Bölüm 9

262 19 52
                                    

Bölüm Şarkısı: Ferah Zeydan - Yanlışız Senle
Keyifli okumalar dilerim..

Eyşan

Kahvaltı için aşağı indiğimde Baran hala uyuyordu geç geldiği için uykusunu alamamıştı sanırım. En azından kahvaltı hazır olana kadar uyusun diye düşündüm uyandırmak istemedim. Kahvaltı masasına yardım etmek için mutfağa girdim.. Masa tamamen hazır olduğunda odaya girdim Baran'a seslendim yavaş yavaş gözlerini aralamaya başladı.

' Günaydın. Daha iyi misin. '

' İdare eder biraz başım ağrıyor. '

' Şey kahvaltı hazır oldu da. Ben gideyim sende hazırlan in istersen.'

' Tamam geliyorum. '

O yataktan çıkarken bende aşağı indim. Herkes oturmuştu masaya. Demir de uyanmış gelmişti. Ona bakmamaya özen göstererek masadaki yerime oturdum. Metin bana Zühre anneye bakıp kaş göz işareti yaptığında Zühre anne Demir'e bakıp konuşmaya başladı.

' Ee oğlum nasıl gidiyor iş güç. '

' Aynı işte anne bildiğiniz gibi. '

' İyi iyi çok iyi. Demir dün konuştuğumuz konuyu biliyorsun değil mi. '

' Unutmadım anne halledicem dedim ya. '

' Hemen celallenme oğlum senin iyiliğini düşünüyoruz biz. Evlenip yuva kurma vaktin geldi de geçiyor bile. '

' Sizin derdinizi biliyorum boşa dil dökmeyin bana. Tek istediğiniz torun torba sahibi olmak. Aslında bunun için benim hemen evlenmem gerekmiyor. Baran evlendi ya işte o verir size bir torun. '

Birden gıcık tuttu beni öksürmeye başladım. Dediğini yapıyordu aslında şaşırmamam gerekirdi bunu söylemesine. Canımı yakmaya başlamıştı işte.. keşke dedim içimden. Keşke fiziki anlamda canımı yaksaydı da kalbimi kanatmasaydı. İnsan bir zamanlar hoşlandığı birinin canını nasıl yakardı. Demir bunu nasıl yapıyordu ben olsam yapamazdım. Ne olursa olsun bile bile acıtamazdım canını. Metin babanın konuşması ile düşüncelerimden sıyrıldım

' Terbiyeli ol Demir. Yengen var masada nasıl böyle konuşursun. '

' Ne dedim ki. '

' Sen onu bunu bırak. Var mı istediğin beğendiğin biri. Varsa gidip isteriz hayırlısıyla. '

' Sabır edin biraz ne bu acele. Vakti geldiğinde söylerim kim olduğunu. '

'  İyi bakalım öyle olsun. '

Kim olduğunu demişti. Bunu söylediğine göre vardı bir kız. Yoksa neden kim olduğunu diye söyleseydi ki. Daralmaya başladım nefesim kesildi sanki birden bire. Bunu olacağını zaten bekliyordum neden böyle hissetmiştim ki şimdi. Yanımda duran suyu elime alıp büyük bir yudum aldım. Olmuyordu içimde beni yakan bir yangın vardı sönmüyordu. Demir beni çok yaralıyordu bu aralar.. Gözleri beni buldu sanki bu halimden sadistçe bir keyif alıyor gibiydi. Benim acı çekmem onun içini rahatlatıyor gibiydi.. Ben olsam onun gibi yakabilir miydim canını diye düşündüm. Yapamazdım ne olursa olsun yapamazdım ben. Onun gibi acıtamazdım. Baran masaya geldiğinde yanıma geçip oturdu. Oturduğum yerden ayaklanıp çayını doldurdum tam o sırada Demir de bardağını bana uzatmıştı. Onun gözlerine bakmamaya özen göstererek bardağına uzandım. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam. Bardağı uzatmış olmasına rağmen tutuyor bırakmıyordu. Biri fark etse neler olurdu hiç düşünmüyordu bile. Nihayet bardağı bıraktığında çayını doldurup önüne koydum. Kahvaltının bundan sonraki dakikaları oldukça sessiz geçiyorken Metin baba Baran'a bakarak konuşma yaptı.

YANGIN ( Töre )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin