Hector klan kalesi diyince aklımda canlanan beton bir yapıttı. Ancak oraya gelince hiçte öyle olmadığını fark ettim. İçinde bulunduğumuz bu yer tamamen duvarlarla çevrili bir zırh gibiydi. Ancak içerdeki ev tam bir fiyaskoydu. Duvarlara nazaran ev lüks ve hoştu.
3 katlı bir köşkü andırıyordu. Güzelliği karşısında nefesimi tuttum.Arabanın durduğunu son anda fark ettim. Hector'ın bana baktığını fark edemeyerek,
"Ah! Klan kalesi bu mu?"
Karşısındaki köşke gururla baktı;
"Evet burası büyüklerimizin inşa ettiği bir kale. Burada güvenlik 7/24 devrede. Üstümüzden kuş uçsa haberimiz olur. Çatıda nöbette bekleyen iki keskin nişancı var. Olası bir saldırıdan önce alarmları çaldırır ve bizi haberdar ederler. İşte burası güvende olacağın yer, seni temin ederim."
Arabadan çıkarken söyledikleri burada cidden güvende olduğumu gösteriyordu. Burada yaşayabileceğim gerçeğini göz ardı edemeyerek kapıya doğru yürüdük. Yürürken Hector'ın elimi hafifçe tutan ellerine baktım, sonra da gözlerine.
Bu his beni rahatlatmıştı.
Gözleri güven verici bir şekilde beni rahatlatmaya çalışsa da içerde 6 vampirin bulunduğu aklıma geldiğinde hızla elimi çekip üzerimi duzelttim.
Sırıttığını son anda fark etmiştim.Kapıdada belliki güvenlik üst düzeydi.
Hector kapının üstündeki kameraya işaret çektiğinde onu ayıplayarak baktım."Güvenlik sorumlumuz Justin bunu görmezden gelecektir rahat ol"
diye söylendi. Kapı açıldığında geniş bir antreyle karşılaştım. Sade ve aynı zamanda lüks olan süslemelere dikkat ederek bakındım. Burası sanatçının elinden çıkmış gibiydi. Hiçbir şey göze batmıyor rahatsız etmiyordu.
Bize doğru gelen kızıl vampiri fark ettiģimde korkmuştum. Zarif ve kıvrak adimlarla yaklaşıyordu. Üstünde tamamen dar olan dize kadar bir siyah elbise giymişti. O kadar dardı ki tüm uzuvları belliydi. Ten renginin açıklığı bir kat daha ortaya çıkmıştı sanki o elbise sayesinde.
"Demek koruyacağımız tatlı sensin"
soru şeklinde sormuştu ancak ben ona öylesine dalmıştım ki Hector'ın omzuma değen eli beni kendime getirdi.
"Layla babam içerde mi?"
"Ah tabiki herkes sizi bekliyor mutfakta"
Mutfağa doğru yönlendirildiğimde etrafıma bakıyordum hâlâ. Aptal gibi gözükmemek için duruşumu dikleştirip gözlerime odak noktası bulmaya çalıştım. Bu çok zordu çünkü onlar o kadar dikkat çekiciydi ki!
Mutfağa girdiğimde 6 kişi gördüm. Hepsi birşeylerle oyalanıyor ve konuşuyordular. Ben girdiğimde hepsi dönüp bana baktılar. Başta utansam da Hector dikkatleri kendi üzerine çekti.
"Tanıştırayım hepinizi. Bu Jennifer. Ve Jennifer bunlarda benim ailem. Babam Arthur, annem Jessica "
geriye kalanları gösterirken hafif bir baş işaretiyle kendilerini tanıtıyordular.
"Kris, Layla, Roth , Henry. Jennifer'a merhaba diyin"
Bu aile gerçekten tuhaftı.
"Merhaba memnun oldum"
hepsine hafif bir baş haretiyle selam verdim.
Yanima doğru yaklaşan Hector'ın annesi hiçte yeni doğum yapmış birine benzemiyordu. Aksine mükemmel vücut hatları vardı ki sanırım vampirler hep böyleydi.
"Tatlım aç mısın akşam yemeğini dışardan sipariş ettik umarım sakıncasi olmaz."
"Hayır kesinlikle siz nasıl isterseniz"
Bana hafif bir gülümsemeyle döndü ardından Hector'a:
"Canım lütfen Jennifer'a odasını göster. Yemekten önce biraz dinlenmek isteyebilir."
Hector'ın yönlendirmesiyle üst kata doğru çıktık. 1. kattaki hemen sağdaki odaya yönlendirdi beni. Burası tam bir erkek odasıydı. Tabiki duvardaki Harley quin posterini saymazsak.
"Burası benim odam eğer ihtiyacın olursa herhangi herşeye burda olacağım"
Müzipçe sırıtıp beni üst kata yönlendirdi. Koridordun sonundaki odaya giderken düzinelerce kapının önünden geçtik.
Odam ferah ve güneş alan bir yerdi.
"Genelde güneşten rahatsız oluruz. Bu odayı kullanmıyoruz bu yüzden. "
Ona dönüp:
"Teşekkür ederim Hector tüm yaptıkların için ancak ben yinede annemi merak ediyorum."
Rahatlatıcı bir şekilde çenemi tuttu.
"İnan bana ona hiçbirşey olmayacak. Diğer klanlar da anneni izliyor
Mesela Alec'in içinde bulunduğu klan annenin bir adım arkasında. Rahatla lütfen"Arkamı dönüp yatağa oturdum. Gayet rahat ve esnekti.
"Herşey için teşekkürler yeniden."
Hector odadan çıkıp beni yalnız bıraktığında odadaki banyoya göz attım. Bir duş kabini vardı ve oldukça rahatlatıcı görünüyordu. Üstümdekileri çıkarıp dolabımdaki yeni kıyafetlere baktım. Hepsi benim bedenimdi. Belliki düşünülerek alınmıştı. Sanırım buraya alışabilirdim.
Duşta su kafamdan aşağı akarken rahatlamış hissediyordum. Tüm olanlar tabiki kafa karıştırıcıydı benim için hiç kolay olmamıştı.
Tüm zaman diliminde bir dakikam bile düşünmeyerek geçmedi.Yinede burda olduğuma mutluydum. Belkide o ara sokaktaki korkunç saldırı olmasaydı Hector ile tanışmayacaktım.
Şuan bunu düşündüğüm için kendime inanamasam bile burda mutluydum. Annem de güvendeydi.Yinede gözyaşlarım babam için aktı. Tüm anneme ve bana yaşattıkları için. Umarım şuan cehennemde yanıyordur diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyFısıldadım; "Nesin sen ?" Gözleri gözlerimi delip geçiyordu. "Bunu bilmek dahi istemezsin. Artık bu işin içindesin ve peşindeler." Söylediği son cümle beni korkutmuştu ancak beni koruyacak olmasına içten içe seviniyordum... Ben fantastik canavarlara...