Bölüm 15

250 48 12
                                    

Bir kelime deseydin anlardım da, bir cümle hissettirdi bana acını.

Aybars'tan..

"Koray, yeter abi kafamı şişirdin! Zaten asabım bozuk yaşlı teyzeler gibi nasihat verme lan bana!"

"Bu yüzden kaybediyorsun işte salak herif!" dedi gülerken. "Fazla kontrolsüzsün, çabuk parlıyorsun, öfke problemlerine ve kendine hakim olamıyorsun. Bu yüzden bu haldesiniz, kız haklı."

"Koray!" dedim uyarıcı ses tonumla. "Abi sen kimin yanındasın? Öyleyse ben seni kargoyla İzmir'e yollayayım birazda onunla dertleşirsin?"

Rakı bardağını havaya kaldırarak güldü. Kadeh tokuşturduğumuzda aslında içtiğimiz tek şey sahip olduğumuz kederimizdi.

"Oğlum kız gerçekten haklı. Sen ne biçim bir ayısın lan? Bir defter yüzünden saldırmışsın Ege'ye?"

"Ayılık buysa ayıyım kardeşim!" dedim kadehle oynarken. "Madem öyle.. Aynı şey o salak defter, romantik şiirler, fotoğraflar falan.. Lena'ya gelse bunlar? O zaman ne yapacaksın? Yine böyle kaz gibi mi oturacaksın sığır!"

Bir anda değişen surat ifadesine güldüm. "Neşterle içinden geçerim!"

"Sen bana öteceğine kendine bak önce kardeşim. İkimizde aynı haltız. Ben iyice boka sarıyorum. Kötü ayrıldık zaten.. Kim bilir ne
haldedir şimdi. Gerçi kesin siniride
geçmemiştir onun. Çikolatalara
falan saldırıyordur."

"Oda senin zırtapozluğun yüzünden.." dedi kahkaha atarken. İkimizinde hafif çakırkeyf hali saçmalamamıza yol açıyordu.

"Ayrılık sana yaramayacak lan."
dedi hâla gülmeye devam ederken.
"Bana ilk onu anlattığın zamanı hatırlıyormusun? Senin gibi bir hödüğün bile gözlerinin içi gülüyordu."

"Doğru.." dedim tebessüm ederken. "Dönüpte bir üniversitedeki
hallerime bakıyorumda. O.. beni
çok değiştirmiş."

"Kızgın mısın ona?"

"Daha çok kırgınım.."

"Aslında sana iyi bile dayandı kardeşim." dedi kahkaha atarak.

"Oğlum, ciddiyim sen kimin tarafındasın? Ha onun tarafındaysan da söyle yani bilelim."

Ellerini teslim olmuşçasına havaya kaldırdı.

Kaçıncı bardağı içtiğimi sayamazken sarhoşluk bedenimi etkisi altına almaya başlamıştı bile.

"Seviyorum lan!" dedim elimi masaya vurarak. Etraftan alkış ve ıslık sesleri yükselirken Koray sadece gülmekle meşguldu. Başım dönüyor ve içim çekiliyordu.

"Tamam kardeşim, git o zaman. Burda benim yanımda sığırlık yapacağına İzmir'in yanına git. Onunla ol."

"Yediremiyorum Koray. Bugün ilk kez gözlerinde gördüm ben o koyuluğu, kırgınlığı. Ayrıca bana çok kızgın."

"Affettir o zaman sende. Bul bir çaresini."

"Olmaz. Bir süre toplasın kafasını. Bu şekilde bir yere varamayacağız."

***

Başımı ellerimin arasına alarak kanepeye uzandım. Ayılmak için yaptığım kahveyi yudumlarken bile aklımda o vardı. Kocaman, gece karası gözleri.. çukur gibi büyük gamzeleri, biçimli kaşları, simsiyah saçları.. Bir kadında olması gereken bütün güzellikler sanki sadece onda toplanmıştı. Sinirlenince kocaman açılan koca gözleri beni kara deliğe hapsediyor gibiydi ama ben o delikte ömür boyu yaşayabileceğimi biliyordum.

İZMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin