21'Turuncu saçlı bir velet'i unutmak biraz zor
"Bakın ne diyeceğim," herkes birden susmuş Jackson'a bakmıştı. "İçmeye mi gitsek?"
"Hayır." diyerek son heceyi olabildiğince uzattım. Yanımdaki Yoongi bana gülerken omzumdaki eliyle boynumu okşamıştı.
"Ya," diyerek mızmızlandı Jackson. "Bir şeyler yapalım ama. Sınav haftası yüzünden hiç bir araya gelemedik."
"Daha güzel aktiviteler bulabiliriz, canım." Baekhyun olduğu yerden uzanıp onun sırtına teselli patpatları attı.
"Mesela?" Jackson merakla sordu.
"Hadi, bowling oynamaya gidelim." Chanyeol heyecanla gözlerini açmış, bizlere bakıyordu. Ben omuz silktim, fark etmezdi. Yoongi'ye baktım, o da benim gibi omuz silkmişti.
"Olur." dedi Bambam, o ve Jackson'ın yerine. Yuta ve Chaeyeon kendi aralarında bir şey konuşurken bize sadece baş parmaklarını kaldırmışlardı.
"Olmaz. Hepiniz bok gibi oynuyorsunuz." Baekhyun isyanla bağırmıştı. Chanyeol onun saçlarına elini atıp kendine çekmişti. Bir yandan da saçlarını okşuyordu.
"Zaten eğlence kısmı da bu ya."
Öğle yemeğinde Yoongi'nin ısrarlarıyla arkadaşlarının olduğu masaya oturmuştum. Hepsi iyiydi aslında, çok konuşuyorlardı, bir dakika bile susmuyorlardı. Bu iyi bir şeydi sanırım. Yoongi onlarlayken çok konuşmuyordu ama. Sadece hareketlerine gülüyor, bazı konularda tartışmalara katılıyordu.
Öğle yemeğinin bitmesine yakın hepsiyle saat dörtte okulun çıkışında buluşacağımızı söyleyip ayrılmıştık. Yoongi, beni fakülteme bırakmak için elimi tutmuş benimle geliyordu. Ellerinin ellerimde olması hissi, yumuşaktı. Sanki bu zamana kadar hep elimi tutmasını istediğim bir el varmış gibiydi. Ve bu Yoongi'nin ki olmuştu.
Yoongi, yürürken elimi tutuyordu, öğle yemeklerinde bana mesaj atıyor beraber yemek yememizi sağlıyordu, arkadaşlarıyla buluşacağı zaman beni arıyor ve beni de çağırıyordu. Yoongi, hayatına beni dahil etmeye çalışıyordu, gerçekten sevgilisiymişim gibi. Belki de tam sevgilisi olmasam da, onun flörtüydüm. Kesinlikle öyleydim.
Yoongi beni dersime bırakırken yanağıma bir öpücük bırakıp kendi fakültesine doğru yürümeye başladı. Yüzümdeki aptal gülümsemeyle bende dersliğime çıkmaya başladım. İnsanların bakışları üstümdeydi. Bu çok normaldi aslında, son iki haftadır adım durmadan bir dedikodunun için çıkıyordu. Ama artık her şey durgunlaşmıştı, bir olay yoktu, sadece biz, hayatımızı yoluna koymaya çalışıyorduk.
Okul çıkışında Yoongi'yle çıkışta buluşup herkesin olduğu yere gitmiştik. Bu arada bende Jungkook ve Taehyung'a gelmek isteyip istemediklerini sormuştum. İkisi de istemediğini söyleyince, üzülmeden edemedim. Yoongi ve Yoongi'nin arkadaşlarıyla takılmak istemiyorlardı ve beni bu arkadaş grubunda yalnız bırakıyorlardı. Tamam, Yoongi vardı ama ben nasıl Yoongi'nin arkadaşlarıyla anlaşıyorsam, benim arkadaşlarımın da Yoongi'yle iyi geçinmesini isterdim.
"Acıktım." diyerek karnını ovmuştu, Chanyeol.
"Gideceğimiz yerde yemek vardır, büyük oğlan." Jackson onun omzuna kolunu atmaya çalışıp başarısız olunca ellerini saçlarına atmıştı. Boyu, Chanyeol'e göre hiçbir şey kalıyordu. Aynı ben. Ve Yoongi. Ve Baekhyun. Vay, Chanyeol grubun boy ortalamasını yükseltiyordu.
"Pizza!" diyerek sevinç'le bağırmıştı Baekhyun. "Oranın pizzaları güzel." Grup birden orada ne yemeleri gerektiğini konuşurken Yoongi, boş boş sallanan elimi yakalamış ve beni kendine çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To All The Boys I've Loved Before
Fanfiction[college au] yoonmin Dream, I will be there for your creation, Until the end of your life [09.01.2019-14.12.2021] ... filmden esinlenilmiştir.