Ağlasam sesimi duyar mısınız, mısralarımda; Dokunabilir misiniz, gözyaşlarıma ellerinizle?Aybars
"Tamam, Elif. Kapatırsan kadının yanına gireceğim artık."
"Aybars, dikkat et olur mu? Bu kadın başına bela olacak gibi hissediyorum."
Derin bir nefes verdim.
"Başımdaki tek bela, Orhan amirin verdiği görev değil merak etme."
"Keşke bu görevi sana değilde bir başkasına-"
"Onun kararlarını sorgulamak sana düşmez Elif. Şimdi kapatmam lazım."
"Tamam, ne olur dikkat et!"
Sanki görecekmiş gibi başımı salladım.
Elif, benim görevden arkadaşımdı. Onun bana olan duygularını bilmeme rağmen arkadaş kalmayı başarabilmiştik.
Saat daha erken olduğundan bir spor salonunda olduğunu öğrenmiştim Aylin'in. Dikkat çekmemek için Orhan Amirimin izniyle bir süre kadının yanında olmamıştım. Görev icabı bu aralar fazlasıyla yanında olmak zorundaydım.
Adımlarımı hızlandırarak spor salonuna girdiğimde soyunma odasına girerek üzerimi değiştirdim.
Hadi o zaman, show must go on!
Ağırlık kaldırarak birazda egzersiz yapan Aylin'in yanına gittiğimde ela gözleri beni buldu.
"Vaay! Seni hatırladım maviş, bu gözleri unutmak ne mümkün?"
"Sen hiç aynaya bakmıyorsun galiba?" dedim gülümsemeye çalışarak.
"Söyle bakalım kaçak? Nerelerdeydin?"
"İş seyahati canım. Londra'daydım." dedim derin bir nefes alarak.
"Pekii nasıl buldun beni?"
"İlk gördüğüm günden beri çok güzel buluyorum."
"Yaa!" dedi gülerek. "Tabiki onu sormuyorum deli!"
"Doğruları söylemek ne zamandan beri delilik oldu güzelim?"
Bende onun gibi ağırlık kaldırmaya başladığımda kolundaki saate bakarak yüzünü buruşturdu.
"Hey, ama ben çok geç kaldım!" dedi üzerini düzeltip elindekileri yere bırakarak. "Gitmeliyim."
"Seni bulmuşken bırakmam! Akşam bir yemek?" dedim gülümseyerek.
"Çok güzel olur, 8'de gel al beni. Sana adresimi konum atarım yakışıklı."
İlk karşılaşmamızdan numarasının olduğunu anımsadım.
Dudağımın kenarına bir öpücük kondurarak ayaklandı.
"O zaman akşam görüşürüz!"
"Görüşürüz.." dedim tek elimi kaldırarak.
***
"Eee.." dedim koltukta sırt üstü uzanarak. Ben işlerimi bitirmiştim ve bugünde pazar olduğu için Lena, Koray ve İzmir'le birlikte oturmuş sohbet ediyorduk.
"Kardeşim saate bak, senin işi unutma.." dedi Koray dudaklarını oynatarak. Ondan hatırlatmasını ben istemiştim çünkü bu aralar kafam fena dalgındı.
"Ne işiymiş o bakalım?" dedi İzmir tek kaşını oynatarak.
Aferin Koray, sağol kardeşim.