*20

95 7 2
                                    

"Ee spor geçmişin var mı?"

Hector'ın sorusuyla beraber başımı kaldırdım.  Üzerime rahat bir yarım atlet giymiştim ve dar bir eşofman.

"Spor yapmak beni rahatlatıyor. Bazı insanların aksine sporu ihtiyacım olduğu için değil sevdiğim için yapıyorum. Genelde fitness"

Bakışları sürekli üzerimdeydi. Oturduğum yerden hafifçe dikleştim. Böyle bakması sinirimi bozuyordu.

"Hmm güzel. Üşümüyor musun sen?"

"Hayır soğuk iyi geliyor"

Göz açıp kapayana kadar yanımdaydı. Bu kez korkmamıştım sanırım alışıyordum.
Elini koluma koyduğunda soğukluğu karşısında ürperdim. Ancak ben her zaman sıcaktan nefret eden biriydim.

Kolunu yukarı doğru sürümeye başladı, enseme doğru. Gözlerini hiç kaçırmadan bakması kendimi savunmasız hissetmeme neden oluyordu. Eli tam karnımın üstünde durdu.

"Başlayalım?"

Dikkattim tamamen dağılmış bir halde başımı ileri geri salladım.

Birkaç adım geri gidip temasımızı tamamen kesti. Şimdi soğukluğunu hissedemiyordum.

"Kendini savunman için temel kural çevik ve soğukkanlı olmaktır. Karşı taraftan gözlerini ayırmaman şart. Aynı zamanda don kişotluk yapma."

Mat gözlerine bakarken onu pür dikkat dinliyordum. Biraz önceki teması unutmuş gibiydim.

"Kahramanlık yaparsan kaybedersin. Her zaman yapman gerekeni yap. Karşı tarafın dikkatini dağıt."

Duruşumu değiştirdim.

"Dikkatini nasıl dağıtacağım?"

Üç adımda yanıma yaklaştı. Tam karşımda duruyordu. Elini çenemin üstüne koydu. Gözlerimi ondan ayırmıyordum. Elleri boğazımı sarınca gözlerimi kapattım.

"Dikkattini dağıtıyorum şuan Jen."

Şimdi geri çekilmiş sırıtıyordu.

"Hey bu adil değildi."

Sinirle arkamdaki tabureye oturdum. Ciddi anlamda sinir bozucuydu.

"Okey kalk hadi karşıma geç."

Mavi betonda ayaklarımı sürüyerek karşısına geçtim.

"Sakın yere çakılma. Büyük ihtimalle ölürsün. Tüm ağırlığını ayaklarına ver."

Hafif öne eğilmişti, onu taklit ettim.
Vampir hızıyla bana doğru koşmaya başladı. Kendini yere atıp ayaklarını savurunca sırt üstü yere düştüm.

Sırtımdaki zonklamayla inledim.

"Ah Hector beni öldürmek istiyorsan bunu daha kolay yapabilirsin. Lanet olsun"

Gülerek yanıma geldi. Ağrı nefesimi kesmişti.

"Sana ayaklara dikkat dedim. Ben geldiğimde yana kayabilirdin. Ama sen öylece durup beni bekledin"

Elini uzatmış tutmamı bekliyordu. Elini görmemezlikten gelip yardım almadan ayağa kalktım.

"Bak ben profesyonel değilim. Ayrıca vampir hızın sayesinde resmen görünmez oluyorsun. Ne yaptığını göremeden kendimi yerde buldum."

Gözlerini devirip tekrar karşıma geçti. Ancak bu defa yakındık.

"En baştaki hep zor olur. Alışacaksın. Hadi tekrar."

Gözlerini gözlerime dikti. Kolunu bana doğru uzattığı an yana kaydım. Tabiki benden hızlıydı ancak kendi etrafımda dönerek diğer hamlesini de savuşturabilmiştim.

Şeytani bir sırıtmayla tekrar karşıma  geçti. Elini hızla omzuma koyup itti. Tüm gücümü bacaklarıma vermiştim. Geri devrilmeyip sendeledim.

Dövüş hakkında müthiş bir bilgim yoktu tabiki. Ama yakın dövüş dersi almıştım sadece birkaç kez. Bu yüzden yakın hareketlerde iyiydim.

Karşısında durduğumda  bu kez sırıtan bendim. Bana doğru geldiğinde hızla aşağı eğilip bacaklarını tuttum. Bacaklarımı havaya kaldırıp onu geriye doğru ittim. Kafasının üstüne geriye doğru düştüğünde çoktan ayağa kalkmıştım. Hızla yanına gittiğimde sırıttığını gördüm.

"Yakın dövüşte iyi olmanı sevdim."

Elimi ona uzattım kalkması için. Elimi hızla çekip beni yere devirdi. Çoktan üstümdeydi.

"Adil dövüşmüyorsun vampir"

Bir elini başımın yanına koyup kalkmamı engelledi.

"Sen hiç dövüşemiyorsun bunu ne yapacağız insan?"

Yüzümdeki bir tutam saçı geriye doğru itti. Yüzlerimiz o kadar yakındı ki soğukluğunu hissediyordum. Ellerimi göğsüne koyup daha fazla yaklaşmasını engelledim.

"Kalk üstümden"

Gözleri bir an kararsız görünse de yana doğru yuvarlanıp ayağa kalktı.

"Bugünlük yeter."

Beni orda bırakıp çoktan odadn çıkmıştı bile. Yerde bir süre daha uzanmaya devam ettim.

Hector yanımdayken duygularım karmakarışık oluyordu. Sonu olmayan çözgüler gibiydi. Ancak biliyordum ki onu bir kez çözersem devamı gelecekti.

Ayağa kalkıp üstümü düzelttim.

"Fena değilsin"

Duyduğum sesle irkilip merdiven boşluğuna baktım. Layla ayakta durmuş bana bakıyordu. Belkide başından beri oradaydı.

"E şey teşekkür ederim"

Birkaç adım daha yaklaşıp tabureye çöktü.

"Hector ile aranızda bir çekim var. Bunu fark etmemek imkansız"

Yanına gelip taburenin ona en uzak yerine oturdum.

"Biz sadece çalışıyorduk"

Gözleri hızla bana döndü.

"Kasttetiğim o değildi. Birbirinizden hoşlanıyorsunuz. Ancak seni uyarmalıyım ki Hector hiçbir zaman tek kızla yetinememiştir."

Ondan hoşlandığımı bu kadar belli ediyor oluşumdan utandım. Kendimi dizginlemeyi bilmem gerekiyordu.

"Bu beni ilgilendirmiyor. Onunla aramızda hiçbir şey yok."

Bakışlarını uzun ojeli tırnaklarına yöneltmişti.

"Burdan bakınca öyle görünmüyor. Kör olduğumuzu falan mı düşünüyorsun? Eğer onunla birlikte olursan sonun karanlık bir çukurda biter"

Ses tınısı beni ürpertmişti.

"Uyarın için teşekkür ederim ancak şuan duş almam gerekiyor."

Oturduğum yerden kalkıp çıkışa doğru yöneldim.

"Uyarılarımı dikkate al sıradan!"

Arkamı dönmedim, dönmek  istemedim.

GÖLGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin