Bölüm 16

274 22 48
                                    

Bölüm Şarkısı - Ajda Pekkan - Bir Günah Gibi
Keyfli okumalar dilerim..🙏
2 Ay Sonra
Eyşan

Haftalardır o kadınla aynı evin içinde yaşıyordum ve buna nasıl dayandığımı bilmiyordum. Her gün bir önceki günün aynısı olarak geçiyordu hiçbir değişiklik olmuyordu tek olan Demir'in yüzüne bakmamaya çalışıyordum çünkü ne zaman baksam midem bulanıyordu. Ne yaparsan yapayım o sahne gözümün önünden silinmiyordu. Demir ile o kadının öpüşmesi her an her dakika gözümün önündeydi neredeyse. Baran bugün sabah çok garip davranmıştı kafam birde ona takılmıştı. Sanki bir şey yapacaktı ve bundan dolayı ikilemde kalmıştı. Akşama soracaktım ona gerçekten şüpheliydi hareketleri. Sabahları takım elbise giyerek giderdi işe ama bugün rahat spor tarzına bürünmüş gitmişti. Dün gece de odadaki masada bir şeyler yazıyordu ama ben odaya girince birden panik olmuştu anlam verememiş ve şüphelenmiştim normal olarak. Akşam yemeğine bir saat vardı aşağı inip biraz oyalanmak istemiştim kapıyı açtığım an kapıyı çalmak üzere olan Ayşe'yi gördüm.

' Hayırdır Ayşe. '

' Bugün temizlik vardı Eyşan hanım. Sizi rahatsız etmemek için burayı son zamana bıraktık. '

' Sorun değil Keşke gelseydin. Bu konularda çekinme lütfen ve bana hanım demekten vazgeç. Sanırım yaşın benden küçük. Bana abla diyebilirsin istersen. '

' Ama Zühre hanımım kızar. '

' O zaman yalnızken söyle. Anlaştık mı. '

' Peki Eyşan abla. '

' Bak ağzına da yakışıyor. Kolay gelsin istersen yardım edeyim bende. '

' Yok abla ben hallederim zaten sen her gün temizliyorsun hemen bitiyor kolay oluyor. '

' Başka yapacak bir şeyim yokki kendi kendime oyalamaya çalışıyorum bende. Tekrar kolay gelsin canım. '

' Sağolasın abla. '

Merdivenlerden inmeden hemen önd Demir'i telefon ile konuşurken gördüm beni fark edince telefonu kapatıp bana doğru gelmeye başladı. Onun yüzüne bakmak istemediğim için görmemiş gibi yaparak ilerlemeye çalıştım ama hızla gelip tam önümde durdu. Derdi neydi ne yapmaya çalışıyordu bu adam. Ya şuan biri görseydi bu durumu nasıl açıklardık.

' Çekil önümden napıyorsun sen. '

' Konuşacağız. Gel benimle. '

Demir kolundan tutara kendi odasına doğru çekiştirmeye başladı beni.

' Demir ne yapmaya çalışıyorsun. Biri görecek yanlış anlayacak bırak kolumu. '

' Sus Eyşan. Konuşacağız dedim. '

Demir'in odasına geldiğimizde içeriye girip arkasından kapıyı kapatıp kilitledi. Bana doğru dönüp baktığında öfkeli bakışlarımı üzerine diktim ve konuştum.

' Benim seninle konuşacak bir şeyim yok. Aç şu kapıyı gitmek istiyorum. '

' Hiçbir yere gidemezsin önce cevap vereceksin. Neden haftalardır yüzüme bile bakmıyorsun. Evde ben yokmuşum gibi davranıyorsun sen. Delirtmeye mi çalışıyorsun beni. '

' Ne bekliyorsun. Yüzüne baktıkça midem bulanıyor. '

' Sebep. '

' Sebep mi. Gerçekten utanmadan soruyor musun bunu. Ben seni o kadınla öpüşürken gördüm Demir. Yetmedi yüzüme baka baka ben onunla yattım dedin. Senin hangi yüzüne bakayım ki ben. Dengesizsin sen bir günün bir gününü tutmuyor ve ben artık Yoruldum. Benim sana olan aşkım beni çok yordu ve hala da yormaya devam ediyor. Ben artık senin yüzünden acı çekmek istemiyorum. Pes ediyorum Demir istediğin oldu işte sevinsene. Bende senden nefret ediyorum artık. Benim için sen yoksun. Zaten hiç olmadın ki. Beni yorma aç artık kapıyı lütfen. Evlenmek mi istiyorsun git evlen. Yeterki burada gözümün önünde olmayın senden sadece bunu istiyorum Demir. Birazcık vicdanın varsa gözümün önünde yapmayın. '

YANGIN ( Töre )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin