39'böyle mi bitecekti?

1.4K 146 189
                                    

39'böyle mi bitecekti?

"Aman Tanrım! Hoseok Hyung!"

"Ne oldu?"

"Çabuk buraya gel Hyung!"

"Niye bağırıyorsunuz?" Yatağımda gözlerimi açtığımda gördüğüm yüzlerle dudaklarımı büzmüştüm. Sabahları böyle uyandırılmaya alışık biri olmayarak şu andan itibaren başım ağrımaya başlamıştı bile.

"Omo! Jiminnie!" Hoseok Hyung'ın voltajı yüksek sesiyle yerimden resmen sıçradığımda kolumda eller hissetmiştim. "Dövme yaptırmışsın!" uyku mahmurluğum anında gitmiş gözlerim kocaman olmuştu.

"Hyung!" diye bağırarak ellerinden kurtulmaya çalışmıştım. Hoseok Hyung beni bırakmayarak çıplak gövdemde yeni yaptırdığım dövmeye kocaman gözlerle bakıyordu.

"İnanamıyorum! Çok güzel görünüyor!"

"Hyung, neden yeni çiçek açmış bir dal yaptırdın?" Hoseok Hyung'ın hemen arkasında yerini almış Jihyun heyecanla gözlerini açmış benden gelecek cevabı bekliyordu. İkisinin de yeni uyandığını kuş yuvası saçlarından anlamıştım. Büyük ihtimalle beni uyandırmaya geldiklerinde, örtüyü fazla teptiğim için açılan köprücük kemiğimi görmüşlerdi.

"Jiminnie ne zaman yaptırdın?"

"İki gün önce." dedim ellerini üstümden çekerken. "Çok bağırmasanız mı? Babam duymasın."

"Neden ki? Babam bir şey demez." demişti Hoseok Hyung.

"Demez de. Ona haber vermeden yaptırdığım için trip atar. Alıştıra alıştıra söyleyeceğim." İkisi de aynı anda başını sallamıştı. Jihyun koşarak odamın kapısını kapatırken saçlarımı karıştırmıştım.

"Hyung! Hadi anlat!" kaşlarımı çattım. Jihyun ekstra heyecanlı bir şekilde yatağıma atlamıştı.

"Neyi anlatayım salak çocuk, bağırma."

"Salak deme çocuğa." Hoseok Hyung kafama vururken dudak büzmüştüm. "Anlat bakalım. Dövmeyi neden yaptırdın? Kimle yaptırdım? Anlamı ne? Ve ne zaman karar verdin? Sıra önemli değil, hepsine cevap ver yeterli." Düştüğüm durum başımı ağrıtmaya başlamıştı bile. "Renklendirecek misin böyle mi kalacak? Ben bu halini baya beğendim." Bacaklarımın üstünde oturan Jihyun'a ve hemen yanımda duran Hoseok Hyung'a baktım. 

"Renklendirmeyi düşünüyorum, mavi olacak. Yoongi ile dövmeciye gittik." Ağzımdan Yoongi çıktığı anda ikisi de çığlık atmıştı. "Bugün ekstra gürültülüsünüz ya."

"Ya sen sevgilinle dövme yaptırmaya git sonra, biz buna heyecanlanıyoruz diye gürültülü olalım."

"Hyung! Yoongi Hyung'ta aynısından mı yaptı yoksa? Çift dövmeleri!"

"Hadi canım." Hoseok Hyung şaşkınlıkla dudaklarını açtı. "Öyle mi gerçekten?"

"Hayır. Yoongi başka bir şey yaptırdı."

"Ne yaptırdı?" Jihyun'ın kollarından tutarak acımaya başlayan bacaklarımdan kaldırdım.

"Ya gidin ona sorun! Fotoğrafta isteyin, göstersin." Yere attığım tişörtüme uzanıp aldım ve hızla giydim.

"Söylesene, pirinç keki." Hoseok Hyung saçlarımdan tutarak ayağa kalkma denememi sonlandırdı.

"Ah!" acıyla elini tuttum. "Hyung, acıtıyorsun ya."

"Söyle o zaman." Jihyun, Hoseok Hyung'ın arkasına geçmiş bana bakıyordu.

"Küçük şeytan seni." Diyerek tısladım. "Sonbahar yaprağı yaptırdı!" Hoseok Hyung, elini çekmişti.

To All The Boys I've Loved BeforeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin