Angel Johnson'ın Cinayeti

62 5 11
                                    

David, Tess'i gömdükleri gün izinli olmamasından dolayı söverek işe gitti. Ona kalsa hep D. Anderson imzalı katilin peşinden giderdi ancak yeni gelen baş dedektif Theodore Myers'ın ona yeni bir dava vermesi bu durumu o kadar da önemsemediğini gösteriyordu. David'in ona hiç kanı ısınmamıştı, içinden 'kabak kafalı guguk kuşu' diye düşündü.

Theodore'un odasına girdi ve Theodore, eliyle David'in oturmasını işaret edip önüne bir dosya fırlattı. David, dosyayı açtığında dosyanın yakın zamanlarda öldürülen şarkıcı; Kızıl Kafalar grubunun solisti California'lı Angel Johnson'ın dosyası olduğunu gördü. 

Sigarasından bir nefes çekti ve "Bizim salak Ed ve Reynolds bu davanın altından kalkamadılar, davayı umarım yalnız çalışan birine vererek hata yapmıyorumdur," dedi.

David, sakin bir şekilde "Bana güvenebilirsiniz efendim," dedi.

"Hilton otelinde öldürülmüş, olay yeri incelemenin bulduğu tek şey kurbanın kendi kanının izleriydi. Bu işi yapan kişi birde olay yerine polislere hitaben bir not bırakmış." Theodore, buldukları naylon poşede koyulmuş notu David'in önüne attı:

'Siz bir avuç aptal, gelip yakalayacaksınız benim gibi zeki birini? Hemde sırf k*ltağın tekini öldürdüğüm için! Denemekte serbestsiniz ancak ben sizin için fazla üstün zekalıyım.'

David, iç sesini konuşturarak ciddi bir tonla "Maktulün sahne arkadaşları ve muhtemel sevgilisi ya da eski sevgilileri sorgulandı mı? Çünkü bu cinayet bana kötü biten bir ilişkiden sonra failin cinnet geçirmesiyle işlenen bir cinayet gibi geliyor. Bu notta yazdığı şeyler bir anlık sinirlede yazılmış olabilir psikolojisi son derece bozuk ya da belli sebepler yüzünden kafayı yemiş biri tarafından da," dedi.

Theodore ayağa kalktı ve odasının penceresinden elli metre uzaklıktaki oyun parkında salıncaklarda sallanan çocukları izleyerek "Bildiğimiz kadarıyla bir sevgilisi yokmuş, eski sevgilileri hakkında bir fikrimiz de yok, kimseden kayda değer bir bilgi çıkmadı, onu öldüren eski sevgililerinden biri olsa dahi şimdiye çoktan California'ya dönmüştür bile. Kamera kayıtlarında ise katilimizin büyük güneş gözlüklü, muhtemelen takma sakallı ve şapkalı biri olduğu görünüyor. Yani kimlik tespiti imkansız, " dedi.  Daha sonra kafasını David'e çevirdi ve "Ancak sana bu konuda güveniyorum, güvenebilirim değil mi?" dedi.

David, 'büyük güneş gözlüklü, sakallı ve şapkalı' tarifini D. Anderson imzalı katile çok benzetti. Onaylarcasına başını salladı ve Mesa PD'den ayrılıp Hilton oteline gitmek üzere arabasına bindi.

Üzerinde kırmızı bir yazıyla Hilton yazılmış, her köşesinde ışıklandırma olan otele vardı. Otelin önüne iki polis yerleştirilmiş ve girişe sarı suç mahalli şeritleri çekilmiş, cinayet hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışan basın mensupları çoktan uzaklaştırılmıştı.

David kapıda duran polislere dedektif kimlik kartını gösterdi ve içeriye girdi, cinayetin işlendiği on dört numaralı odaya gitmek üzere merdivenlerden çıktı. Cinayet mahalline vardığında maktulün cesedi hala buradayken etrafının tebeşirle çizilmiş olduğunu gördü, delil sayılabilecek şeyler çoktan toplanmıştı. Olay yeri inceleme tarafından kan izlerinin üzerlerine bırakılan numaralandırılmış kartların bulunduğu bölgeleri ve kurbanın öldüğü andaki pozisyonunun tebeşirle çizilmiş halini incelemeye başladı. 

Bir numaralı kartın yanına gitti ve eğilip kartın önündeki kan izine baktı ve düşünmeye başladı. İlk olarak bir tartışma yaşanmışa benziyordu. 

'Adam, odaya zorla girer ve kadınla bir konu hakkında tartışmaya başlar, kadın adamı itip tokatlar ve adam sinirlenip kadına bir yumruk atar.'

Geçmişin KapısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin