinden çıkıp havluyu sardım kendime. Saçlarımı da beyaz bir havluyla sardıktan sonra banyonun beyaz kapısını kendime çekerek açtım. Ayaklarıma dolanan köpeğimden kurtuldum ve ev ahalisinin bu katta bulunmamasının verdiği rahatlıkla ayaklarımı yere sürterek odama yöneldim. İyot'u odaya almadan kapıyı kapattım.
Ne? Köpeğimden utanıyorum!
Üzerimi değiştirmeden pencereye yöneldim. Havanın soğumaya başlamasını yaprakların yavaş yavaş dökülmesi takip ediyordu. Dışarıda şimdilik yağmur olmasada hafif bir rüzgar vardı. Perdeyi çekmek için uzandığımda dünkü adamın beni izlediğini farkettim. Birine ikinci kez havluyla yakalanmanın verdiği utançla hızla perdeyi çekip geri geri adımladım. Cidden , benim başıma gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.
Az önceki olayı unutmak için şarkı mırıldanmaya ve dolaptan kıyafetlerimi çıkarmaya başladım. İç çamaşırlarımın ardından siyah opak bir kilotlu çorabı bacaklarımdan geçirdim. Üzerine siyah bir şort giydikten sonra düğmesini zar zor kapatabildim. Kilo mu aldım ben? Üzerime yine siyah , şortun bir kısmını yani kalçamı kapatan bir kazak geçirdim. Modasının geçtiğini bildiğim halde krem rengi tozluklarımı ve ardından tozluklarımı üç parmak genişliğinde açıkta bırakan çizmelerimi geçirdim ayaklarıma. Siyah deriyle bütünleşmiş ben için yün kıyafetler farklı geliyordu. Saçlarımı fırçayla düzeltirken etrafa hindistan cevizi kokusu yayılıyordu. Tırnağımdaki siyah ojeleri çıkardıktan sonra yenisini sürmeye üşendim.
Üşengecim ben , üşengeç yaşadım. Üşengeç öleceğim.
Hafta sonu bile erken kalkan bir anormal olarak Ebrar Eret çenesi istilasından önce birkaç saat kendimi ilme fene vermeliydim. Hâlâ nemli saçlarımla çalışma masasına yöneldim. Matematik testlerimden birini alıp kalemimle beraber yatağa attım. Silgimi aramalarım sonucu onuda yerde buldum ve yatağa oturdum. Dokuzuncu sınıfın karekök konusunun testini çözmeye başladım. Yaklaşık bir saatin sonunda çocuk oyuncağı iki karekök iki de üslü sayılar testi çözmüştüm. İki testte konunun ilk testleri olduğu için kolaydı. Aşağıdan anneannemin adımı seslenen sesini duyduğumda kalemimi kitabımın arasına koyup kapattım ve yataktan indim. Kapıyı açtığım an kapı eşiğine yatmış köpeğimin uyuyor oluşundan dolayı üzerinden atlayıp merdivenlere yöneldim. İkişer ikişer indiğim merdivenlerin sonunda karşımda anneannemle muhabbet eden iki arkadaşıma , bana bakmıyor olsalarda mutlu bir gülümseme yolladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asrın Kızı
Novela JuvenilBir kız düşünün. Kaybetmenin tadını almış. Bir kız düşünün. Yalanların içinde boğulmamak için çırpınmış. Bir kız düşünün. Boğulmamak için kendine uzanan ilk ele sarılmış. Bir kız düşünün. Sarıldığı elin aslında hiç var olmadığını öğrenmiş. Bir kız...