Geçmişin Kapısında

Coleman Teknoloji AŞ

David her ne kadar Coleman'ın kokuşmuş evinde bulunmaktan rahatsız olsa da geceyi orada geçirdi. Sabah saat 10:00'da Gary Coleman, evinde gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra kenarları yuvarlak olan şapkasını takıp David ile birlikte arabaya bindi ve Mesa'ya doğru yola çıktılar. Coleman, yanına David'in sorgulayan gözlerle baktığı tuhaf ve milattan kalma gibi görülen bazı teknolojik aletler almıştı. 

"Bunlar ne Gary?"

"Bunlar mı? Bunlar benim bebeklerim dostum! Her sihirbazın en az bir sihirli eşyası vardır!"

"Sana bu konuda güveniyorum Gary," dedi David iç çekerek.

Gary göz kırparak ve sararmış dişlerini göstererek "Merak etme adamım, bu iş bende," dedi.

İki saat süren yolculuğun ardından Mesa'ya vardıklarında Gary "Burası en son hatırladığım kadarıyla çizgi roman karakteri Batman'in yaşadığı bir şehir vardı neydi onun adı.. Hatırladım! Gotic Şehri'ne benziyordu. İşini iyi yapıyor olmalısın ki şehir toparlanmış dostum!" dedi.

David kulağında duyduğu bir çınlamadan rahatsız olmuşçasına "Gotham, Gary. Gotham Şehri," dedi.

"Üzgünüm fan çocuk, Üniversite zamanlarından aklımda böyle kalmış. Senin gibi her gün sayfalarca çizgi roman okumuyordum."

David'in evine vardılar ve Coleman, arabanın bagajından bir çanta dolusu aleti çıkararak içinden metal bir topu andıran bir şey aldı.

David meraklı bir ses tonuyla "Bu da ne?" dedi.

Coleman tel bıyıklarının altından sırıtarak "Sus ve izlemeye devam et," dedi.

Metal topu andıran cismi havaya fırlattı ve cisim yere doğru inerken bir anda kenarlarından kanadı andıran iki tane obje çıktı ve havada asılı kaldı.

Coleman kendini öven bir ses tonuyla "Nasıl ama!" diye bağırdı.

"Bu bir dron mu?"

Coleman bir anda hiddetlenerek cebinden bir şey çıkardı ve "Dron mu? Ne dronundan bahsediyorsun sen dostum!" dedi. Ve elindeki aleti gözüne sokarcasına işaret ederek "Bu ufak sevimli şey elimde görmüş olduğun komuta aletiyle kontrol ediliyor," dedi.

David sırıtarak "Yani teknik olarak elinde görmüş olduğum komuta aleti bir uzaktan kumanda, ve havada asılı duran şey ise insansız bir hava aracı. Bu yüzden o bir dron," dedi.

Coleman biraz düşündü ve David'e hak vererek "Neyse ne adamım, şimdi izle!" dedi.

David, elleri cebinde havada asılı duran dron'a bakarken Coleman komuta aletinde bir tuşa bastı ve cisim; David'in evinin çevresinde dolanarak sanki bir uzay aracı dünyaya mesaj göndermeye çalışıyormuşçasına ışıklar saçtı.

David şaşkın bir şekilde olan bitene bakarken "Neler oluyor?!" dedi.

Coleman sırıtmaya devam ederek "Şşşş, sessiz ol! Konsantrasyonumu bozuyorsun!" dedi.

Işık gösterisi bittikten sonra Coleman komuta aletinden bir tuşa bastı ve dron kanatlarını kapatarak yere düştü.

"Bunu neden yaptın?"

"Neyi neden yaptım dostum?"

"Neden onu düşürdün?"

Coleman bir köpeğin havlamasına benzeyen bir şekilde kahkaha atarak "Düşürmedim, yere iniş yapması için gerekli izni verdim," dedi.

David tuhaf bakışlarla Coleman'a baktı ve "Her neyse, şimdi ne olacak?" dedi.

Coleman "Şimdi ne mi olacak?" dedi ve aletlerin arasından tableti andıran bir cisim çıkardı.