Bölüm 20

259 59 21
                                    

Bölüm Şarkısı: Seksendört
-Kendime Yalan Söyledim.


Aşk; iki kişinin sokak kavgasına benzer. Çünkü ayıran hep bir yabancı olur.

"Aybars, durdur şu arabayı ya! İnicem diyorum."

Kemerimi çözerek ona döndüm.
"Durmazsan atlarım!"

"Kes şunu gerizekalı! Kaza yapacağız şimdi!"

"Sende dur o zaman!"

Kapıya doğru yaklaştığımda sert bir şekilde kolumu kavradı.

"Aptallık etme! İkimiz de bunu yapmayacağını biliyoruz."

"Yapamam sanıyorsun değil mi? Atlayanam sanıyorsun!"

Elim kapı kolunu kavradığında koluma daha sert asıldı.

"İzle ve gör o zaman!"

"Bırak şunu!"

Kemeri kenara iterek kapıyı yavaşça araladım. Saçımdan tutarak gelmem için asıldığında ağzımdan tiz bir çığlık koptu.

"Kapat şu kapıyı!"

"Hayır dedim! Saçımı bırak."

"Önce kapı!"

"Önce saç!"

Pes ederek ani bir frenle durduğunda kapıda kendiliğinden kapandı. Sinirden kızarmış mavi gözleri bu sefer gerçektende alev alev yanıyordu.

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun ya?
Bizi öldürmeye mi çalışıyorsun!"

Göz yaşlarım boynuma doğru bir yol çizmeye başladığında sadece bir an gözlerindeki şefkate ve yumuşaklığa şahit oldum. Aynı hızda o şefkat ve yumuşaklık kaybolurken elimin tersiyle akan göz yaşlarımı sildim.

"Bir daha sakın beni deneme!"

"Yapmam!" dedi fısıldayarak. Bu adam nasıl olurda fısıldarken bile bağırmayı başarıyordu.

Kendimi arabadan dışarı attığımda denizin tuzlu kokusunu içime çektim. Artık patlama noktasına gelmiştim.

Aynı hızla arabadan inerek yanıma geldiğinde kollarını belime doladı.
Sanki bunu bekliyormuşçasına
aynı şekilde karşılık verdiğimde gözyaşlarım akmaya devam ediyordu.

"Ağla.." dedi başımı okşarken. "Ağlamak zayıflık değildir. İstediğin kadar ağla."

Derin soluk alışverişlerim iç çekişlerine döndüğünde kollarının arasından çıktım.

"Her şeyi mahvediyorum!"

"Hayır, aksine.. Buraya geldiğimden beri her şey çok değişti. Sen her şeyimi güzelleştirdin."

Tuttuğum nefesimi bırakarak ona iyice yaklaştım.

"Beni affetmeyeceksin öyle değilmi?"

"Bilmiyorum.." dedi mırıldanarak. "Sana seni sevmiyorum diyemem. Kalp bu atar. Sevdikçe atar, hissettikçe atar. Ama sana güvenmemi de bekleme benden."

Başımı öne eğdim.

"Bunları daha sonra konuşalım İzmir. Yorgunsun biliyorum."

***

Evin önüne geldiğimde gülümsedim. Arabamı getirtmişti.

"Görüşürüz." dedim burukça tebessüm ederek. Cevap vermesini beklemeden arabadan indiğimde Lena'nın meraklı bakışları üzerimdeydi.

İZMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin