*2

136 33 4
                                    

Beni hızla duvara yapıştırdığında nefesim kesildi. Karşımdakinin kim olduğunu bilmiyordum. Sokak çok karanlıktı ve gittikçe karanlığa doğru çekiyordu beni. Ellerini iterek kurtulmaya çalıştım. Çığlık atıyordum ancak bu yerde beni duyan olsada girmeye cesaret eder miydi emin değildim. Pis kokan nefesiyle yüzüme doğru yaklaştı.

Sanki birşeyler arar gibiydi.

"Bırak beni!"

Tekrar bağırmaya başladım.

"Yardım edin lütfen! İmdattt!"

Eliyle ağzımı kapadı ve boynuma değen soğuk dudaklarını hissettim.
Bir saniye kadar kokladı, ardından dişlerini boynuma geçirdi.
Korkuyla nefesimi tuttum.

Adrenalin tüm vücudumu sarmıştı aynı zamanda korkuyla titriyordum. Bilincimi kaybetmeye çok yakındım. Yaşadığım korku kötü anılarımı canlandırmaya başlamıştı. Belki bu da gördüğüm korkunç bir kabustu.

O şey birden karşi duvara fırlatıldı. Bacaklarım titrediğinden ayakta duramayıp dizlerimin üzerine çökmüştüm.

Onu fırlatan şey her ne ise çatıdan atlamıştı. Gözlerim karanlığa alıştığından az da olsa görebiliyordum o yaratığı. İnsan vücudundaydı. Siyahlar içerisindeydi. Onu fırlatan kişiyi de karanlık içinde seçebilmiştim. O da diğeri gibi siyahlar içindeydi.

Gözlerimi güçlükle açık tutuyordum. Boğuk çığlık sesini zar zor duymuşum ve bana sarılan kolları hissederken bir ses;

"İyi misin? Sana zarar verdi mi?"

Elleriyle vücudumu yokluyordu. Sonunda acıyan yere geldi. Boynuma.

"Tanrım, seni ısırmış kan kaybediyorsun!"

Gözlerini güçlükle kanayan yerimden ayırıp yüzüme endişeyle baktı.

"İyi olacaksın."

Bilincimi kaybetmeden önce duyduğum son şey bu oldu.

GÖLGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin