uyarı hikaye cinsel içerek içermektedir!! eğer rahatsız olursanız, bölümün adında (m) görüyorsanız geçmenizi tavsiye ederim <3
Park Jimin, küçük odasındaki dolabının en altında duran kutuyu çıkarıp yatağının üstüne kurulmuştu. Kapağını açıp dudaklarını büzdü.
İlk mektubu yazdığı zamanı hatırlamıştı. On üç yaşındaydı. Aradan altı yıl geçmişti. Ve Üniversitenin ilk yılında, mektupların arasına yeni bir mektup eklenmek üzereydi.
Mektupların aslında ilk başta belli bir amaçlı yoktu. Jimin sadece hayal etmeyi seviyordu. Okuduğu kitaplarla veya izlediği film/dizilerle, kendi hayatını yeniden kurguluyordu. Asla olmayacak şeylerdi. Yani cidden asla olmayacak şeylerdi, asla asla deme olayına girmeye gerek yoktu. Mesela; Jimin, hoşlandığı bir çocukla Glee'deki gay couple gibi olduğunu hayal etmişti. Birbirlerine şarkı söyleyip dans ettiklerini falan. Bakın, asla olmayacaktı.
Jimin, kutunun içindeki turuncu renkteki mektubu çıkarıp açmıştı. Bu yedinci sınıfta, sınıfa yeni gelen öğrenciydi. Jimin'in ilk hoşlandığı erkekti. Ona karşı hiç adım atamamıştı. Jimin'de ona mektup yazmıştı.
"Şirin gamzeli çocuk, Adını biliyorum ama böyle giriş yapmak daha tatlı olur diye düşündüm. Sorun şu ki; ben erkeklerden hoşlanan bir erkeğim. Sana senden hoşlandığımı söylemek isterdim ama şu ana kadar etrafımda erkekten hoşlanan bir erkek görmedim ve sanırım bu doğru bir şey değil. Sevildiğini sana haber veremediğim için özür dilerim. Sınıftaki bazı kızların senin arkadan yakışıklı dediğini de bilmeni isterim, kıskanıyorum aslında. Kimsenin seni fark etmesini istemiyorum. Keşke sevgilim olabilseydin. Benden uzunsun ve beni koruyacak bir karaktere sahipsin. Senin tarafından korunmak isterdim. Her neyse Namjoon-ah. Benden nefret etme olur mu? Seni uzaktan seviyorum 💜. Park Jimin'den Kim Namjoon'a. (Adres)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin kendi yazına gülüp kağıdı yerine koymuştu. Yazısı zaten o yaşta kötüydü, okunması zordu kimsenin bu yazıyı anlayabileceğini zannetmiyordu. Jimin şimdi Namjoon'la aynı üniversitedeydi. Jimin veterinerlik fakültesindeydi, Namjoon ise Edebiyat Fakültesindeydi. Ve Jimin şu an söyleyebilirdi ki ondan hoşlanmıyordu. Hala gamzeleri tatlı geliyordu ama hoşlandığı yoktu içinde.
Jimin ikinci mektuba geçti. Pembe renkliydi. Bu liseye ilk başladığı zamana aitti. Yine bir erkeğe vurulmuştu. Buna vurulmak denir miydi emin değildi gerçi, platonikti daha çok. Seokjin ondan üç yaş büyüktü. O son senesindeyken Jimin daha ilk senesindeydi. Jimin, Seokjin'i ilk gördüğünde yakışıklılığından ağzı açıkta kalmıştı. Düşmüştü işte.
"Sevgili Seokjin Hyung, Sorun şu ki, çok yakışıklısın Hyung. Ve kendimi sana bakmaktan alamıyorum. Bir insana sarı saç nasıl yakışır aklım almıyor. Merdivenlerde bir kere seni gördüğümde önümdeki basamaklara bakamadığım için yuvarlanmıştım. Bunun suçlusu sensin Hyung. Okulumuzdaki neredeyse tüm kızlar seni istiyor. Bende istiyorum ama erkek olduğum için şu ana kadar kimseye bunu söyleyemedim. Biliyorum zaten yakında okuldan gideceksin. Sen gitmeden önce sana senden hoşlandığımı söyleyeceğim Hyung. Nasılsa seni bir daha görmeyeceğim. Bundan cesaret alıyorum. Umarım, okuldan gidene kadar o çirkin kızlarla çıkmazsın Hyung. Ben bile onlardan daha güzelim çünkü. Seni seviyorum Hyung. Park Jimin'den Kim Seokjin'e. (Adres)"
