Bölüm 4

342 64 16
                                    

[ 18.06.2001 ]

Hey! Bu nasıl sıcak bir hava böyle! Kendimi dondurma gibi hissediyorum her an eriyebilirim.

Beş karış suratla resmen kaldırım köşelerinde sürünüyorum! Ah Aybars, hepsi senin yüzünden!

Başımı kaldırım taşlarından kaldırarak mahallede arkadaşlarıyla maç yapan Aybars'a doğrultuyorum. Bende onlarla oynasam ne olurdu sanki!

Bilin bakalım beni oyuna almayan kim? Ateş mi? Yoksa diğerlerimi? Hayır tabikii! Aybars.

Su molası verdiklerini gördüğümde az önceki surat ifademden eser kalmayarak neşeyle ellerimi çırptım.

"Aybars!"

"Sen bekle orada İzmir! Geliyorum yanına."

Yanıma gelen Aybars'a gamzelerimi sunduğumda gülümsemem onada bulaşmış olmalı ki kıkırdadı.

"Ne oldu deniz kızım? Bir sorun var?"

"Ya sen beni oynatmıyorsun ki Sarı şeytan!"

"Olmaz dedim İzmir! Bizimle oynayamazsın!"

"Neden ya neden! Bana bir neden söyle!"

"Çünkü deniz kızı, seni kimseyle paylaşmak istemiyorum!"

"Ama ama! Sadece oyun oynamak istemiştim."

Kollarımı kavuşturarak oturduğum kaldırıma iyice sindim.

O sırada hemen yanımızda beliren adam ve kadın kavga ediyorlardı.

"Hayatıma karışmandan çok sıkıldım Sinan!"

"Bende sevgimi böyle gösterebiliyorum! Kusura bakmayın Elif Hanım!"

"Giydiğim kıyafetten konuştuğum insanlara kadar karışamazsın! Sen beni kısıtlayamazsın. Kocam olman bana karışma hakkını vermez!"

Yükselen sesler, beni ürkütmeye yetmişti bile..

Aybars'a baktığımda o da kavga eden çifti izliyordu.

Kaşları hafifçe çatılmış, oraya odaklanmıştı.

"Aybars." dedim çekinerek.

"Söyle deniz kızım."

"Biz evlenince sende bana böyle mi davranacaksın?"

"Sana çok karıştığımı, seni herkesten korumaya çalıştığımı, düşündüğünü biliyorum. Ama biz asla böyle olmayacağız İzmir. Sana söz veriyorum."

"Sana inanıyorum sarı şeytan."

***

"İyi falan değiliz, git buradan!"

"Kızım ben ne yaptım ya?"

"Bence yaptıklarını o Asena denen kadına soralım ne dersin?"

"Aramızda birşey geçmedi! Ama bunları bilemek zorunda değilsin." dedi yüksek bir tonda

Dengesiz!

"Ne çabuk unuttun küçükken bana verdiğin sözleri!"

Sedyeden kalkmamakta ısrar ederken belimden tutarak beni kucağına oturttu.

"Unutmadım." dedi kulağıma fısıldayarak. "Sende hala o küçük çocuklar olmadığımızı hatırla."

"Tekrar o ilk günkü saf, temiz çocuklar olabilecek miyiz?"

İZMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin