"Neden buradasın?"
diyen ses beni yerime mıhlamıştı.
Yavaşça arkamı döndüm. Karşımda uzun boylu, soluk tenli biri vardı. Görünüşü ürkütücüydü, gerçek olamayacak kadar korkunç gözüküyordu.
" Sen kimsin?"
Korktuğumu anlamasını istemiyordum ancak bacaklarımdaki titremeyi durdurmayı başaramıyordum.
"Neyi hatırlıyorsun? Hepsi aklında mı?"
Birkaç adım yaklaşmaya başlamıştı.
"Neyden bahsettiğini bilmiyorum."
deyip yanından geçmeye çalıştım. Kolumu tuttu, sertçe!
"Bıraksana kolumu bağırırım yoksa!"
Hışımla duvara yapıştırdı sırtımı. Ah Tanrım neden sürekli duvarlara yapıştırılıyorum?
"Ne hatırladığını anlat yoksa o tatlı kafanı duvara vurup ben hatırlatırım!"
Bu cümle titretmişti beni. Onunla baş edemezdim. Annemin verdiği biber gazı çantamdaydı ama kollarımı bırakması gerekiyordu önce.
Sertçe karnına diz attım. İki büklüm oldu. Tam o sırada biber gazını çikartmıştım ve gözlerine doğru sıkacakken bileğimi tutup başka tarafa yönlendirdi. Elimdeki biber gazı düşmüştü. Lanet adam çok güçlüydü.
Etrafından dönüp koşmaya başladım. Sokağın başına ulaşırsam yardım çağırabilirdim belkide.
Nasıl oldu anlamadan önümde belirdi. Başını yana eğmişti.
"B-bunu nasıl?"
Korkudan konuşamıyordum. Beni öldürecek miydi bilmiyordum.
"Sana zarar vermeyeceğim. Sadece konuşmak istiyorum."
"Lütfen izin ver geçeyim."
"Tehlikedesin. Neyin peşinde olduğunu bile bilmiyorsun"
Elbette biliyordum. Sen peşimdesin.
"Burada saldırıya uğradın. Bilincini kaybetmek üzereydin. Biri sana sarıldı ve kaldırdı."
"Sen nerden..."
Tabiki oydu. Kokusu tanıdık gelmişti. Saldırıya uğradığım gün bana sarılan kişideki kokuyu hatırlıyordum.
"Evet. Benim o."
"Onu yani o şeyi nasıl atlattın. Ben, ben görmedim. Sadece boğuk çığlık sesi geliyordu. Sonrası yok."
"Sonunda aklın başına gelmiş. O şey dediğin, şey değil bir dönüşmüş melek."
"Ne?"
"Bunları sana anlatmamam gerekiyor. Kendi türümü de bu şekilde tehlikeye atıyorum."
"Nesin sen?"
diye fısıldadım.
Gözleri gözlerimi delip geçiyordu.
"Bunu bilmek dahi istemezsin. Ama tehlikedesin ve peşindeler."
Neyin peşimde olduğunu bilmiyordum ama feci derecede korkuyordum. Bilmek istemiyordum.
"Eve gitmek istiyorum."
"Şimdi gitsen bile bir şekilde tekrar görüşeceğiz."
Son kez yüzüne baktım. Mavi gözleri parlıyordu. Bakışları beni korkutuyordu.
Yerden çantamı alıp yanından hızla geçtim. Sokağın başına geldiğimde arkamı döndüm. Bomboştu, gitmişti.
Ne olduğunu bilmiyordum. Korku tüm bedenimi zangır zangır titretiyordu. Gördüklerim rüya mıydı? Eve gidip uyumak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyFısıldadım; "Nesin sen ?" Gözleri gözlerimi delip geçiyordu. "Bunu bilmek dahi istemezsin. Artık bu işin içindesin ve peşindeler." Söylediği son cümle beni korkutmuştu ancak beni koruyacak olmasına içten içe seviniyordum... Ben fantastik canavarlara...