*10

81 14 1
                                    

Duyduğum sözlerin şaşkınlığıyla etrafıma bakındım. Hemen yanımdaki sandalyeye çöküp dizlerimi kendime doğru çektim. Babamı sevmiyordum elbette ancak o ölmemiş, öldürülmüştü. Acaba işkence görmüş müydü?

"Jennifer bu konuyu konuşmak zorundayız. Annen ve sen tehlikedesiniz."

Korkuyla açılan gözlerimi Hector'a diktim.

"Annemin veya babamın bunlarla ne ilgisi var? Tanrım tüm bunlara ben sebep oldum."

Yanıma oturup ellerini bacaklarıma koydu.

"Üzerindeki koku evinde. Baban da o eve girdi ve annen de işte bu yüzden tehlikedesiniz. Babanı birkaç blok ötede bulduk. Isırıklar vardı boynunda."

Başını yere eğip baktığında,

"Ne? Başka birşey daha mı var?"

Yüzü hüzünlüydü, acı içinde bakıyordu.

"Kanı tamamen boşalmıştı. İşkence gördüğü belliydi. Ona ulaştığımızda kan kaybından çoktan ölmüştü."

Gözlerime dolan yaşlarla mücadele etmek zorundaydım. Onun için ağlayamazdım. Ben küçükken anneme yaptıklarından, bana yaptıklarından nefret ediyordum. O bir caniydi ve tamda bu şekilde ölmeyi hak ediyordu. Şuan tek düşünmem gereken annemdi.

"Jennifer burdan gitmeliyiz. En azından bir süreliğine, annen ve sen küçük bir tatile çıkmalısınız belkide."

"Sen delirdin mi? Okulum ne olacak? Peki ya annemin çalıştığı iş yeri? Annem babamın öldüğünü bile bilmiyor henüz. Ben, ben ne yapacağımı bilmiyorum."

Daha fazla gözyaşlarımı tutamayıp saldım kendimi. Sarsılarak ağlıyordum. Hector'ın beni saran kollarını hissettim. Kokusuyla dolup taşıyordum. Parfümü sakinleşmeme neden olmuştu.

"Seni güvenli bir yere götüreceğim. Annenin güvenliğini de klandakiler sağlayacaktır. Yapman gereken tek şey anneni arkadaşlarında kalacağına dair ikna etmen."

Annem için endişeleniyordum. Onu yalnız bırakma fikri gözümde büyüdükçe büyüdü.

"Annemi yalnız bırakamam. Eğer ben yokken ona birşey olursa..."

Gözyaşları tekrar akmaya başlamıştı çoktan. Hızla yüzümü silip ayağa kalktım.

"Bunu yapmazsan annenin ölümüne neden olacaksın. O evdeki heryerde kokun var , en azından ordan çıkarsan biz o kokuyu yok edebiliriz."

"O güvende olacak mı?"

Bakışları yumuşadı.

"Onun güvenliği için herşeyi yapacağız"

Saatime baktığımda dersin çoktan başladığını fark etmiştim. Zil sesini duymadığıma şaşırdım.

"Eve gitmelisin eşyalarını topla ve çık o evden. Anneni ikna etmen için ne yaparsan yap. Herşeyi yap!"

"Klan dediğin nedir? Onlar kim?"

"Onlar benim ailem. Onlarla beraber büyüdüm. Annem ve babam da bir vampir ancak geriye kalan kişilerle kan bağımız yok. Sadece klanımızda yer almaya hak kazandılar."

"Kaç kişiler?"

"Toplamda 7 kişiyiz. Ah tabiki ailemizin yeni üyesini sayarsak 8."

Gülümsüyordu şimdi.

"Vampirlerin çocukları mı oluyor yani?"

"Elbette bu şekilde de üreyebiliriz ama bir insanı da dönüştürebiliriz"

Çok karmaşıktı herşey.

"Sen vampir mi doğdun?"

"Evet ben saf vampirim"

Kahkaha attığında yine gülümsemiştim.
Bir anda kaybolup yanımda belirdi ve beni arkasına aldı.

"Hector neler oluyor?"

"Burada kurt var buraya geliyor."

Kapı ardına kadar açıldığında Alec'i gördüm. Hector'ın arkasından çıkıp;

"Senin burda ne işin var?"

Kapıyı ardından kapatıp içeri girdi. Dik bir şekilde Hector'a bakıyordu.

"Biliyordum burda birşeyler olduğunu tüylerim diken diken olmuştu."

Hector bir adım öne yaklaşıp;

"Adamım sırtındaki tüyler dikilmiş indirmeyi denemelisin."

Alec bana yaklaşıp elini omzuma attı.

"Bu insan değil Jen çık burdan."

Hector hırladı.

"Çek patilerini üzerinden!"

Alec'in kollarından sıyrılıp;

"Sen insanmışsın gibi konuşmayı kes."

Alec bana hışımla bakıp hemen sonra Hector'a döndü.

"Ona söyledin mi? Lanet herif bu yasak seni bildirmem gerekiyor."

Hector sırıttı.

"Bildir de Jennifer'ın ölümüne yol aç ve sonra seni ellerimle haklıyayım."

Alec yürüyüp Hector'ın  burnunun dibine geldiğinde;

"Bir sıradana mı aşık oldun seni küçük vampircik."

Son duyduğum sözden sonra Hector hızla yanıma gelip kapıdan dışarı attı beni ve kapıyı kilitledi.
İçerdeki boğuşmayı duyduğumda ne yapacağımı bilemez halde kapıya vurdum.

"Şu saçmalığı kesip kapıyı açın. Birazdan tüm okulu buraya toplayacaksınız."

Onlar içerde kavgaya tutuşurken sırtımda bir el hissettim.

GÖLGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin