*18

64 8 0
                                    

"Uyan Jennifer"

Uzaktan gelen sesle içinde  bulunduğum kabustan uyandım.

Odamdayım ve karşımda Hector duruyordu. Endişeli bakışları yüzümdeydi.

"İyi misin?"

Kabusum tekrar canlandı bilinç altımda. Hector'ın yüzünü okşadığı küçük kız bendim. Ancak kabusum o kadar gerçekçiydi ki. Bir an vampir olmuş bir an tekrar küçülmüştüm.

Yatakta hareket etmemle birlikte başım zonladı.

"Ahh başım çatlıyor."

Hector:

"İçmişsin Jen. Seni bulduğumuzda bir sokak arasında uyuyordun. Şanslıydın ki bizden önce başkalarıyla karşılaşmamışsın."

Bahsettiği kişilerin düşmüşler veya tecavüzcüler olduğuna emindim. Benim için korkması kalbimi hızlandırdı. Tekrar onu yanlış anlıyordum belkide.

"Beni nasıl buldunuz?"

Sorumla beraber arkamdan gelen Arhur'un sesini duydum. Doğrulmaya çalıştım.

"Telefonunda çip vardı. Ama sen onu kırmıştın. Şanslıydın ki çip sağlamdı. Önce binayı sonra da bir blok ötede seni bulduk."

Arthur karşıma geçip bakışlarını tekrar bana yönlendirdi.

"Jennifer bu şekilde aptalca davranman yanlıştı. Kendini tehlikeye attın. İnan bana seni bulduğumuz için şanslısın. Her ne kadar kendini düşünmüyorsan da anneni düşünmek zorundasın."

Bir anlık sinirle yaptığım şeyden pişmanlık duymaya başlamıştım. Sadece çok doluydum boşalmaya ihtiyacım vardı.

"Ah Arthur haklısın. Ben, ben çok özür dilerim."

Hector bana bakmıyordu. Yatağımın kenarında oturmuş elindeki bilekliği çevirip duruyordu. Ne düşündüğünü kestirmek zordu.

Arthur çıktıktan sonra Hector'a döndüm.

"Hector ben hepsini hatırlamıyorum. Şey üzgünüm."

Yatağımda sürünerek gelip yanımda uzandı.
Başı tavana dönüktü.

"Jen telefonda söylediklerini hatırlıyor musun?"

Aklımı zorladım ancak yoktu. Belli birkaç anı belirgindi. En çok kabusum ve de düşüncelerim.

"Hayır ben.."

Sözümü tamamlayamadan parmağını dudaklarımın üzerine koyup beni susturdu.

"Sürekli aklında olduğumu söyledin. Sanırım benim aklımdaki en belirgin olanı bu. Ancak odaklanmam gereken bu değildi. Nerdeydin bilmiyordum, endişelendim. Seni bulana kadar cehenneme gidip geldiğimi hissettim."

Acıyla gözlerini kapatmıştı. Elimi buz gibi yanağına koyup ona dokundum. Gözlerini açmadı ve yüzünün gözle görülür biçimde rahatladığını hissettim. Elini elimin üstune koyup avuç içimi öptü ve gözlerini açtı.

"Uyurken mırıldanıyordun. Ne gördün?"

Tekrar o sokak arasına dönmüştüm. Hector'ın beni terk edişi canlandı gözümde.

"Eğer tehlikede oluşum son bulsaydı Hector, beni bırakır mıydın?"

Eline aldığı bir tutam saçımı parmaklari arasında çeviriyordu.

"Bu soru çok tehlikeli Jennifer"

Cevap vermemesi bana acı vermişti. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Her geçen gün ona bağlandığımı görmüyor muydu? Bu kadar kör oluşuna öfkelendim.

GÖLGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin