*16

59 11 1
                                    

Tekrardan çığlık atarak uyandığımda başımı ellerimin arasına alıp ağlamaya başladım. Gördüğüm kabustaki sahneler kalbimde yer edinmiş içten içe beni kaburgalarıma doğru parçalıyordu. Kalbimin hızlı atışlarıyla kendimi sakinleştirmeye çalışmadım bile.

Çığlık sesimi duymuş olmalı ki Hector kapıda bir hançerle belirdi.

"Neler oluyor? Sen iyi misin?'

Gözlerinin tam içine baktım. Kabustaki Alec birden Hector'ın gözlerine bürünmüş, onun gibi kokmaya başlamıştı. Rüyam bana bir tür mesaj veriyor olabilirdi. Ancak verdiği mesajın hayra alamet olmadığının farkındaydım. Kabusta annemi Hector öldürmüştü.

Tabiki bunlar gerçeğı yansıtmıyordu. Hector beni ve annemi korumak adına herşeyi yapardı bundan emindim.

"Ben iyiyim sadece kabus gördüm."

Bir iç geçirdi.

"Hâlâ devam ediyor öyle mi? Bu eve gelince son bulacağını umut etmiştim."

"Sen kabus gördüğümü nerden biliyorsun ki?"

Ağırlığını sol ayağına verip kapıya yaslandı.  Bu şekilde kol kasları daha belirgin görünmeye başlamıştı.

"Seni korumam için bir görev aldım ve tabiki seni izliyordum."

"Üzgünüm Hector ama özel haklarımı ihlal ettiğin için tutuklanmalısın. Ah tanrım beni çıplak gördün mü?"

Utançtan yüzüme hücum eden kanla yanaklarım ısınmaya başlamıştı.

"Sanırım arkadan gördüm yanlış hatırlamıyorsam eğer."

Ben karşısında kızarıyorken onun kahkaha atışı beni sinirlendirmişti.

"Sen lanet herifin tekisin Hector. Hemen terk et odamı."

Şimdi sırıtmıyordu.

"Tek işim sen değilsin. Sadece sen uyurken bir kaç kez seni kontrole geliyorum. Seni izlemiyorum soyunurken."

İçim rahatladı mı, tabiki hayır.

"Okula gitmem için hazırlanmam gerekiyor."

Duruşunu düzeltip kapıyı tam kapatmadan;

"Seni okula ben bırakacağım. Hazır olunca aşağı gel beni bekletme."

Dedikten sonra odadan çıktı. Arkasından bakakalırken değişen ruh hâline de şaşıyordum.

Zaman kaybetmeyip giyinmeye başladım.

Telefonuma gelen mesajla arka cebim titremişti.

"Korunaklı olman hiçbir şeyi değiştiremez. Sadece kaçınılmaz olan sonu erteliyorsun."

Mesaj sahibi kimdi bilmiyordum. Numara tanıdık değildi. İrkilmiştim. Ne demek istiyor olabilirdi ki? Tehdit mi algılıyordum yoksa?

Tuşa basıp numarayı aradım. Birkaç çalıştan sonra kapandı.

Karşı taraf her kimse beni korkutmaya çalışıyordu. Ancak bu mesajın ezeli düşmanlarım olan düşmüşlere ait olmadığını biliyordum. Çünkü akıl ve mantıkları düşmeyle beraber yok olmuştu.

Mesajı Hector'a göstermek istiyor bir yandan da kim olduğunu öğrenmek istiyordum. Sanırım bu işi kendi başıma halletmeliydim. Onun kim olduğunu bulacaktım.

Giyinip aşağı indiğimde Hector ve Layla'nın tartıştığını duydum.

Layla;

"Onu her ne kadar burda korumak için tutuyor olsanız da klan binamıza saldırı gerçekleşirse kimse onu düşünmeyecek. Kaç kayıp verebileceğimizin farkında bile deģilsiniz."

GÖLGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin